• 1880
    erden timur'u hariç tutarak söylüyorum.
    geçmiş entrilerim de ortadır.
    seçimlerde desteklemediğimi, galatasarayın başına gelmemeleri gerektiğini beyan etmiştim.
    hatta fatih terimle çalışacaklarsada, şampiyonlar liginde başarılı olacaklarsa da gelmesinler gibi şeyler söylemiştim.
    bu beyanlarımın sebebi dursun aydın özbek'in bir önceki dönemindeki uygulamalarıydı.
    normalde bu yazıyı çok daha sonra yazmayı planlıyordum. ancak bu günlerde üzerlerine fazla yüklenildiğini düşündüğüm yönetimdir.
    geldiklerinden bu yana neredeyse bütün atamalarında nepotizm değil liyakat odaklı çalıştılar.
    camiya içinde barış ortamını sağladılar.
    bir önceki dönemde başkanın iktidarla ilişkisi galatasaray'dan götürmek üzere kuruluyken; riva bu dönem ilişkiler galatasaray'ın menfaatine kurulmakta. florya, stadın yanındaki arazi gibi örnekler dahi buna yeterli.
    kurulan ilişkiler ve kurulan küresel etkileri olan takım nedeniyle her şeye rağmen sesimiz gür çıkabilmekte.
    dolayısıyla ben yönetimin çok kapsamlı çalıştığını, fırat develioğlu'nun başvurularında dahi katkılarının bulunduğunu düşünüyorum.
    erden timur'u hariç tuttum. çünkü onu bir yönetim mensubu değil bir galatasaray taraftarı olarak görüyorum. her şeyiyle armanın uğruna adanmış hayatlardan olarak görüyorum.
    unutmayalım galatasaray şampiyon olacaksa bunun iki yolu var.
    1. galatasaray bir halatı hep birlikte çekenlerin takımıdır. dolayısıyla yönetim futbolcu ve taraftar birlikte iken şampiyon olur.
    2. galatasaray kendini beğenmişleri sevmez. yani durum ne olursa olsun gerideymiş gibi hesap yapıp maç maç bakarak, her rakibe aynı ciddiyetle yaklaşarak, ve rehavete kapılmadan mücadele ederek başarıya ulaşır.
    bunları yaptıktan sonra bu takıma galatasaray diyebilir ve ondan sonrasında bu takımın türk olmayan takımları yenebileceğine inanabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın