• 11
    --- alıntı ---

    iki hafta önce, istanbul süper amatör küme 1. grup’ta hadımköyspor’un vefaspor’a sahasında 7-0 haberi geldiğinde tüm istanbul ufak çaplı bir şok geçirmişti. istanbul’un batısında bir sanayi beldesi olan hadımköy’ün yeşil-siyahlıları son yıllarda ligin en güçlü ekiplerinden biriydi, hatta bir yazımda kendilerini konu etmiştim. lakin uzun süredir paraları ödenmeyen futbolcular haklarını istediklerinde yöneticilerden “her şey para değil” yanıtı alınca bavullarını toplayıp hadımköy’den gidiyor. hatta iddiaya göre bir yönetici, teknik heyet ve futbolculara “şu güne kadar paranız verilmezse ve siz de hala burada kalırsanız adam değilsiniz” manasında şeyler söylüyor. sonra hadımköyspor genç takımlar çıkmaya başlıyor, geçen hafta vefa’ya sonra yeşilova’ya 7-0’lık sonuçlarla yeniliyor.
    bu bahsettiğim takım sıradan bir amatör takım değil, 3. lig ayarında bir ekip ve oynayanların hepsi ekmeğini bundan kazanan futbolcular. beşiktaş’ta tüm futbolcuların ayrıldığını paf takımın da çıkıp manisaspor ve denizlispor’dan yedişer tane yediğini düşünün. bu olayın amatördeki etkisi böyle. uzun yıllar kulübün başkanlığını yapan, şu sıralar kırkpınar yağlı güreşleri ağalığı’nı da yürüten seyfettin selim’in görevden ayrılması, hadımköy belediyesi’nin de lağvedilip arnavutköy’e bağlanması kulübün bu noktaya gelmesinde önemli etkilerden. sanıyorum yeşil-siyahlılar’ın şampiyonluk yarışında geri kalması da yöneticilerin takımı gözden çıkarmasında önemli pay sahibi.
    bu sayfalarda amatör kümede transferin nasıl işlediğini az çok anlatmıştım, yine hatırlatayım. her ne kadar takımların büyük bütçeleri olsa da amatörde sözleşme yoktur, her şey ‘söz’e bağlıdır. futbolcu toplu para+maaşa anlaşır ancak ortada bağlayıcı bir şey yoktur. bir futbolcu 6 ay düzenli para alıp kaçabilir de bir kulüp hiç para vermeyebilir de ama hiçbir şey iddia edemezsiniz. tabi bu durum bazı tatsız olaylara neden olabilir.
    örneğin geçen sezon bursa’da iki ayrı iddialı takımda uzun süre paralarını alan futbolcular, 3. lig terfi maçlarına kısa bir süre kalan 1 veya 2 ay para alamadıkları için takımı bıraktılar, bazıları idmanlara çıkmadı. böyle olunca dünyanın parası harcanan takımlar ilk turda elendi.
    bu sezon da bir kentte futbolcularına fazla ödeme yapamayan iddialı bir kulüp uzun süre oyuncularına “sıkın dişinizi, ödeme yapacağız” dedi, sonra takım deplasmanlı amatör lig’e yükselmeyi garantiledi. yönetim de birden haklarını isteyen futbolcularına “işinize gelirse kardeşim, icabında genç takımla çıkarız” dedi. gerçi 3. lig’e terfi maçları da var ancak oradan 3. lig’e çıkma ihtimali çok düşük, bu nedenle yönetim de deplasmanlı amatör lig cepte diye futbolcularına rahatça efeleniyor. genelde bu dönemde futbolculara para ödenmediğinde “bak terfiler geliyor, çık kendin için oyna, seneye daha iyi bir takıma transfer olursun” derler. ama futbolcu saf mı? yukarıda anlattık para ödemeyen kulüpler en iyi kulüpler, daha nereye gidecek? zaten amatörde hiçbir şeyin garantisi yok! eskiden verilen sözlerin bir değeri vardı ancak bozulan toplumsal ahlakla birlikte artık verilen sözler de tutulmaz oldu. zaten içinde para olan bir şeyde her zaman sorun vardır.

    --- alıntı ---

    efkan bucak - radikal
App Store'dan indirin Google Play'den alın