3569
okulda sınıf başkanı seçildikten sonra. tamam dostum senin dediğini yapacağım. tamam dostum senin de dediğini yapacağım. diye tavır takınan çocuklardan farksız bir başkanlık dönemi geçirmiş iyi niyetli olduğunu düşündüğüm başkan. seçim öncesi kendisi ile konuşmuştuk. konuşma 'vizyon' ve 'avrupa' hakkında idi. o da benimle aynı düşünceleri paylaşıyor, avrupa'nın ligden daha önemli olduğunu savunuyordu. bu benim kendisi hakkındaki tüm düşüncelerimi bir kenara bıraktırdı, ve kendisini desteklememe sebep oldu. konuşmada endüstrileşmeyi de konuştuk. o da bana bir avrupa takımı olacağız, oyuncuları parlatıp satacağız dedi. her şey harikaydı, sanki rüyada gibiydim. sonra gerçekler ortaya çıktı. galatasaray'ın düşmanları. bu düşmanlara karşı göğüs germeli ve kulübün hakları savunmalıydı. burak elmas ise bunu yapmadı, belki de yapamadı. bunu yapan tek kişi fatih terim'di. avrupa'da tekrar anlı ve şanlı günlerimizi yaşarken ligde federasyon tarafından önümüzün kesilmesi bizi olumsuz etkiledi. oyuncuların morali bozuldu. normal. derbi mağlubiyeti sonrası domenec torrent ismi ayyuka çıktı. bu büyük bir ikiyüzlülük idi. kulübün yaşayan en büyük efsanesinin arkasından iş çevirmek kabul edilemezdi. fatih abi ise buna karşılık cevabı marsilya'ya 4 gol atarak vermişti. sonrasında ise burak elmas ve ışıtan gün'ün rezillikleri ayyuka çıktı. fatih abi istese bunları kullanıp basın toplantısında kendilerini rencide edebilirdi. fakat fatih abi bu kulübün kültürünü göz ardı etmedi. burak elmas galatasaray teknik direktörüne hak ettiği saygıyı veremedi fakat fatih abi galatasaray başkanına hak etmediği saygıyı verdi. malum kaçınılmaz oldu. fatih hoca avrupa'da nağmalup lider çıkmamızı sağlayan kişi olmamıza rağmen kovuldu. büyük bir saygısızlık yapıldı. bu saygısızlığı yapan kişi ise şüphesiz burak elmas oldu.
