• 182
    ara ara bu başlığı kurcalamaya karar verdim. beklenen istanbul depremi için devletin herhangi bir planı olmadığından şahıs olarak bir kişinin aklına kurt düşürüp istanbuldan ayrılmasını sağlarsam bunu kendime şeref madalyası sayacağım.

    99 yılındaki depremden sonra bir sonraki depremin yeri ve şiddeti aşağı yukarı öngörülmüştü. o gün nüfusu 8 milyon olan istanbul bugün 16 milyon.

    olimpiyat stadı mı yapılacak; yapıştır istanbul'a,
    formula 1 pisti mi yapılacak; getir kardeşim hemen istanbul'a,
    milyonlarca kaçak girdi ülkeye nereye salınacak bunlar? bindirin tırlara salın kardeşim istanbul ortasında,
    finans merkezi? herhalde istanbul'a yapılacak soru mu bu şimdi,
    merkez bankası ankara'da başkent de kendi halinde çalışıyor, hayır olmaz hemen istanbul'a taşınsın.
    *

    diye diye 20 yıl önceden başlayarak sadeleştirmemiz, depreme güvenli hale getirmemiz gereken şehri ranta kurban verdik nüfusu ikiye katladık, deprem hiç olmayacakmış gibi günlük politikalarla talan ettik şehri.

    bu saatten sonra istanbul'u sadeleştirmek için yapılacak hamlelerin hepsi sermaye sahiplerinin canını sıkar. devletin caydırıcı bir politika gütmesi de zaten günlük siyasetçilerle yapılacak iş değil. güçlendirme falan derseniz de o iş de aynı yapı denetim gibi fotoğraftan rapor imzalamaya döner. vatandaş desen canını verir de malından, parasından ödün vermez kimse kendi evine masraf yapmaz.

    dolayısıyla sizlere tek seçenek kalıyor. sizi istanbul'a kesin olarak bağlayan bir işiniz yoksa, mesleğinizi her yerde yapabiliyorsanız bu kıyamet senaryosundan en azından kendinizi ve ailenizi sıyırabilirsiniz. bundan 25 sene önce anadolu gerçekten mahrumiyet yeriydi. benim çocukluğum 8 farklı şehirde geçti ama ilk sinemaya ilk avmye ankara'da gittim. ama bugün için öyle bir durum yok. istanbul'un size iş harici sunabileceği hiçbir şey yok. o sebeple imkanınız varsa lütfen bu adımı atmaktan çekinmeyin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın