3699
yenilmez armada ruhunu eurocup şampiyonluğumuzdan bir kaç yıl sonra 2022de yine yaşatmış olan güzide takımımız. geçen sezon küme düşmeye oynayan, ligde kadın basketbolumuzun efsane koçu ekrem memnun'un elini taşın altına koymasıyla kalan takım esasında bu seneye kötü başlamadı fakat bir yerden sonra ekrem memnun'a teşekkür edip veda etmek mecburiyetinde kaldık. yaklaşık 1-2 ay önce göreve gelen andreas pistiolis ise takımı başka bir seviyeye çıkarttı. şimdi çok küçük yaşlardan beri hem nba hem de avrupa basketbolunu tutkuyla izleyen biri olarak yenilmez armadanın seneye başarılı olması için mühim gördüğüm 3 maddeden bahsedeceğim.
1- koç ve oyuncuları takımda tutmak: tabii ki herkesin aklına ilk gelen şeydir ki çok doğru bir önermedir. koç pistiolise euroleague takımlarından teklif gelme ihtimalinin azımsanmayacak seviyede bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. aynı zamanda dee bost, melo trimble ve isaiah canaan üçlüsünün; kerry blackshear jr'ın ve sadık kabacanın önüne başka takımlara belki de euroleague'e gitmek için fırsatlar çıkabilir. bu oyuncuları ve koçumuzu takımda tutmak öncelikli hedefimiz olmalıdır.
2- gerekli transfer hamleleri: burası bence elimizde oyuncu tutmak kadar önemli bir husus. galatasaray erkek basketbol takımını 2022 yılında izlediğimde, çok başarılı olsa da efes serisi dahil, net olarak 4 ve 5 numara problemi gözüme çarptı. gelecek için çok değerli olduğunu düşündüğüm sadık kabacanın gençliği ve savunmadaki toyluğu, kravishin rezalet basketbolu, blackshearın yine savunmadaki bir takım zaafları derken pota altında hem ribaund alma hem de çemberi savunma konusunda çok sıkıntı yaşadık. öncelikle kravishin gönderilmesi çok elzem, ndourun takımda tutulmasına da gereklilik görmüyorum çünkü yabancı hakkımızı daha efektif bir oyuncudan kullanmalıyız. bost, melo, canaan, blackshear dörtlüsü bence vazgeçilmez. bu dörtlü dışında 2 yabancı hakkımız kalıyor ki biri ndour olmamalı, (avrupada oynarken ndour işe yarayabilir bunları üçüncü maddede anlatacağım.) bize pota altı için kesinlikle bir adet stephane lasme gerekiyor. (bunu yazarken lasmeye olan özlemimi hatırladım...) çember savunmasına ve sertliğe ihtiyacımız var. ayrıca ribaundları toplaması için moerman tarzı ne vereceği belli bir oyuncuya ihtiyacımız var. bu takviyeler bizi ligde şimdiki durumumuzdan 2 gömlek yukarı taşıyacaktır.
3- doğru hedef belirlemek: burası da çok önemli bir nokta, tamam hepimiz mutluyuz moda girdik gaza geldik fakat "bu takım euroleague'i kazanır!" demek biraz realizmin uzağında kalıyor. bizim hedefimizin fiba şampiyonlar ligi olması şart. hem iyi para var hem de kazanmamızı çok uzak görmediğim bir turnuva. bu turnuvayı yeteri kadar domine edersek euroleague yönetimi bize özel davetiye gönderecektir. benim galatasaray basketbol taraftarı olarak dileğim zaten galatasarayın hak ettiği yerde euroleague'de kalıcı bir takım olmasıdır. bunu başarmak için en mantıklı yolun özel davetiye olduğunu düşünüyorum ve bunu fiba şampiyonlar ligini domine ederek başarabileceğimizi düşünüyorum. eğer euroleague'e davet edilirsek oraya her sene çağrılan kalıcı bir takım nasıl olacağımızla ilgili de uzun bir entry girerim :).
sonuç olarak yıllar sonra bana basketbol heyecanını bu denli yaşatan takımımla gurur duyuyorum. eskiden beri sevdiğim ve desteklediğim efes pilseni avrupada destekledim ve son 2 yıldaki başarısında çok sevindiğimi söyleyebilirim. fenerbahçe euroleague kupasını kaldırırken fenerbahçeli olan babamla beraber maçı izleyip ülkemize euroleague geldi diye sevinmiştim. (ki koyu fenerli babam da eurocup finalimizde sesi kısılana kadar bağırarak bizi desteklemiş, sinan gülerin maç sonunda topu çaldığı anda da sevinçten havaya zıplamıştı.) fakat mevzu galatasaray olunca kalbim hep bi farklı çarpıyor. tamamıyla bir basketbol tutkunuyum, takım fark etmeksizin bu sporda başarıyı görmeyi çok istiyorum fakat sahada rakibi tarumar eden sarı kırmızı formalar görünce yaşadığım mutluluk bi başka oluyor. dilerim bu başarı ve ruhun başlangıcı bu sezon olur ve uzun yıllar devam eder.
uzun bir entry oldu, buraya kadar okuyan dostlara teşekkür ederim. :)
1- koç ve oyuncuları takımda tutmak: tabii ki herkesin aklına ilk gelen şeydir ki çok doğru bir önermedir. koç pistiolise euroleague takımlarından teklif gelme ihtimalinin azımsanmayacak seviyede bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. aynı zamanda dee bost, melo trimble ve isaiah canaan üçlüsünün; kerry blackshear jr'ın ve sadık kabacanın önüne başka takımlara belki de euroleague'e gitmek için fırsatlar çıkabilir. bu oyuncuları ve koçumuzu takımda tutmak öncelikli hedefimiz olmalıdır.
2- gerekli transfer hamleleri: burası bence elimizde oyuncu tutmak kadar önemli bir husus. galatasaray erkek basketbol takımını 2022 yılında izlediğimde, çok başarılı olsa da efes serisi dahil, net olarak 4 ve 5 numara problemi gözüme çarptı. gelecek için çok değerli olduğunu düşündüğüm sadık kabacanın gençliği ve savunmadaki toyluğu, kravishin rezalet basketbolu, blackshearın yine savunmadaki bir takım zaafları derken pota altında hem ribaund alma hem de çemberi savunma konusunda çok sıkıntı yaşadık. öncelikle kravishin gönderilmesi çok elzem, ndourun takımda tutulmasına da gereklilik görmüyorum çünkü yabancı hakkımızı daha efektif bir oyuncudan kullanmalıyız. bost, melo, canaan, blackshear dörtlüsü bence vazgeçilmez. bu dörtlü dışında 2 yabancı hakkımız kalıyor ki biri ndour olmamalı, (avrupada oynarken ndour işe yarayabilir bunları üçüncü maddede anlatacağım.) bize pota altı için kesinlikle bir adet stephane lasme gerekiyor. (bunu yazarken lasmeye olan özlemimi hatırladım...) çember savunmasına ve sertliğe ihtiyacımız var. ayrıca ribaundları toplaması için moerman tarzı ne vereceği belli bir oyuncuya ihtiyacımız var. bu takviyeler bizi ligde şimdiki durumumuzdan 2 gömlek yukarı taşıyacaktır.
3- doğru hedef belirlemek: burası da çok önemli bir nokta, tamam hepimiz mutluyuz moda girdik gaza geldik fakat "bu takım euroleague'i kazanır!" demek biraz realizmin uzağında kalıyor. bizim hedefimizin fiba şampiyonlar ligi olması şart. hem iyi para var hem de kazanmamızı çok uzak görmediğim bir turnuva. bu turnuvayı yeteri kadar domine edersek euroleague yönetimi bize özel davetiye gönderecektir. benim galatasaray basketbol taraftarı olarak dileğim zaten galatasarayın hak ettiği yerde euroleague'de kalıcı bir takım olmasıdır. bunu başarmak için en mantıklı yolun özel davetiye olduğunu düşünüyorum ve bunu fiba şampiyonlar ligini domine ederek başarabileceğimizi düşünüyorum. eğer euroleague'e davet edilirsek oraya her sene çağrılan kalıcı bir takım nasıl olacağımızla ilgili de uzun bir entry girerim :).
sonuç olarak yıllar sonra bana basketbol heyecanını bu denli yaşatan takımımla gurur duyuyorum. eskiden beri sevdiğim ve desteklediğim efes pilseni avrupada destekledim ve son 2 yıldaki başarısında çok sevindiğimi söyleyebilirim. fenerbahçe euroleague kupasını kaldırırken fenerbahçeli olan babamla beraber maçı izleyip ülkemize euroleague geldi diye sevinmiştim. (ki koyu fenerli babam da eurocup finalimizde sesi kısılana kadar bağırarak bizi desteklemiş, sinan gülerin maç sonunda topu çaldığı anda da sevinçten havaya zıplamıştı.) fakat mevzu galatasaray olunca kalbim hep bi farklı çarpıyor. tamamıyla bir basketbol tutkunuyum, takım fark etmeksizin bu sporda başarıyı görmeyi çok istiyorum fakat sahada rakibi tarumar eden sarı kırmızı formalar görünce yaşadığım mutluluk bi başka oluyor. dilerim bu başarı ve ruhun başlangıcı bu sezon olur ve uzun yıllar devam eder.
uzun bir entry oldu, buraya kadar okuyan dostlara teşekkür ederim. :)