4503
dördüncü fatih terim döneminin altıncı ayında fenerbahçe başkanı olan kişi. o günden bugüne kadar tek konsantrasyonu galatasaray'ın önünü kesmek oldu. bu uğurda başakşehir ve trabzonspor gibi normal şartlar altında şampiyonlukla alakası olamayacak kulüplerin dahi şampiyon olmasına imkan verecek sezonlar yarattı. eğer hedef olarak kendine fenerbahçe'nin başarısını alsaydı, bu kadar masraf ve eforla en azından 2 fenerbahçe şampiyonluğu görebilirdi.
2018-2019 sezonunda yayınlattığı bildiri ile var katiamlarını meşru kıldı, avrupa kupası maçı öncesi ceza açıklattırdı. 8 puan farka rağmen galatasaray şampiyon olmayı başardı bir şekilde. hocanın bugün hala alıntı yapılan o konuşmasındaki tek muhatabı kendisiydi aslında.
ertesi sezon daha da hırslandı, organize ancak amatör kötülüğü profesyonelleştirdi. yine galatasaray bir geri dönüşe imza atacaktı ki pandemi araya girdi. eğer o pandemi araya girmeseydi bırak başarıyı, takımın başında sahaya çıkaracak teknik direktör bile bulamayacak haldeyken bir galatasaray daha şampiyonluğu görecekti.
billong sezonunda fbjk kardeşliğine sarılıp yapılanlara ses çıkarmadı. rosier 35 maç 4. sarı kartı almazken, billong 45 dakikada maçın anasını belleyip sonrasında piyasadan silinirken tek derdi şampiyon olmak değil galatasaray'ın şampiyon olamamasıydı.
ertesi sezon dördüncü fatih terim dönemi "nihayet" sona erdiği için gayesine ulaşmıştı. anadolu'da artık neredeyse var olmayan kulüpleri gezip gazete küpürü dağıtarak, trabzonspor'un şampiyonluğu garantileyeceği hafta stadyuma taraftar toplayıp futbolculara 2010-2011 sezonu kupasıyla tur attırarak falan geçiştirdi o dönemi.
sezonu 13. bitiren galatasaray'ın okan buruk yönetiminde toparlanabileceğini hesap etmemişti. bu sezon artık oluyor diye hevesliydi. o kadar emindi ki takıma gayet de güzel top oynatan ismail kartal'ı sebepsiz yere gönderip jorge jesus'u getirmişti.
hala daha olmuyor.
sezonun ilk yarısında galatasaray'ı biçen hakemlere rağmen hala olmuyor.
jesus'un ofsayt taktiğinin güvencesi olan yan hakemlere rağmen olmuyor.
haftalardır penaltılarla ayakta tutulan takıma rağmen olmuyor...
çünkü gerçek hayat böyle bir şey...
hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan bazıları 6 şubat 2023 depreminden beri ağlıyor. o yüzden iyiler mutlaka kazanır diyemiyorum artık gönül rahatlığıyla.
ama işte arada sırada, bazı oyunlar bir şekilde bozuluyor...
2018-2019 sezonunda yayınlattığı bildiri ile var katiamlarını meşru kıldı, avrupa kupası maçı öncesi ceza açıklattırdı. 8 puan farka rağmen galatasaray şampiyon olmayı başardı bir şekilde. hocanın bugün hala alıntı yapılan o konuşmasındaki tek muhatabı kendisiydi aslında.
ertesi sezon daha da hırslandı, organize ancak amatör kötülüğü profesyonelleştirdi. yine galatasaray bir geri dönüşe imza atacaktı ki pandemi araya girdi. eğer o pandemi araya girmeseydi bırak başarıyı, takımın başında sahaya çıkaracak teknik direktör bile bulamayacak haldeyken bir galatasaray daha şampiyonluğu görecekti.
billong sezonunda fbjk kardeşliğine sarılıp yapılanlara ses çıkarmadı. rosier 35 maç 4. sarı kartı almazken, billong 45 dakikada maçın anasını belleyip sonrasında piyasadan silinirken tek derdi şampiyon olmak değil galatasaray'ın şampiyon olamamasıydı.
ertesi sezon dördüncü fatih terim dönemi "nihayet" sona erdiği için gayesine ulaşmıştı. anadolu'da artık neredeyse var olmayan kulüpleri gezip gazete küpürü dağıtarak, trabzonspor'un şampiyonluğu garantileyeceği hafta stadyuma taraftar toplayıp futbolculara 2010-2011 sezonu kupasıyla tur attırarak falan geçiştirdi o dönemi.
sezonu 13. bitiren galatasaray'ın okan buruk yönetiminde toparlanabileceğini hesap etmemişti. bu sezon artık oluyor diye hevesliydi. o kadar emindi ki takıma gayet de güzel top oynatan ismail kartal'ı sebepsiz yere gönderip jorge jesus'u getirmişti.
hala daha olmuyor.
sezonun ilk yarısında galatasaray'ı biçen hakemlere rağmen hala olmuyor.
jesus'un ofsayt taktiğinin güvencesi olan yan hakemlere rağmen olmuyor.
haftalardır penaltılarla ayakta tutulan takıma rağmen olmuyor...
çünkü gerçek hayat böyle bir şey...
hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan bazıları 6 şubat 2023 depreminden beri ağlıyor. o yüzden iyiler mutlaka kazanır diyemiyorum artık gönül rahatlığıyla.
ama işte arada sırada, bazı oyunlar bir şekilde bozuluyor...