18
türkiye'de ekmek parası kazanmak ile aynı oranda zorlukları olan bir durumdur bence.
-çok gördüm etrafımda; hiç olmadığı halde, hiç kabul etmeyeceği halde fikirlerini, tavırlarını, muhabbetini sevmemesine rağmen başkasının yanında ekmek parası için çalışan işçileri,
- hayalleri başka olmasına rağmen ''baba tezgahı'' deyip ya da demek zorunda bırakılıp hazzetmediği işi yapan adamları,
-istediği mesleği yaptığı halde az para kazandırdığı için, ticari ilişkilerde bulunduğu insanların g.tünü yalamak zorunda kalanları,
-ekmek parası kazanmak için, kendisine ait olmayan fikirleri, hatta karşıtı olduğu fikirleri bile savunmak zorunda kalan insanları,
gördüm ve görmeye de devam ediyorum. şimdi kısa bir alıntı yapalım nkfvas adlı yazarımızdan;
---alıntı----
ekşi sözlük için;
türkiye'nin gidişatını bozmuşlardır. asıl amaçları her şeye eleştiri getirmek olmuştur.
----alıntı-----
böyle bu. herkes her şeye eleştiri getirir hale geldi. önceleri fikirler tartışılırken, iş ''olguları'' tartışmaya sirayet etti.
sonra kalıpları tartışmaya başladık. herkes elindeki asa ile put devirir gibi, tabuları yıkmaya başladı. söz söylenmeyen, tartışılmayan tek bir değer kalmadı. aslımıza bok attık. genlerimizin geldiği atalarımızın bile mezarına tükürür hale geldik. ''bakın bakın bende zeka var, bakın bakın ben çok akıllıyım, kapak takıyorum izleyin beni'' heyecanı ile hareket etmeye başlayan bir toplumun egoist cüceleri olduk. kılıfımız da belli; ben farklı bir pencereden bakıyorum olaya.
evladım; sen, hakkında görüş bildirdiklerinle eleştirdiklerinle yığınla ortak paydası olan adam değil misin? ne ki bu farklı pencereden bakma olayı? aynı evde yaşıyorsun, hangi pencereden bakarsan bak arka bahçedeki kömürlüğü göreceksin.
pierre loti bile hiçbir boku beğenmeyen bir toplumun, hiçbir boku beğenmeyen yazarlar topluluğundan olmasına rağmen gelip seni beğenmiş. !!!yabancı!!! olmasına rağmen. ama sen daha da yabancı olmayı seçmişsin. içindeki eleştirel ruhu tavan yaptırmışsın ki, insanlar seni farklı addedip g.tünü kaldırsın.
hasılı;
türkiye'de spor yazarı olmak, zor bir iş değildir. amaç ekmek parası kazanmaktır bunu yaparken. ben kendi cebinden para verip ya da para almadan spor yazarlığı yapanı görmedim.
ha kastınız bu işi çıkar amaçlı yapmayan adamlar ise; herkesin her konuda bir fikri vardır. söylemek fikir özgürlüğüdür fakat kendisine gelen eleştiriler sonucu ağlamak da; kendi özgürlüğüne hakaret etmektir.
bir şeyin güzel olmadığını, kusurlarını göstermeyi kendine borç bilenler için de, askerdeki bölük astsubayım, ben askerden döndükten iki ay sonra lumbaraağzında başına silahını dayayıp intahar eden, rahmetli deniz piyade kıdemli üst çavuş evren aydın'dan gelsin;
bahane göt gibidir herkeste vardır.
-çok gördüm etrafımda; hiç olmadığı halde, hiç kabul etmeyeceği halde fikirlerini, tavırlarını, muhabbetini sevmemesine rağmen başkasının yanında ekmek parası için çalışan işçileri,
- hayalleri başka olmasına rağmen ''baba tezgahı'' deyip ya da demek zorunda bırakılıp hazzetmediği işi yapan adamları,
-istediği mesleği yaptığı halde az para kazandırdığı için, ticari ilişkilerde bulunduğu insanların g.tünü yalamak zorunda kalanları,
-ekmek parası kazanmak için, kendisine ait olmayan fikirleri, hatta karşıtı olduğu fikirleri bile savunmak zorunda kalan insanları,
gördüm ve görmeye de devam ediyorum. şimdi kısa bir alıntı yapalım nkfvas adlı yazarımızdan;
---alıntı----
ekşi sözlük için;
türkiye'nin gidişatını bozmuşlardır. asıl amaçları her şeye eleştiri getirmek olmuştur.
----alıntı-----
böyle bu. herkes her şeye eleştiri getirir hale geldi. önceleri fikirler tartışılırken, iş ''olguları'' tartışmaya sirayet etti.
sonra kalıpları tartışmaya başladık. herkes elindeki asa ile put devirir gibi, tabuları yıkmaya başladı. söz söylenmeyen, tartışılmayan tek bir değer kalmadı. aslımıza bok attık. genlerimizin geldiği atalarımızın bile mezarına tükürür hale geldik. ''bakın bakın bende zeka var, bakın bakın ben çok akıllıyım, kapak takıyorum izleyin beni'' heyecanı ile hareket etmeye başlayan bir toplumun egoist cüceleri olduk. kılıfımız da belli; ben farklı bir pencereden bakıyorum olaya.
evladım; sen, hakkında görüş bildirdiklerinle eleştirdiklerinle yığınla ortak paydası olan adam değil misin? ne ki bu farklı pencereden bakma olayı? aynı evde yaşıyorsun, hangi pencereden bakarsan bak arka bahçedeki kömürlüğü göreceksin.
pierre loti bile hiçbir boku beğenmeyen bir toplumun, hiçbir boku beğenmeyen yazarlar topluluğundan olmasına rağmen gelip seni beğenmiş. !!!yabancı!!! olmasına rağmen. ama sen daha da yabancı olmayı seçmişsin. içindeki eleştirel ruhu tavan yaptırmışsın ki, insanlar seni farklı addedip g.tünü kaldırsın.
hasılı;
türkiye'de spor yazarı olmak, zor bir iş değildir. amaç ekmek parası kazanmaktır bunu yaparken. ben kendi cebinden para verip ya da para almadan spor yazarlığı yapanı görmedim.
ha kastınız bu işi çıkar amaçlı yapmayan adamlar ise; herkesin her konuda bir fikri vardır. söylemek fikir özgürlüğüdür fakat kendisine gelen eleştiriler sonucu ağlamak da; kendi özgürlüğüne hakaret etmektir.
bir şeyin güzel olmadığını, kusurlarını göstermeyi kendine borç bilenler için de, askerdeki bölük astsubayım, ben askerden döndükten iki ay sonra lumbaraağzında başına silahını dayayıp intahar eden, rahmetli deniz piyade kıdemli üst çavuş evren aydın'dan gelsin;
bahane göt gibidir herkeste vardır.
