4
ülkenin durumu ortadayken suçlayamayacağımız genç çocuklar. kendi adıma konuşuyorum; benim önüme 18 yaşında yurtdışına çıkıp orada bir hayat kurma ihtimali sunulsaydı, muhtemelen ben de o ihtimalin peşinden koşardım. ihtimalin gerçeğe dönüşüp dönüşmeme riski tartışılabilir. ama bu yaştaki çocuklardan o ihtimali hayal etmek yerine riski analiz edip ona göre davranmasını beklemek büyük haksızlık. keşke menajerler çocukların kariyerini en azından kendi cepleri kadar düşünse de daha sağlıklı bir yol çizebilseler kendilerine.
bu sorun, çocukların kulübe duyduğu aidiyet hissi üzerinden çözülebilecek bir sorun değil. kulüplerin altyapı yatırımlarına devam edebilmesi için buradan gelir kazanması gerekiyor. bu geliri kazanmak için de futbolcuyu ne yüksek maaşlar vererek ne suçluluk hissettirerek ne de mobbing yaparak elinde tutmaya çalışmak zorunda kalmamalı.
benim aklıma gelen fazlasıyla basit bir çözüm var aslında: belli bir yaşa kadar bu futbolcu alınıp satılırken ödenen yetiştirme bedeli oranını yükseltmek, hatta eğer oyuncu bir takımla bonservissiz olarak anlaşıyorsa oyuncunun maaşının belli bir yüzdesini yine yetiştirme bedeli olarak kulübe ödemesi. ancak bu şekilde hem altyapıya rahat rahat yatırım yapar, hem de gidenin arkasından ağlamayız.
bu sorun, çocukların kulübe duyduğu aidiyet hissi üzerinden çözülebilecek bir sorun değil. kulüplerin altyapı yatırımlarına devam edebilmesi için buradan gelir kazanması gerekiyor. bu geliri kazanmak için de futbolcuyu ne yüksek maaşlar vererek ne suçluluk hissettirerek ne de mobbing yaparak elinde tutmaya çalışmak zorunda kalmamalı.
benim aklıma gelen fazlasıyla basit bir çözüm var aslında: belli bir yaşa kadar bu futbolcu alınıp satılırken ödenen yetiştirme bedeli oranını yükseltmek, hatta eğer oyuncu bir takımla bonservissiz olarak anlaşıyorsa oyuncunun maaşının belli bir yüzdesini yine yetiştirme bedeli olarak kulübe ödemesi. ancak bu şekilde hem altyapıya rahat rahat yatırım yapar, hem de gidenin arkasından ağlamayız.