7490
kuruluş amacı, başkan ve üye seçimi, tarihi, arması ve ifade ettiği şeylerin çok derin olduğu bir kulüptür galatasaray. taraftarları mama yemez, doğrunun yanında olur. başarısızlık her zaman tepki görür. evlat kontenjani yoktur. türkiye'nin en büyük kulübüdür, avrupa'nın da en büyük kulüpleri arasındadır, doğru yönetilirse de her zaman başarı kazanır. centilmendir, rakiplerine yapılan haksızlıkların da karşısında durur. kendisini özel bir cumhuriyet olarak değil, türkiye cumhuriyeti'nin bir parçası olarak görür. amacı türkiye ligi değildir, avrupa'dır. formasının avrupa arenasında bir ağırlığı vardır, rakipleri kim olursa olsun bu forma karşısında zorlanır. elit bir kulüptür, elit olmayan teknik direktörlerle, başkanlarla, yöneticilerle çalışamaz. bu tip insanlar bazen kulübe girer ama kısa zamanda kendiliğinden ayıklanırlar. başkanı, 29 yaşında bir wesley sneijder'i milanoda inter başkanı ile öylesine yediği bir öğle yemeğinde transfer edebilir. bir transfer yapılınca, isterse lionel messi gelsin, imza törenine başkan katılmaz. çünkü başkan üsttedir.
kulübe demokrasi hakimdir. kurulurken ilk başkan ve yönetim, takımın kurulmasına verdiği emeğin miktarı ile seçilmiştir. ali sami yen zor bulunan topu onarıp getirmiş, ikinci başkan da formaları yıkamıştır ve bu sayede görev almışlardır. adamcılık kuruluşundan itibaren yoktur. bazen bu o kadar ileri gider ki, kendi efsanelerimizin performansları düşünce gözünün yaşına bakılmaz (bunun hep doğru olduğunu düşünmüyorum ama kulüp geleneği maalesef bu). futbolcuların başıboş hareketlerine, disiplinsiz davranışlarına müsaade edilmez. ilk 11 oyuncumuz, sakat olduğunu söyleyip lig bitmeden dinlenmek isteyebilir, ama o halde tatile çıkarsa hiç düşünülmeden bileti kesilir. satılırsa getireceği milyonlarca euronun bile bir önemi yoktur.
çok büyük de bir eksiği vardır. belki de tek eksiği. önündeki 30 yılın planlaması yapılamaz. her gelen yönetim yeni bir kadro ve yeni bir planla gelir. bu da başarımızın sürekliliğini etkiler. bu da çözülürse ligde bayern gibi bir hale çıkmamız işten bile değildir.
kulübe demokrasi hakimdir. kurulurken ilk başkan ve yönetim, takımın kurulmasına verdiği emeğin miktarı ile seçilmiştir. ali sami yen zor bulunan topu onarıp getirmiş, ikinci başkan da formaları yıkamıştır ve bu sayede görev almışlardır. adamcılık kuruluşundan itibaren yoktur. bazen bu o kadar ileri gider ki, kendi efsanelerimizin performansları düşünce gözünün yaşına bakılmaz (bunun hep doğru olduğunu düşünmüyorum ama kulüp geleneği maalesef bu). futbolcuların başıboş hareketlerine, disiplinsiz davranışlarına müsaade edilmez. ilk 11 oyuncumuz, sakat olduğunu söyleyip lig bitmeden dinlenmek isteyebilir, ama o halde tatile çıkarsa hiç düşünülmeden bileti kesilir. satılırsa getireceği milyonlarca euronun bile bir önemi yoktur.
çok büyük de bir eksiği vardır. belki de tek eksiği. önündeki 30 yılın planlaması yapılamaz. her gelen yönetim yeni bir kadro ve yeni bir planla gelir. bu da başarımızın sürekliliğini etkiler. bu da çözülürse ligde bayern gibi bir hale çıkmamız işten bile değildir.
