7
niyet okumak ya da şeytanın avukatlığını yapmak istemiyorum ama altyapı teknik direktörü olarak gelmesini çok da masum ve mantıklı bulmuyorum.
masum bulmama sebebim şu, kendisi daha önce hoffenheim'da ve birkaç tane kulüpte teknik direktörlük yapmış. yani uzmanlığını sadece altyapılar olarak belirlememiş. 2-3 defa 1. adam olarak görev yapmış. almanya harici diğer görev yerleri de asya kıtası. daha önce ralf rangnick'in yardımcı antrenörlüğünü yapmış bir insan niye böyle bir yol haritası çizmiş, ya da bizde niye altyapı ile alakalı, aslında altının tam doldurulamadığı bir göreve geliyor. bende açıkçası soru işareti. aklıma domenec torrent'in bizde başlangıç sürecini hatırlattı. umarım fatih hoca'ya yapılanlar okan hoca'ya da yapılmıyordur. bu dediğim gibi sadece şeytanın avukatlığı. umarım düşündüğüm gibi değildir.
mantıklı bulmama sebebim ise şu, bizim altyapıları düzeltmek için sadece iyi bir altyapı hocasına ihtiyacımız yok. bizim ülke olarak altyapı reformuna ihtiyacımız var. bizim 1. öncelik olarak sormamız gereken şey şu, biz altyapıdaki çocuklara ne kadar imkan sağlayabiliyoruz? kaç tane genç oyuncumuz pubis ya da benzeri sakatlıklarla boğuştu? bu çocukların oynadıkları, antrenman yaptıkları zeminler, tesisler uygun mu? beslenme programları nasıl? gerekli kaloriyi protein-yağ- karbonhidrat bazlı olarak sağlıklı şekilde alıyorlar mı? bunlara mesai harcayıp düzeltmemiz gerekiyor.
2. olarak ise altyapı oyuncularının futbol öğrenmesi için, bir ligde, bir sistemde oynamaları gerekiyor. a takıma çıktıklarında sudan çıkmış balığa dönmemeleri gerekiyor. yani futbolu öğrenmeleri gerekiyor. bunun için de altyapı ile a takım koordineli olmalı. çocuk altyapıda ne görüyorsa a takımda da onu oynamalı ki, farklılık olmasın. aynı ligde oynayan yunus akgün'ün, adana demirspor ve galatasaray performansları farklı. aynı şekilde akbaba'nın. bunların sebebi sadece teknik direktörler mi? payı yadsınamaz ama oynanması gereken sistemlerin payı daha büyük. yani altyapı ile a takım aynı dizilim, aynı felsefe ve aynı sistem ile sahada olmalı ki, çocuklar ilk çıktıklarında yabancılık çekmesin. okan ile marco aynı oyun anlayışının teknik patronları mı? marco'yu çok bilmiyorum ama tahminimce değildir.
son yıllarda nedense sürekli teknik direktörlerin alanlarına girilmeye çalışılıyor gibi hissediyorum. verdiği izinden, yaptırdığı antrenmana, seçtiği yardımcıya kadar her şeyde uzmanlık taslıyoruz. bu da benim gözümde hocalara sağlıklı çalışma imkanı sağlayamama ve karar vermede hata yapma anlamına geliyor. özellikle yeni ve genç bir hoca olan okan buruk için baskı unsuru olabilir.
umarım bu düşüncelerim benim hüsnü kuruntumdur da okan hoca'ya ve özellikle takıma bu söylentilerin ya da hoca alımlarının bir zararı olmaz.
masum bulmama sebebim şu, kendisi daha önce hoffenheim'da ve birkaç tane kulüpte teknik direktörlük yapmış. yani uzmanlığını sadece altyapılar olarak belirlememiş. 2-3 defa 1. adam olarak görev yapmış. almanya harici diğer görev yerleri de asya kıtası. daha önce ralf rangnick'in yardımcı antrenörlüğünü yapmış bir insan niye böyle bir yol haritası çizmiş, ya da bizde niye altyapı ile alakalı, aslında altının tam doldurulamadığı bir göreve geliyor. bende açıkçası soru işareti. aklıma domenec torrent'in bizde başlangıç sürecini hatırlattı. umarım fatih hoca'ya yapılanlar okan hoca'ya da yapılmıyordur. bu dediğim gibi sadece şeytanın avukatlığı. umarım düşündüğüm gibi değildir.
mantıklı bulmama sebebim ise şu, bizim altyapıları düzeltmek için sadece iyi bir altyapı hocasına ihtiyacımız yok. bizim ülke olarak altyapı reformuna ihtiyacımız var. bizim 1. öncelik olarak sormamız gereken şey şu, biz altyapıdaki çocuklara ne kadar imkan sağlayabiliyoruz? kaç tane genç oyuncumuz pubis ya da benzeri sakatlıklarla boğuştu? bu çocukların oynadıkları, antrenman yaptıkları zeminler, tesisler uygun mu? beslenme programları nasıl? gerekli kaloriyi protein-yağ- karbonhidrat bazlı olarak sağlıklı şekilde alıyorlar mı? bunlara mesai harcayıp düzeltmemiz gerekiyor.
2. olarak ise altyapı oyuncularının futbol öğrenmesi için, bir ligde, bir sistemde oynamaları gerekiyor. a takıma çıktıklarında sudan çıkmış balığa dönmemeleri gerekiyor. yani futbolu öğrenmeleri gerekiyor. bunun için de altyapı ile a takım koordineli olmalı. çocuk altyapıda ne görüyorsa a takımda da onu oynamalı ki, farklılık olmasın. aynı ligde oynayan yunus akgün'ün, adana demirspor ve galatasaray performansları farklı. aynı şekilde akbaba'nın. bunların sebebi sadece teknik direktörler mi? payı yadsınamaz ama oynanması gereken sistemlerin payı daha büyük. yani altyapı ile a takım aynı dizilim, aynı felsefe ve aynı sistem ile sahada olmalı ki, çocuklar ilk çıktıklarında yabancılık çekmesin. okan ile marco aynı oyun anlayışının teknik patronları mı? marco'yu çok bilmiyorum ama tahminimce değildir.
son yıllarda nedense sürekli teknik direktörlerin alanlarına girilmeye çalışılıyor gibi hissediyorum. verdiği izinden, yaptırdığı antrenmana, seçtiği yardımcıya kadar her şeyde uzmanlık taslıyoruz. bu da benim gözümde hocalara sağlıklı çalışma imkanı sağlayamama ve karar vermede hata yapma anlamına geliyor. özellikle yeni ve genç bir hoca olan okan buruk için baskı unsuru olabilir.
umarım bu düşüncelerim benim hüsnü kuruntumdur da okan hoca'ya ve özellikle takıma bu söylentilerin ya da hoca alımlarının bir zararı olmaz.