70
ortada bir top yoksa bile okul bahçesinde çam kozalağı ve ezilen kola kutusu ile, okul koridorunda kağıtlardan tomar yapıp bant ile yapıştırarak ortaya çıkarılan nesne ile, evin koridorunda yuvarlanan çoraplar, kibrit kutusu ile oynanırdı.
ancak en efsanesi o yıllarda güneşli metro'daki intertoy mağazasında satılan bir tenis seti vardı. iki plastik raket ve bir adet sünger, küçük bir top. evin her yerinde oynama kolaylığı vardı, ses çıkarmıyordu, etrafa zarar vermiyordu, şut çekmesi de müthiş keyifliydi.
kısacası futbol, her türlü imkansızlıklar içinde imkan yaratılarak oynanan güzel oyundu.
hatırladığım en büyük travması ise yaşça büyüklerle yapılan maçlardaki mikasa toptu sanırım. mermi yemiş gibi kıvrandırıyordu namussuz.
ancak en efsanesi o yıllarda güneşli metro'daki intertoy mağazasında satılan bir tenis seti vardı. iki plastik raket ve bir adet sünger, küçük bir top. evin her yerinde oynama kolaylığı vardı, ses çıkarmıyordu, etrafa zarar vermiyordu, şut çekmesi de müthiş keyifliydi.
kısacası futbol, her türlü imkansızlıklar içinde imkan yaratılarak oynanan güzel oyundu.
hatırladığım en büyük travması ise yaşça büyüklerle yapılan maçlardaki mikasa toptu sanırım. mermi yemiş gibi kıvrandırıyordu namussuz.