• 96
    yıllardır çok sıkı bir takipçisi olmasam da, denk geldikçe izlediğim, çok keyifli olduğunu düşündüğüm bir spor dalıydı. her zaman içgüdüsel olarak bu spora yatkın olduğumu, zaman ve imkan olsa aslında tenisçi de olurdum he diye düşünürdüm. abimle birlikte öğrenmeye, eğitim almaya karar verdik. geçtiğimiz pazar ilk antrenmanımızı yaptık.

    belli bir süreç gerektirse de geçmişinde toplu sporlarla haşir neşir olan insanların daha çabuk öğrenebileceğini çokça yerde okudum. zaten futbol, basketbol ve voleybol sporlarını kazma denmeyecek seviyede yapabilen biri olduğumu düşünüyorum. yani bir insanda beceri varsa, herhangi bir spor dalını belli bir seviyede yapabilir diye düşünüyordum. lakin ilk idmanda ilk insan seviyesinde olduğumuzu gördük.

    bir kere raket sandığımdan çok daha hafif. kuş gibi anasını satıyım. eğitmen ilk derste forehand ve backhand vuruşlarını gösterdi. raketi düzgün tutmak, duruşunu ayarlamak, topa vururken raketi düzgün savurmak, topa bakmak, hepsini bir arada yapmak gerekiyor. sanıyorum çokça pratik yaparak yukarıda saydığım parametrelerin hepsini düşünmeden yapar hale gelmek gerekiyor. araba sürmek gibi. ondan sonra vuruşum nereye gitti, raketin neresiyle vurdum, ne kadar güçlü vurdum gibi şeyleri ayarlama aşamasına geçilebilir.

    sandığımdan çok daha zor bir tekniği var. ama bunları göze alarak başladık. tenisçi yazarlarımız varsa önerilerine açığım. ilerleme kaydettikçe de buraya yazacağım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın