• 2186
    little big man (küçük dev adam) - 7.5/10 *
    fragman: https://youtu.be/7K4l5ZZe4-k
    film afişi: https://gss.gs/lji.png

    1970 yapımı western/macera/komedi filmi.

    henüz izlemedim, bu akşam izlemeyi düşünüyorum.

    ayrıca filmin adı lucas torreira'ya çok yakışacak bir lakap. *

    --- alıntı ---

    film 1970 yılında bir huzurevi koğuşunda başlar. konuşmalarından antropolog olduğu tahmin edilen bir adam, 121 yaşında olduğunu söyleyen çok yaşlı bir huzurevi sakiniyle söyleşi yapmaktadır. sigarasından derin bir nefes çeken yaşlı adam açık olan makara teybe inanılmaz hayat öyküsünü anlatmaya başlar: adı jack crabb (dustin hoffman) olan bu adam 111 yıl önce 10 yaşındayken ailesiyle birlikte vahşi batı düzlüklerinde pawnee kızılderilerinin saldırısına uğrarlar. kervandan tek sağ kalanlar ablası ve kendisidir. daha sonra atıyla gelen bir başka kızılderili (sonradan adının "gözüken gölge" olduğunu öğrenecektir) onları kamplarına götürür. bu kamp iyi kızılderiler olan cheyenne'lere aittir. kabilenin şefi "yaşlı çadır derisi" (chief dan george) onu evlat edinir. bu arada kızkardeşi çoktan kamptan kaçmıştır. kızılderililerin arasında tıpkı onlar gibi yetişen crabb hayatından çok memnundur. yaşıtı "genç ayı" nın hayatını kurtarınca büyükbaba dediği kabile şefi ona "küçük dev adam" adını takar. amerikan süvarileriyle girdikleri bir çatışma sırasında kızılderili olmadığı anlaşılınca askerler tarafından alıkonan jack, kasabada bir din adamının, rahip pendrake (thayer david)'in himayesine verilir ve onun evinde kalmaya başlar. burada dindar bir genç olarak eğitilmeye başlayan crabb yaşlı din adamının genç ve ateşli karısı louise (faye dunaway)'in cinsel sataşmaları ile göstermelik sofu konuşmaları arasında şaşkınlığa uğrar. bayan pendrake'in marketçiyle zina yaptığına şahit olunca dinden soğur ve alelacele evi terkeder. sonra merriweather (martin balsam) adlı şarlatan bir iksir satıcısının çırağı olur. burada da üçkağıtçılığın inceliklerini öğrenmeye başlar. hasta ve sakat numarası yaparak kalabalığın arasından tezgaha yanaşan crabb, sözde satın aldığı iksirden içerek iyileşmiş numarası yapar ve iksirin satışını teşvik eder. kasabanın birinde foyaları meydana çıkınca katran ve tüye bulanarak oradan kovulurlar. linç grubunun içinde erkeksi bir kadın olan kızkardeşi caroline (carole androsky) de vardır. jack'i tanıyan kızkardeşi onu yanına alır ve onu bu kez de bir silahşör gibi eğitmeye başlar. çok iyi bir silahşör haline gelen crabb'in adı favori içkisinden dolayı "gazozcu çocuk"tur artık. ünlü silahşör wild bill hickok (jeff corey)'la tanışır ve dost olurlar. ancak hickok'un bir adamı öldürdüğünü görünce silahşörlükten soğur. bu duruma çok bozulan kızkardeşi de onu terkeder. jack bu kez de olga (kelly jean peters) adlı isveçli bir kadınla evlenir ve mağaza işletmeye başlar. ortağı hırsız çıkınca mağaza batar. eşyaları kasaba meydanında mezatta satılmaktayken tesadüfen oraya gelen general custer (richard mulligan)'ın tavsiyesiyle batıya giderler. yolda bindikleri posta arabası saldırıya uğrar ve karısı olga kızılderililer tarafından kaçırılır. her yerde karısını ararken tekrar cheyenne'lerle karşılaşır ve eski kabilesine yeniden kabul edilir. bir süre sonra tekrar olgayı aramak için kabileden ayrılan jack custer'in süvarilerine katılırsa onu daha çabuk bulacağına inancıyla 'katırcı' olarak askerlere katılır. ancak süvari birliğinin kadın ve çocuklardan oluşan bir kızılderili topluluğunu acımasızca katlettiğini görünce çileden çıkar. çalıların arasında bir kızılderili kadının doğum yaptığına şahit olur. "gözüken gölge" nin kızı olan ve kocası öldürülmüş "güneş ışığı" (aimée eccles) adındaki bu kadını askerlerden korur ve "yaşlı çadır derisi" nin kabilesine getirir. kadınla evlenirler ve bir çocukları daha olur. diğer kızılderililerle birlikte zorunlu iskan edildikleri bölgede yeni karısının isteği üzerine kocaları ölmüş üç kızkardeşiyle daha evlenir. şimdi dört karılı olmuştur. bu arada eski arkadaşı "genç ayı" nın olga'yla evlenmiş olduğunu hayretle öğrenir. eski karısı olga jack'i tanımamıştır. general custer'ın süvari birliği onları burada da rahat bırakmaz ve yaptıkları ani bir baskınla hükümetle aralarında varılan anlaşmaya güvenerek rahat ve silahsız yaşayan kızılderileri çoluk çocuk demeden katlederler. jack'in karısı ve bebekleri de öldürülür. jack de tam öldürülecekken custer'a onun eski 'katırcısı' olduğunu söyler ve kurtulur. gece custer'ın çadırına sokulur ama onu öldüremez. custer onu aşağılar. jack de beyazların arasına döner, artık kendine olan saygısını kaybetmiş ve bir ayyaş olmuştur. burada eski dostlarıyla teker teker tekrar karşılaşır. wild bill hickok ona yardım eder ama sırtından vurularak öldürülür. hickok'un bir fahişeyle ilişkisi vardır ve son nefesinde jack'le ona para gönderir. jack parayı vermeye geneleve gittiğinde kadının rahibin eski karısı bayan pendrake olduğunu hayretle görür. sonra bay merriweather'a rastlar ama onun buffalo derisi işine girme teklifini geri çevirir. tekrar umutsuzluğa kapılarak inzivaya çekilir. bir süre avcılık yaptıktan sonra tam intihara etmeye karar vermişken uzaktan custer'ın süvarilerini görür. bu kez onlara izci olarak katılır. aslında jack'e güvenmeyen custer onu kendi deyimiyle bir "ters barometre" olarak, yani 'ne önerirse tersini yapmak' üzere işe almıştır. bunu bilen jack de bu fırsattan yararlanarak custer'ı hata yapmaya yönlendirir. little bighorn denen yerde jack'in önerisin aksini yaparak vadiye hücum eden custer'ın süvarileri burada kendilerini bekleyen büyük bir kızılderili kuvveti tarafından tamamen imha edilirler. sağ olarak kurtulan tek kişi "küçük dev adam" dır ve tekrar kabilesiyle birlikte yaşamaya başlar.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın