4979
belki üzerinden çokça zaman geçtiği için unutulan, belki de gözardı edilen gerçekler var. emre mevzusunu çözmek için bu gerçeklerin göz önünde bulundurulması gerekir.
ilk olarak, tabii ki emre’nin yeteneği bir mevzudur. o kadar yetenekli bir futbolcunun galatasaray’da yetişip sonra fenerbahçe’ye gitmesi galatasaraylıların içinde bir sorun oluşturmuştur.
ikinci mevzu emre’nin elimizde büyümesi mevzusu, 96-2000 arası takımın maskotu olması, futbolcuların, taraftarın onu el üstünde tutması.
amaaa, en önemli mevzu, adnan polat falan değil, aziz yıldırım. o yılları yaşayanlar iyi bilirler, 2000 sonrası aziz yıldırım bildiğiniz anti-galatasaray başkanıdır. hakemleri satın almıştır, rakipleri satın almıştır, galatasaray’ın girdiği mali dar boğazı kullanarak para yoluyla her türlü pisliği yapmıştır. samsun’da nobre’ye verilen penaltı, edu’nun 10 kilometreden görülebilecek ama sahadaki 4 hakemin görmediği smacı bunların örnekleridir. yaptığı neredeyse her hamleyi galatasaray’ı aşağıya itmek için yapan, kadıköy deplasmanına giden taraftarların üzerine mermer, gübre fırlatılacak organizasyonlar düzenleyen bir başkandır aziz yıldırım.
emre’den bu kadar tiksinilmesinin sebebi de budur. ilk defa bir topçu bizi satıp karşı yakaya geçmemiştir, ama elimizde büyüttüğümüz yeteneğin burda yetişip, hangi sebeple olursa olsun aziz yıldırım gibi bir karakterin galatasaraylıları çıldırtmak için kullandığı oyuncaklardan biri olmayı kabul etmesi affedilebilir bir hata değildir.
en azından benim gözümde.
ilk olarak, tabii ki emre’nin yeteneği bir mevzudur. o kadar yetenekli bir futbolcunun galatasaray’da yetişip sonra fenerbahçe’ye gitmesi galatasaraylıların içinde bir sorun oluşturmuştur.
ikinci mevzu emre’nin elimizde büyümesi mevzusu, 96-2000 arası takımın maskotu olması, futbolcuların, taraftarın onu el üstünde tutması.
amaaa, en önemli mevzu, adnan polat falan değil, aziz yıldırım. o yılları yaşayanlar iyi bilirler, 2000 sonrası aziz yıldırım bildiğiniz anti-galatasaray başkanıdır. hakemleri satın almıştır, rakipleri satın almıştır, galatasaray’ın girdiği mali dar boğazı kullanarak para yoluyla her türlü pisliği yapmıştır. samsun’da nobre’ye verilen penaltı, edu’nun 10 kilometreden görülebilecek ama sahadaki 4 hakemin görmediği smacı bunların örnekleridir. yaptığı neredeyse her hamleyi galatasaray’ı aşağıya itmek için yapan, kadıköy deplasmanına giden taraftarların üzerine mermer, gübre fırlatılacak organizasyonlar düzenleyen bir başkandır aziz yıldırım.
emre’den bu kadar tiksinilmesinin sebebi de budur. ilk defa bir topçu bizi satıp karşı yakaya geçmemiştir, ama elimizde büyüttüğümüz yeteneğin burda yetişip, hangi sebeple olursa olsun aziz yıldırım gibi bir karakterin galatasaraylıları çıldırtmak için kullandığı oyuncaklardan biri olmayı kabul etmesi affedilebilir bir hata değildir.
en azından benim gözümde.
