7107
bana göre zaten türkiye’nin bayern munchen’ı ama pratikte de öyle olmaması için hiçbir neden yok.
bünyesinde yetişen ya da bir şekilde yolu bizimle kesişip bizi benimseyen herkese bu kulüpte yer açılmalı. bayern örneğini bu yüzden verdim zaten. bayern munchen’a baktığımızda kendi bünyesinden yetişen sporculara bir şekilde yer açıyorlar. bu sadece parayla açıklanabilen bir başarı öyküsü değil bana göre. bu, kültürle de açıklanabilen bir durum. biz ara sıra yapıyoruz ama bu kültürü artık benimsememiz lazım. içimizden çıkanlara güvenmemiz gerek artık. laga luga yapmaya, içi boş yabancı hayranlığına gerek yok.
terim geldi, imparator oldu, şu an ptt’de görev yapan hamza geldi, 4. yıldızı taktı. zamanında bülent geldi, hagi geldi. şu an altyapıda hakan balta var, ayhan akman var, zamanında tugay vardı. şimdi de başımızda okan var. yani bir şekilde çıkıyor, çıkmaya devam edecek. hasan şaş, ümit vs daha saymadım bile. yarın yine selçuk gelir, arda katılır vs. siz ana fikri anladınız zaten.
her zaman diyorum, kalbinde galatasaray sevgisi olan kişileri kulüpte bir yerlerde görmek kadar mutlu eden bir şey yok beni. kimisi başarılı olur, kimisi olamaz. bu her zaman 50% ihtimal ama bende her zaman kredileri daha fazla olur bu kişilerin. allah aşkına, torrent yerine okan gelseydi ne kaybederdik? torrent’den geriye bir tek alacağı tazminat kaldı. belki 20 sene sonra adını bile hatırlamayacağız ama okan’ı hatırlamamak mümkün değil. antrenörlüğü başarısız olacak belki ama futbolculuğu illa hatırlanacak.
o yüzden armutun sapı, üzümün çöpü deyip gereksiz eleştirilerde bulunmayın allah aşkına. içimizden çıkanlara güvenin biraz. korkmayın, bu kulüp başarısızlıktan bitmez. 15 sene şampiyon olamadığı zamanlarda bile geri dönüp rakiplerine tur bindirmiş bir kulüp bu.
içimizden çıkanlara güvenin. boşu boşuna yabancı hayranlığı besleyip içimizdekileri gömmeyin.
son olarak, başarılar süper bücür. allah utandırmasın.
bünyesinde yetişen ya da bir şekilde yolu bizimle kesişip bizi benimseyen herkese bu kulüpte yer açılmalı. bayern örneğini bu yüzden verdim zaten. bayern munchen’a baktığımızda kendi bünyesinden yetişen sporculara bir şekilde yer açıyorlar. bu sadece parayla açıklanabilen bir başarı öyküsü değil bana göre. bu, kültürle de açıklanabilen bir durum. biz ara sıra yapıyoruz ama bu kültürü artık benimsememiz lazım. içimizden çıkanlara güvenmemiz gerek artık. laga luga yapmaya, içi boş yabancı hayranlığına gerek yok.
terim geldi, imparator oldu, şu an ptt’de görev yapan hamza geldi, 4. yıldızı taktı. zamanında bülent geldi, hagi geldi. şu an altyapıda hakan balta var, ayhan akman var, zamanında tugay vardı. şimdi de başımızda okan var. yani bir şekilde çıkıyor, çıkmaya devam edecek. hasan şaş, ümit vs daha saymadım bile. yarın yine selçuk gelir, arda katılır vs. siz ana fikri anladınız zaten.
her zaman diyorum, kalbinde galatasaray sevgisi olan kişileri kulüpte bir yerlerde görmek kadar mutlu eden bir şey yok beni. kimisi başarılı olur, kimisi olamaz. bu her zaman 50% ihtimal ama bende her zaman kredileri daha fazla olur bu kişilerin. allah aşkına, torrent yerine okan gelseydi ne kaybederdik? torrent’den geriye bir tek alacağı tazminat kaldı. belki 20 sene sonra adını bile hatırlamayacağız ama okan’ı hatırlamamak mümkün değil. antrenörlüğü başarısız olacak belki ama futbolculuğu illa hatırlanacak.
o yüzden armutun sapı, üzümün çöpü deyip gereksiz eleştirilerde bulunmayın allah aşkına. içimizden çıkanlara güvenin biraz. korkmayın, bu kulüp başarısızlıktan bitmez. 15 sene şampiyon olamadığı zamanlarda bile geri dönüp rakiplerine tur bindirmiş bir kulüp bu.
içimizden çıkanlara güvenin. boşu boşuna yabancı hayranlığı besleyip içimizdekileri gömmeyin.
son olarak, başarılar süper bücür. allah utandırmasın.

