282
dünya çapında bir hücum oyuncusu. bu konuda herkes hemfikirdir sanıyorum.
bununla beraber kendisinin transferine çok boyutlu bakmaya çalışıp çekincelerini dile getiren insanları basmakalıp, tekdüze cümleler kullanarak aşağılamak yerine, neden bu insanların böyle konuştuğunu biraz olsun anlamaya çalışmak gerekiyor. zira biz bunlar çok yaşadık, çok gördük. mazimizde benzer girişimlerimizde 1 transfer başarısına karşılık 10 fiyasko yatıyor. bunları hatırlamak ve hatırlatmaya çalışmak mı yanlış olan? her seferinde “donunda sallar” denmedi mi bize?
ben avrupa futbolu izlemiyorum abi, futbolsever de değilim. galatasarayseverim ben, icardi’nin de isminden başka birşeyini bilmem. bana diyorsunuz “gomis çok yaşlı, pivot santrfor lazım o yüzden seferovic’i alalım”, geliyor seviniyoruz hep birlikte, sonra iki maç kötü oynayınca bir bakıyoruz aslında seferovic pivot santrfor değilmiş, bak sen. “mertens’i alalım hücumun her yerini yedekler, en iyi performansını da en ilerde sahte dokuz olarak verir” diyorsunuz. e tamam, o zaman seferovic kötüyse mertens oynasın orada? neden icardi ismi çıkınca mertens’in forvetliği unutuluveriyor? biz ne arıyoruz abi, biz neyiz? bizim tatmin olmamız için football manager oyunundaki tüm forvet tiplerinden birer tane almamız mı lazım? poacher olsun mutlaka, target man da şart, yanına da bir false nine yakışır, bu mu istediğimiz? abi galatasaray’ın iyi bir futbol oynaması için, şampiyon olması için buna ihtiyacı olabilir mi allah aşkına ya? bu ligde başakşehir kadar top oynayabilmek için aklımıza 10 senedir “çalışarak olmuyorsa değişerek gelişmek” mottosundan başka bir çözüm gelmemesi trajikomik değil mi artık?
bilemiyorum, bazen ben de kendimi “ben mi düşüneceğim, cüzdan sallayanlar düşünsün” cümlesinin konforlu kollarına bırakmak istiyorum ama yapamıyorum. çünkü eninde sonunda başarısızlığın, finansal çöküşün yükü yine benim omuzlarıma yüklenecek. neyse ya, ne bileyim ben…
bununla beraber kendisinin transferine çok boyutlu bakmaya çalışıp çekincelerini dile getiren insanları basmakalıp, tekdüze cümleler kullanarak aşağılamak yerine, neden bu insanların böyle konuştuğunu biraz olsun anlamaya çalışmak gerekiyor. zira biz bunlar çok yaşadık, çok gördük. mazimizde benzer girişimlerimizde 1 transfer başarısına karşılık 10 fiyasko yatıyor. bunları hatırlamak ve hatırlatmaya çalışmak mı yanlış olan? her seferinde “donunda sallar” denmedi mi bize?
ben avrupa futbolu izlemiyorum abi, futbolsever de değilim. galatasarayseverim ben, icardi’nin de isminden başka birşeyini bilmem. bana diyorsunuz “gomis çok yaşlı, pivot santrfor lazım o yüzden seferovic’i alalım”, geliyor seviniyoruz hep birlikte, sonra iki maç kötü oynayınca bir bakıyoruz aslında seferovic pivot santrfor değilmiş, bak sen. “mertens’i alalım hücumun her yerini yedekler, en iyi performansını da en ilerde sahte dokuz olarak verir” diyorsunuz. e tamam, o zaman seferovic kötüyse mertens oynasın orada? neden icardi ismi çıkınca mertens’in forvetliği unutuluveriyor? biz ne arıyoruz abi, biz neyiz? bizim tatmin olmamız için football manager oyunundaki tüm forvet tiplerinden birer tane almamız mı lazım? poacher olsun mutlaka, target man da şart, yanına da bir false nine yakışır, bu mu istediğimiz? abi galatasaray’ın iyi bir futbol oynaması için, şampiyon olması için buna ihtiyacı olabilir mi allah aşkına ya? bu ligde başakşehir kadar top oynayabilmek için aklımıza 10 senedir “çalışarak olmuyorsa değişerek gelişmek” mottosundan başka bir çözüm gelmemesi trajikomik değil mi artık?
bilemiyorum, bazen ben de kendimi “ben mi düşüneceğim, cüzdan sallayanlar düşünsün” cümlesinin konforlu kollarına bırakmak istiyorum ama yapamıyorum. çünkü eninde sonunda başarısızlığın, finansal çöküşün yükü yine benim omuzlarıma yüklenecek. neyse ya, ne bileyim ben…
