7533
kendilerine özgün bir kültür yerine replika olmaya çalışmaya devam ettikleri sürece başarısız olmaya mahkumlar. he benim istediğim ilelebet başarısız olmalarıdır tabi de şöyle dışardan bir gözle ne yapılmalı ne yapılmamalı birkaç bir şey karalamak istiyorum. saha dışında özeleştirden uzak olma vesaire meselelerini geçerek tamamen saha içine odaklanmış şekilde yazacağım.
şimdi öncelikle replika konusuna gelirsek tamamen galatasaray’a odaklanmış bir şekilde galatasaray ne yaparsa benzerini yapmaya çalışıyorlar. transferde yöneldikleri adamlardan da belli olmak üzere. bir kere futbol takımlarını ayırt eden kültürleridir. oynama tarzı olur, oyuncu profilleri olur, transfer edilen oyuncuların uyrukları olur gibi. mesela inter arjantinlileri, milan hollanda brezilyalıları tercih eder. barça alt yapı ürünlerini real son zamanlarda değişse de dışardan iyi oyuncu alarak oynamayı tercih eder. bayern münih ise en iyilerini alabilecek ekonomiye sahipken daha çok alman oyuncular transfer eder.
galatasaray fenerbahçe eşleşmesine de gelirsek fenerbahçe son zamanlarda kendine özgün şeylerden yerli kaleci dışında vazgeçti gözüküyor. galatasaray galatasaraylılarındır mottosu vardır. o yüzden gelen yabancı oyuncu da galatasaraylı olur öyle hisseder ve dolayısıyla yabancıların milletinin önemi yoktur. bizim adnan brothers zamanımızdaki sıkıntı da zaten yerli tayfa yabancı tayfa diye ayrım olmasındandı. fenerbahçenin bizi taklit etmediği dönemler brezilya ekolünü keşfettikleri dönemlerdi. brezilya ekolünün çok ekmeğini yediler. nobre alex sonrası carlos deivid sonra andre santos baroni ile devam eden başarılı süreç.
daha öncesinde mesela adrien illie- sabin illie ve sonrasında şampiyon olsalar da avrupa’da sıfır çeken takımı oluşturan 10 numara revivo önlerinde uzun boylu 9 numara keneth anderson :) ali koç sonrası yine özlerine döndüler. neymiş efendim tisserand luyindama’nın kaptanıymış. he iyimiş valla :)
şimdi öncelikle replika konusuna gelirsek tamamen galatasaray’a odaklanmış bir şekilde galatasaray ne yaparsa benzerini yapmaya çalışıyorlar. transferde yöneldikleri adamlardan da belli olmak üzere. bir kere futbol takımlarını ayırt eden kültürleridir. oynama tarzı olur, oyuncu profilleri olur, transfer edilen oyuncuların uyrukları olur gibi. mesela inter arjantinlileri, milan hollanda brezilyalıları tercih eder. barça alt yapı ürünlerini real son zamanlarda değişse de dışardan iyi oyuncu alarak oynamayı tercih eder. bayern münih ise en iyilerini alabilecek ekonomiye sahipken daha çok alman oyuncular transfer eder.
galatasaray fenerbahçe eşleşmesine de gelirsek fenerbahçe son zamanlarda kendine özgün şeylerden yerli kaleci dışında vazgeçti gözüküyor. galatasaray galatasaraylılarındır mottosu vardır. o yüzden gelen yabancı oyuncu da galatasaraylı olur öyle hisseder ve dolayısıyla yabancıların milletinin önemi yoktur. bizim adnan brothers zamanımızdaki sıkıntı da zaten yerli tayfa yabancı tayfa diye ayrım olmasındandı. fenerbahçenin bizi taklit etmediği dönemler brezilya ekolünü keşfettikleri dönemlerdi. brezilya ekolünün çok ekmeğini yediler. nobre alex sonrası carlos deivid sonra andre santos baroni ile devam eden başarılı süreç.
daha öncesinde mesela adrien illie- sabin illie ve sonrasında şampiyon olsalar da avrupa’da sıfır çeken takımı oluşturan 10 numara revivo önlerinde uzun boylu 9 numara keneth anderson :) ali koç sonrası yine özlerine döndüler. neymiş efendim tisserand luyindama’nın kaptanıymış. he iyimiş valla :)