4391
aldığı oyuncu üzerinden değilde alamadığı oyuncu üzerinden eleştirilmesini anlarım, örneğin forvetsiz başladığımız sezonda niye transfer olmadı diye eleştirilir fakat diagne ve falcao üzerinden eleştirilmesi cidden çok absürt. her şey çok çabuk unutuluyor, diagne transferinde taraftarın alan ve pato isimlerine burun kıvırdıkları çabuk unutuluyor. diagne, galatasaray’a geldiği dönemde kadıköy’de fenerbahçe’ye gol atmış, beşiktaş’a karşı şov yapmış şekilde, kasımpaşa devre arasına kadar üst sıralarda yer almış ve ilk devrede 20 küsür gol atarak gelmişti. devre arası birçok takım iyi oyuncusunu bırakmak istemez o yüzden devre arasında iyi oyuncu alman çok zordur. ayrıca lige ve yenş geleceği şehir’e uyum sağlaması da çok önemlidir. diagne transferindeki en önemli kıstaslar bunlardı. ligi bilen ve hemen katkı alabileceğin bir isimdi aslında kötü katkı da vermedi. kalan süreçte penaltıdan falanda olsa 10 gol atmayı başardı. kendisine verilen ücret fazla olsa da kendisinden çok çabuk vazgeçildi, 6 ay önce 13 milyon euro yatırım yaptığın, ligin rekor gol kralı isminden bir anda vazgeçildi. ayrıca diagne transferinde şöyle bir olay var sattığın kadar al cezasında ozan kabak’ı devre arası sattığımız için o parayı mecbur o dönemde harcamamız gerekiyordu. kasımpaşa’da bunu bildiği için tok satıcıyı oynadı. falcao konusu da çok çabuk unutuluyor. bütün yaz boyunca falcao üzerinden haberler döndü durdu, falcao’nun mimarından öğrenildi geleceği, sneijder transferinden bu yana en uzun ve sancılı transfer süreciydi. herkes falcao gelsin forma satışıyla parası çıkar şeklinde konuşuyordu. geldi aslında fenada katkı vermiyordu, özellikle kadıköy galibiyeti ve sivas deplasmanında takımla uyumu güzeldi. fakat ardından pandemi çıktı. tam form tutacak derken erzurum deplasmanında hayatının en saçma kırmızı kartını yedi. sakatlıklar peşini bırakmadı. her yönetici gibi abdurrahim albayrak’ta sütten çıkmış ak kaşık değil, fakat transferde her zaman risk vardır. örneğin ilk devre seni taşıyan shabani nonda’yı yollar yerine manchester city’den jo’yu getirirsin. kağıt üzerinde güzel bir hamledir. ingiltere liginden gelen brezilyalı forvet yaşlanmış nonda’nın yerine güzel takviyedir. fakat nonda’nın çeyreği kadar katkı vermemiştir. eleştirilmeye başlanan fernando’yu yollayıp yerine seri, nzonzi, lemina gibi aynı dili konuşan fransa kökenli çok kaliteli bir orta saha kurarsın, forvete de andone, mitroglou, falcao, diagne gibi isimleri alırsın. bu isimler o günün şartlarında galatasaray için gerçekten çok iyi oyunculardı. üstelik bunları yaparken ffp belası başımızda bulunmaktaydı. transferlerin tutmasının birçok kıstası var. abdurrahim albayrak, görev aldığı tüm süreçlerde emeğini vermiştir, iyi bir galatasaraylıdır. çalıştığı, tüm futbolcular ve teknik heyet ile iyi geçinmiştir, örnek bir karekterdir.