ali koç

hayatı boyunca ne kadar korunaklı, ne kadar büyük bir konfor alanı içerisinde yaşadığı fenerahçe başkanlığı'nın her bir gününde daha da bir ortaya çıkan zat. biriyle tartışmayı geçtim "abim güzel abim" seviyesi dışında bir diyaloğa bile girmemiş muhtemelen. kendisinden ailesi dolayısıyla büyük bir paranın yanı sıra büyük bir vizyon bekleniyordu. aziz yıldırım döneminin sonlarında fenerbahçe taraftarının iştahtan ağzı sulanıyordu bu beklentilerle.

günler, aylar hatta yıllar geçtikçe tekrar tekrar ortaya çıkıyor nasıl korunaklı bir yaşam sürdüğü. spontane şekilde girdiği her ortam, yaşadığı her diyalog ayrı bir bomba. planlı toplantılar/demeçler desen apayrı birer facia. başkanlık desen zaten o konuda yapılan komik videolar bile buradan aya yol olur.

bisiklet kullanmayı bisikleti olmayan çocuklar bilir, mahalle maçındaki en yeteneksiz adam her zaman topun sahibi olandır, roman çocukları abileri yorulunca ellerine alabildikleri kemanı/klarneti "osurturken" 3 yaşından beri keman dersi alan zengin bebeleri 3. şarkıdan sonra tıkanır.

kendisinin başkanlık kariyeri de aşağı yukarı bu minvalde cereyan etmektedir. sicil parayla, nüfus da reklamla olmuyor işte...