2974
daha avrupa hava sahasına girmeden 2 milyon tane "siktir ol git" mesajı almış olan abimiz. daha ilk basın toplantısında "teknik direktörler valizini hiçbir zaman boşaltmaz" gibilerinden bir laf etmişti. içine düştüğü durumun farkındaydı ancak kariyerinde kolay kolay yakalayamayacağı bir fırsatı geri çevirmesini beklemek çok büyük fedakarlık olurdu. ek olarak görev süresindeki tüm maçları gol yemeden de kazansak dahil sezon sonunda yolların ayrılacağını az çok anlamıştır türkiye'ye geldikten birkaç gün sonra.
o bakımdan saçmalamasını ya da taraftara saçmalar gibi görünmesini mazur görüyorum. imparator fatih terim'in bile top oynatamadığı bu takıma top oynatmasını beklemek de biraz haksızlık olurdu. kaldı ki artık bu işlerin bilgisayar oyunlarındaki gibi olmadığının, takım dediğimiz şeyin 25-30 futbolcu 15 civarı "staff"ın bir arada çalıştığı bir iş ortamı olduğunun farkına varmamız lazım. başı, başının altı, başının altının altı hatta onun da altı tüm önde gelenleri tasfiye edilmiş bir insan grubunun başında ikna edebildiği kadarı ile yola devam etti mecburen.
teknik direktörlük sadece futbol bilmekle ya da antrenman bilmekle olmuyor. hele türkiye gibi oynanan şeyin de futbol olmadığı bir ülkede hiç olmuyor. bu abimiz de malesef bunu birinci elden yaşayarak öğrenme fırsatı buldu. insani anlamda tek teselli işte bu eziyete değer bir ücret almış olması.
olan galatasaray'a olduğu yine ama, galatasaray'ı da çok kimsenin takmadığı hikayenin bütününden belli zaten...
o bakımdan saçmalamasını ya da taraftara saçmalar gibi görünmesini mazur görüyorum. imparator fatih terim'in bile top oynatamadığı bu takıma top oynatmasını beklemek de biraz haksızlık olurdu. kaldı ki artık bu işlerin bilgisayar oyunlarındaki gibi olmadığının, takım dediğimiz şeyin 25-30 futbolcu 15 civarı "staff"ın bir arada çalıştığı bir iş ortamı olduğunun farkına varmamız lazım. başı, başının altı, başının altının altı hatta onun da altı tüm önde gelenleri tasfiye edilmiş bir insan grubunun başında ikna edebildiği kadarı ile yola devam etti mecburen.
teknik direktörlük sadece futbol bilmekle ya da antrenman bilmekle olmuyor. hele türkiye gibi oynanan şeyin de futbol olmadığı bir ülkede hiç olmuyor. bu abimiz de malesef bunu birinci elden yaşayarak öğrenme fırsatı buldu. insani anlamda tek teselli işte bu eziyete değer bir ücret almış olması.
olan galatasaray'a olduğu yine ama, galatasaray'ı da çok kimsenin takmadığı hikayenin bütününden belli zaten...