3575
seçim öncesinde fatih terim ısrarla potansiyeli yüksek isimlere yatırım yapalım, galatasaray'ın geleceğini kurtaralım diyordu. bence de çok doğru bir politikaydı. açıkçası bu gün tercihim olsa kurulan muazzam kadroya rağmen başa dönüp transfer sezonunun o politikayla tekrar etmesini isterim. nitekim burak elmas seçilince futbolun tek patronu terim'dir dedi ve geçen sezon öncesinde fatih terim kimi istediyse aldı. sene 2022. bu gün burak elmas geçen sezon çöp kadro kurduğu için eleştiriliyor. inanılmaz.
fatih terim'den sonra burak elmas gedson'u almayınca taraftarla arasında olan bağ geri dönülemez şekilde koptu. oysa bonservisinin yarısına 6 milyon vermemesi ve üzerine de 10 milyon eu ödendiği taktirde benfica'ya gedson'u satma hakkı tanımaması, galatasaray'ı böyle aşağılayıcı bir pazarlığa sokmaması doğruydu. kaldı ki gedson'un performansına rağmen çok iyi futbolcu olduğunu düşünüyorum. beşiktaş'ın oyun sistemi içerisinde kayboluyor. nitekim bu gün oynadığı futbola bakınca taraftar artık daha objektif düşünebiliyor gedson tercihi konusunda.
kötü performansı sonrası fatih terim'i kovdu ki bence hocaya büyük iyilik yaptı. aslında sevenlerinin minnettar olması lazım. rezil olacaktı hoca. nitekim bu kararı alırken hocayı da koruduğunu vurgulamıştı. onu kurtardı kendi suçlu ilan edildi. dünya zalim. geçen sezonki kadronun ihalesinin üzerine kalmasını ancak bu şekilde açıklayabilirim.
2022 sezonunun ilk 6 haftası geçti. geçen sezon yaşanan hakem kıyımının aynısı yaşanıyor değişen bir şey yok. iktidar değişmeden de olmayacak. kim gelirse gelsin... çünkü galatasaray taraftarı asla bir politik baskı unsuru olamadı. tayyip erdoğan'ın nefreti bu takımın üzerinde. üzerine de ali koç malesef futbol sektörünün hemen her elemanını yemleyerek köpeği yapmış durumda. galatasaray taraftarı yine bir fatih terim vakıası nedeniyle ünal aysal'ın arkasında durmayarak politik baskı unsuru olabilme şansını kaybetmişti. göreceksiniz tam da bu nedenle fenerbahçe'nin 28 şampiyonluğu da tescillenecek. doğru zamanı bekliyor sahtekarlar.
sonuç olarak emeklilik vakti gelmiş fatih terim'i takımın başına geçirmesini ve üzerine de tam yetki vermesini saymazsak tek hatalı tercihi torrent oldu burak elmas'ın. zaten iyi ki de olmuş. zira okan buruk geçen sezon gelse bu sezon başında elindeki kadro ile alacağı sonuçlardan sonra çoktan kovulmuş olacaktı. aslında burada kendimle çelişiyorum. ben olsam galatasaray'a sırt çevirmiş kimseyi camianın kapısından sokmam. galiba artık çok önemsemiyorum. biz bu konuda malesef fenerbahçe'nin aksine sıfır prensip bir camiayız ve zaten okan da futbolcu olarak bir kere tükürdüğümüzü yalatıp galatasaray'a geri dönmüştü önceden. ama insan o prensipli camia olmayı da hayal ediyor işte... bu gün tugay'ın, necati'nin abuk subuk yorumlar yapabilmesinin tek sebebi o prensibe sahip olmamamız. hadi eski fenerbahçeli futbolcular çıksın da televizyonda konuşsunlar. daha cümleleri bitmeden resmi siteden hain ilan edilip taraftarın önüne atılıyorlar ve bir daha alex bile olsalar kapıdan içeri giremiyorlar.
burak elmas'ı sevmem. başkan seçilirken de gram sevmiyordum. umarım bir daha galatasaray genel kurulunda dahi görmem. savunmayı da gerekli görmüyorum bu bakımdan ama gerçek bence bu. neden bilmiyorum hiç dile getirilmiyor. o yüzden dile getirme ihtiyacı hissettim. geçen sezonki başarısızlığın ihalesi bence net şekilde fatih terim'e kalmalıydı. yine de şunu eklemeden geçemeyeceğim, geçen sezon epey para harcandı ve isabetsiz tercihler yapıldı. buna rağmen maaş yükümüz düştü, elimizdeki boey ve nelsson bile geçen sezonun isabetsiz transferlerinin yarattığı zararı kapatıp üzerine de kar yaptıracaktır. o politika devam etmeliydi. politika doğruydu, vizyon doğruydu, sadece uygulama kötüydü. erden timur gibi oyuncu seçiminde becerikli insanların elinde çok farklı olabilirdi... gerçi bu gün dursun aydın özbek ki kendisinden tiksinirim, yaptığımız kimi transferlere altyapı yatırım planımız kapsamında gelecekte gençlerimizle çalışacak değerler olarak da bakın lütfen dedi... ama işte yusuf demir, boey, nelsson gibi transferler çoğaldıkça mali krizden çıkış yolumuzu futboldan bulabiliriz. umarım bu sene yapılan yaşlı yıldız transferleri istisnadır da gelecekte yusuf demir benzeri transferlerin sayısı artar.
not: ışıtan gün meselesini unuttum. ben çok önemsemiyorum çünkü. arda turan yakında sportif direktör olacakken ışıtan gün beni rahatsız etmedi. dediğim gibi belli konularda ilkeli değiliz maalesef... ama bildiğim kadarıyla burak elmas ışıtan gün'den istifasını istedi. ışıtan gün kabul etmedi. burada da gereksiz tevazu gösterip yola çıktığı arkadaşını basın önüne atmaması bir hata oldu diyebiliriz. ben istifasını talep ediyorum deseydi ışıtan gün'ün kimi tepkileri dindirebilirdi. ama ışıtan meselesi genel kurulumuzun umrunda değildi, tüm üyelerin gözü hala galatasaray gayrimenkullerinde. taraftar ise fatih terim ve gedson sonrası ağzıyla kuş tutsa burak elmas'ı desteklemezdi. sonuca pek de etkili olduğunu düşünmüyorum bu bakımdan.
fatih terim'den sonra burak elmas gedson'u almayınca taraftarla arasında olan bağ geri dönülemez şekilde koptu. oysa bonservisinin yarısına 6 milyon vermemesi ve üzerine de 10 milyon eu ödendiği taktirde benfica'ya gedson'u satma hakkı tanımaması, galatasaray'ı böyle aşağılayıcı bir pazarlığa sokmaması doğruydu. kaldı ki gedson'un performansına rağmen çok iyi futbolcu olduğunu düşünüyorum. beşiktaş'ın oyun sistemi içerisinde kayboluyor. nitekim bu gün oynadığı futbola bakınca taraftar artık daha objektif düşünebiliyor gedson tercihi konusunda.
kötü performansı sonrası fatih terim'i kovdu ki bence hocaya büyük iyilik yaptı. aslında sevenlerinin minnettar olması lazım. rezil olacaktı hoca. nitekim bu kararı alırken hocayı da koruduğunu vurgulamıştı. onu kurtardı kendi suçlu ilan edildi. dünya zalim. geçen sezonki kadronun ihalesinin üzerine kalmasını ancak bu şekilde açıklayabilirim.
2022 sezonunun ilk 6 haftası geçti. geçen sezon yaşanan hakem kıyımının aynısı yaşanıyor değişen bir şey yok. iktidar değişmeden de olmayacak. kim gelirse gelsin... çünkü galatasaray taraftarı asla bir politik baskı unsuru olamadı. tayyip erdoğan'ın nefreti bu takımın üzerinde. üzerine de ali koç malesef futbol sektörünün hemen her elemanını yemleyerek köpeği yapmış durumda. galatasaray taraftarı yine bir fatih terim vakıası nedeniyle ünal aysal'ın arkasında durmayarak politik baskı unsuru olabilme şansını kaybetmişti. göreceksiniz tam da bu nedenle fenerbahçe'nin 28 şampiyonluğu da tescillenecek. doğru zamanı bekliyor sahtekarlar.
sonuç olarak emeklilik vakti gelmiş fatih terim'i takımın başına geçirmesini ve üzerine de tam yetki vermesini saymazsak tek hatalı tercihi torrent oldu burak elmas'ın. zaten iyi ki de olmuş. zira okan buruk geçen sezon gelse bu sezon başında elindeki kadro ile alacağı sonuçlardan sonra çoktan kovulmuş olacaktı. aslında burada kendimle çelişiyorum. ben olsam galatasaray'a sırt çevirmiş kimseyi camianın kapısından sokmam. galiba artık çok önemsemiyorum. biz bu konuda malesef fenerbahçe'nin aksine sıfır prensip bir camiayız ve zaten okan da futbolcu olarak bir kere tükürdüğümüzü yalatıp galatasaray'a geri dönmüştü önceden. ama insan o prensipli camia olmayı da hayal ediyor işte... bu gün tugay'ın, necati'nin abuk subuk yorumlar yapabilmesinin tek sebebi o prensibe sahip olmamamız. hadi eski fenerbahçeli futbolcular çıksın da televizyonda konuşsunlar. daha cümleleri bitmeden resmi siteden hain ilan edilip taraftarın önüne atılıyorlar ve bir daha alex bile olsalar kapıdan içeri giremiyorlar.
burak elmas'ı sevmem. başkan seçilirken de gram sevmiyordum. umarım bir daha galatasaray genel kurulunda dahi görmem. savunmayı da gerekli görmüyorum bu bakımdan ama gerçek bence bu. neden bilmiyorum hiç dile getirilmiyor. o yüzden dile getirme ihtiyacı hissettim. geçen sezonki başarısızlığın ihalesi bence net şekilde fatih terim'e kalmalıydı. yine de şunu eklemeden geçemeyeceğim, geçen sezon epey para harcandı ve isabetsiz tercihler yapıldı. buna rağmen maaş yükümüz düştü, elimizdeki boey ve nelsson bile geçen sezonun isabetsiz transferlerinin yarattığı zararı kapatıp üzerine de kar yaptıracaktır. o politika devam etmeliydi. politika doğruydu, vizyon doğruydu, sadece uygulama kötüydü. erden timur gibi oyuncu seçiminde becerikli insanların elinde çok farklı olabilirdi... gerçi bu gün dursun aydın özbek ki kendisinden tiksinirim, yaptığımız kimi transferlere altyapı yatırım planımız kapsamında gelecekte gençlerimizle çalışacak değerler olarak da bakın lütfen dedi... ama işte yusuf demir, boey, nelsson gibi transferler çoğaldıkça mali krizden çıkış yolumuzu futboldan bulabiliriz. umarım bu sene yapılan yaşlı yıldız transferleri istisnadır da gelecekte yusuf demir benzeri transferlerin sayısı artar.
not: ışıtan gün meselesini unuttum. ben çok önemsemiyorum çünkü. arda turan yakında sportif direktör olacakken ışıtan gün beni rahatsız etmedi. dediğim gibi belli konularda ilkeli değiliz maalesef... ama bildiğim kadarıyla burak elmas ışıtan gün'den istifasını istedi. ışıtan gün kabul etmedi. burada da gereksiz tevazu gösterip yola çıktığı arkadaşını basın önüne atmaması bir hata oldu diyebiliriz. ben istifasını talep ediyorum deseydi ışıtan gün'ün kimi tepkileri dindirebilirdi. ama ışıtan meselesi genel kurulumuzun umrunda değildi, tüm üyelerin gözü hala galatasaray gayrimenkullerinde. taraftar ise fatih terim ve gedson sonrası ağzıyla kuş tutsa burak elmas'ı desteklemezdi. sonuca pek de etkili olduğunu düşünmüyorum bu bakımdan.
