• 289
    bir çok özbek dönemlerine benzeyen transfer dönemimiz.
    - isimler havalarda uçuşur.
    -gazeteciler bol bol pohpohlar.
    -ortada bir sürü duyumcu çıkar.
    -her bir isim önce analiz edilir, türlü hikayeleri çıkar ardından, her şeyleri izah edilir. ( mevkisi, maaşı, menejer parası eşi, yediği yemek, giydiği terlik, dilindeki yara vs )
    -süreç uzar da uzar ama sakız olur. ( pedro, solbaken, gueye, william carvalho vs )
    -bazı isimler ortaya çıkar ama 2 3 günlük ağzımıza tad çalar, sonra sessizce söner.
    - bazı isimler ise çıkar 3 4 hafta boyunca ağzımızda sakız olur. sonra bir sebep ortaya atılır esasen her şey eski şartına eşdeğerdir. yazıp söylenmiştir, oyuncuya bu kadar para veremeyiz, oyuncu bize gelmez, bu paralara oyuncuya vermeyelim, menejer parası ya da bonservisi veyahut imza parası çok diye, 3 4 haftalık araştırmadan sonra özbek transfer heyeti de aynı noktaya gelip oyuncudan vazgeçer. önce yangın azalsın diye, gazetecilere haber uçururlar ardından ise duyumculara sonra da taraftar oo iyi yaptınız vs der.
    - asla isimler yalanlanmaz.
    - talisca, sörlöth, pedro, botheim solbakken, xeka, denayer vs... gider de gider hani.
    - sonra yönetim içi karışıklık olur, bu süreçte te olacaktır. yanlış giden işler var ve kesinlikle birileri bir şeyler diyecek ardından yönetimsel ayrılık.
    -sonrasında hiç alakamız olmayan 3 4 oyuncu ve süreç nihayete erer.
    -ya da çılgın fiyatlar ödenerek yapılan transferler, 2 sene kurtarırsın fakat 5 sene yakarsın. sen ileriye gittik sanarsın fakat yıllarını, emeğini çalınmış bulursun.
    - özbek'in tekrardan başkan olması bile saçmalık iken, transfer döneminden medet ummak taraftar saçmalığıdır.
    - tek beklentim arsaların ona buna peşkeş çekilerek elden çıkartılmamasıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın