370
benim için en zirve duygusu yurtdışında tanınırlık. bu gurur bambaşka bir şey.
geçen hafta italya ortaklı bir şirkette işe başladım. çok fazla italyan çalışma arkadaşım olacağını biliyordum ve bugün nihayet kendileriyle tanışmaya başladım. bana görevini devreden italyan ile yemekte elbette futbol konusuna geldik. şirketimizin merkezi torino'da ancak kendisi milano’da yaşıyor. milan taraftarı mısın deyince gülümsedi ve juventus dedi. peki ya sen diye sordu. galatasaray dediğimde "aaahhhhhh galatasarayyyy!!!" dedi. yüzünde oluşan şeyi inanın tarif etmek zor. en son 10 yıl önce karşılaştık diyecekken daha cümlem bitmeden "sneijder" dedi. yüzündeki buruk tebessüm muazzamdı. yani acı çekti ama tebessümü de bozmadı. yazarken bile hala tüylerim diken diken oluyor. adam italyan beyefendisi bir yönetici. mükemmel bir uyum içinde çalışmaya başladık ve gerçekten karşılıklı bir saygı ve sevgi söz konusu. iyi bir yönetici olduğumu düşünüyor, daha iş görüşmeleri esnasında bana çok ısınmış ve direkt olarak işe alınmam tarafında olmuş ve bunu açık açık söylemişti. az biraz italyanca konuşmam, özgeçmişim, tavırlarım hepsi çok etkilemişti. beni böylesine seven bir adam, galatasaray'ı duyunca inanılmaz bir burukluk yaşadı. :) bir italyan'a bunu yaşatmak benim için hayatın en güzel anlarından ve hazlarından. bu satırları okuyan galatasaraylılar bunu iyi anlar ama diğer takım taraftarları gerçekten anlayamaz. juventus'a karşı üstünlüğümüz gerçek bir gurur konusudur benim için. müziğinden mutfağına italyan kültürünü sevmek, onlarla çalışmak, onlarla yaşamak çok güzel ve fakat futbolda yanlarında üstün hissetmek muazzam bir gurur. iyi ki galatasaraylıyım. bu bambaşka bir mevzu...
bu arada, görev tesliminden sonra bu beyefendi milano'ya dönecek. haftaya gitmeden kendisine bir formamızı hediye edeceğim.
geçen hafta italya ortaklı bir şirkette işe başladım. çok fazla italyan çalışma arkadaşım olacağını biliyordum ve bugün nihayet kendileriyle tanışmaya başladım. bana görevini devreden italyan ile yemekte elbette futbol konusuna geldik. şirketimizin merkezi torino'da ancak kendisi milano’da yaşıyor. milan taraftarı mısın deyince gülümsedi ve juventus dedi. peki ya sen diye sordu. galatasaray dediğimde "aaahhhhhh galatasarayyyy!!!" dedi. yüzünde oluşan şeyi inanın tarif etmek zor. en son 10 yıl önce karşılaştık diyecekken daha cümlem bitmeden "sneijder" dedi. yüzündeki buruk tebessüm muazzamdı. yani acı çekti ama tebessümü de bozmadı. yazarken bile hala tüylerim diken diken oluyor. adam italyan beyefendisi bir yönetici. mükemmel bir uyum içinde çalışmaya başladık ve gerçekten karşılıklı bir saygı ve sevgi söz konusu. iyi bir yönetici olduğumu düşünüyor, daha iş görüşmeleri esnasında bana çok ısınmış ve direkt olarak işe alınmam tarafında olmuş ve bunu açık açık söylemişti. az biraz italyanca konuşmam, özgeçmişim, tavırlarım hepsi çok etkilemişti. beni böylesine seven bir adam, galatasaray'ı duyunca inanılmaz bir burukluk yaşadı. :) bir italyan'a bunu yaşatmak benim için hayatın en güzel anlarından ve hazlarından. bu satırları okuyan galatasaraylılar bunu iyi anlar ama diğer takım taraftarları gerçekten anlayamaz. juventus'a karşı üstünlüğümüz gerçek bir gurur konusudur benim için. müziğinden mutfağına italyan kültürünü sevmek, onlarla çalışmak, onlarla yaşamak çok güzel ve fakat futbolda yanlarında üstün hissetmek muazzam bir gurur. iyi ki galatasaraylıyım. bu bambaşka bir mevzu...
bu arada, görev tesliminden sonra bu beyefendi milano'ya dönecek. haftaya gitmeden kendisine bir formamızı hediye edeceğim.