5998
resmi olarak 37 yaşında, afrikalıların nüfusa geç yazdırma alışkanlığından ötürü belki de daha da yaşlı olma ihtimali olan fransız tabiyetindeki santrafor.
ilk başta bu noktada okan buruk, başkan ve kendisinin medya üzerinden mesaj vermelerinin doğru olmadığını söylemek lazım. sakatlığından ötürü kadro dışıydı denebilirdi. okan buruk hala konumu ile ilgili güvende hissetmediği için, “neden kendisini oynatmadığına dair” kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı hissetti. bence yanlıştı. şampiyon olsa da, olmasa da önümüzdeki yılın garantisi kendisine verilmeli. istatistikler ortada, oyun ortada, seyirci ortalamaları ortada. kendisine bu güvenin verilip bazı şeyleri yarış devam ederken içeride halletmesi istenmeli. sezon sonu konuşulur, açıklanır. evet, kaos galatasaray’a yarıyor, ama bu tip olanı değil.
gomis’e gelince.. afrika insanı, genel olarak, bugünü düşünür, geçmiş ve orta vade yarını hesaba katmadan. hayatta kalma güdüsü , bugünü sağ salim çıkarma, hemen iyi vakit geçirme coşkusu yerleşmiştir. afrika’ya giden bilir, aynı kişilerin içten, samimi olarak iyi olduğunu görürken, birden de nasıl sınırsız kötü, zarar verici olabileceğini görüp şaşırırsınız. aynı gomisin, depremzedelere yardımlar yapıp çocuklarla samimi ilgilenip, galatasaray’ı yücelten demeçler verirken; şampiyonluk yarışında birden yüzüstü bırakması gibi. evet, kendisinin eğitimi son derece düşük ve yakınlarının/menajerinin de yüksek etkisi altında ama bu davranışında bu batı afrikalı güdüsel ezberlerinin de payı büyük. muhtemel bir sonraki yılın transferi için pozisyon alabilmek için bunu yaptı. ya da menajeri bazı gelişmelerden sonra aklına girdi. ya da güçsüz halinin farkında, önümüzdeki yılın transferi için, ben iyiydim de hoca beni oynatmadı demek için. ya da başka günlük düşünceden ötürüdür bilemiyorum. bizim ki de dahil her coğrafya da bazı yerleşik davranış şekilleri vardır. galatasaray gibi bir kulüpte uluslararası oyuncuları yönetme becerisine sahip profesyonellerin yönetim kadrosunda bulunması lazım.
ilk başta bu noktada okan buruk, başkan ve kendisinin medya üzerinden mesaj vermelerinin doğru olmadığını söylemek lazım. sakatlığından ötürü kadro dışıydı denebilirdi. okan buruk hala konumu ile ilgili güvende hissetmediği için, “neden kendisini oynatmadığına dair” kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı hissetti. bence yanlıştı. şampiyon olsa da, olmasa da önümüzdeki yılın garantisi kendisine verilmeli. istatistikler ortada, oyun ortada, seyirci ortalamaları ortada. kendisine bu güvenin verilip bazı şeyleri yarış devam ederken içeride halletmesi istenmeli. sezon sonu konuşulur, açıklanır. evet, kaos galatasaray’a yarıyor, ama bu tip olanı değil.
gomis’e gelince.. afrika insanı, genel olarak, bugünü düşünür, geçmiş ve orta vade yarını hesaba katmadan. hayatta kalma güdüsü , bugünü sağ salim çıkarma, hemen iyi vakit geçirme coşkusu yerleşmiştir. afrika’ya giden bilir, aynı kişilerin içten, samimi olarak iyi olduğunu görürken, birden de nasıl sınırsız kötü, zarar verici olabileceğini görüp şaşırırsınız. aynı gomisin, depremzedelere yardımlar yapıp çocuklarla samimi ilgilenip, galatasaray’ı yücelten demeçler verirken; şampiyonluk yarışında birden yüzüstü bırakması gibi. evet, kendisinin eğitimi son derece düşük ve yakınlarının/menajerinin de yüksek etkisi altında ama bu davranışında bu batı afrikalı güdüsel ezberlerinin de payı büyük. muhtemel bir sonraki yılın transferi için pozisyon alabilmek için bunu yaptı. ya da menajeri bazı gelişmelerden sonra aklına girdi. ya da güçsüz halinin farkında, önümüzdeki yılın transferi için, ben iyiydim de hoca beni oynatmadı demek için. ya da başka günlük düşünceden ötürüdür bilemiyorum. bizim ki de dahil her coğrafya da bazı yerleşik davranış şekilleri vardır. galatasaray gibi bir kulüpte uluslararası oyuncuları yönetme becerisine sahip profesyonellerin yönetim kadrosunda bulunması lazım.