• 24
    çocukluğunda küçük sahadan büyük sahaya geçince, normalde çok kısa bir mesafe sayılabilecek 100 metre size 500 metre gibi görünür. o sahanın içinde şu an neredeyim, nerede durmalıyım diye düşünürken biter zaten ilk maçınız. geriye sadece bacaklarınızda büyük bir ağrı ve yükselen kalp atışınızın sesleri kalır. şu an 15-16 yaşında olan ve yalnızca 3 4 sene önce bunları yaşadığına emin olduğum oyuncu grubu bu genç futbolcular.

    belli bir yaştan sonra alışırsınız büyük sahada oynamaya, ama sizi izleyen kişi sayısı 1000'in üzerine çıktığında; o saha size yine yabancılaşır. heyecanınızı kontrol etmeye çalışırken top ağırlaşır, forma size yük olmaya başlar. bunu da aşarsın ilk 5 10 dakika içinde; ama kendinden yaşça büyük rakipler acımasızca tekme ve omuz atmaya başlar bu sefer de size. ilk maçınızın ardından, gidilecek daha çok yol var diye düşünerek dönersiniz soyunma odasına.

    galatasaray'ın alt yapısı elbette bu tip ilklere daha hazır halde tutmalı her genci, ancak biz izleyenlerin de bu işin oyundaki simülasyon karakterlerle değil, gerçek insanlarla ilgili olduğunu ve her bir gencimizin en az 1 sene profesyonel takım kadrosunda yer aldıktan sonra ancak kendi performanslarını her şeyden bağımsız olarak ortaya koyabileceklerini unutmamamız lazım. ne göklere çıkartalım ne de haksızlık yapalım.

    umarım, kendi alt yapı ürünlerimiz başta olmak üzere yetenekli her gencin güzel bir kariyeri olur. hepsinin yolu açık olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın