158
galatasaray genel kurulu, diğer kulüplerden farklı olarak demokrasiye sahip bu doğru. ancak, bu demokrasi nitelikli sonuçlar üretmekten oldukça uzak ve yalnızca başarısızlığı cezalandırmak için kullanılıyor. gerçekleşen başarısızlığı tedavi edecek herhangi bir fonksiyona sahip olmadığı gibi, ceza mekanizmasını da tutarlı bir şekilde kullanmaktan aciz. kulislerde güçlü olan insanların o genel kurulda bir şekilde ibra olacağını herkes biliyor.
galatasaray genel kurulunda yapılan konuşmaların pek çoğu kıraathane sohbetinden öteye gidemiyor. aynı genel kurul, nitelikli aday üretmekten ve kulübü ileriye taşıyacak insanları ortaya atmaktan da aciz. kulüpte üst düzey görevlere gelen insanların kayda değer yeteneği ve vizyonu olmadığı gibi, kulüp kurumsallıktan da oldukça uzak. göreve gelen herkes amatör branşları babasının çiftliğine çevirip kulübün hesaplarını adeta bir bakkal dükkanı yönetir gibi yönetiyor. bu durumu önleyici doğru düzgün mekanizma bile yok. e o zaman biz neyin demokrasisi ile övünüyoruz ki? türkiye'nin batıya açılan penceresi olduğunu gerine gerine iddia ettiğimiz galatasaray spor kulübünün genel kurulu ortadoğu bataklığına batmış vaziyette ve bu zihniyetten kurtulması kısa vadede çok zor.
üzgünüm ama, kulübün vizyonlu bir kişi tarafından satın alınmasını bu saçmalıklara tercih eder hale geldim. burak elmas dönemi ile birlikte, galatasaray başkanlık seçimleri için heyecan duymayı ve kulübün geleceğine dair ümit beslemeyi tamamen bıraktım. emeği geçenlere yazıklar olsun.
galatasaray genel kurulunda yapılan konuşmaların pek çoğu kıraathane sohbetinden öteye gidemiyor. aynı genel kurul, nitelikli aday üretmekten ve kulübü ileriye taşıyacak insanları ortaya atmaktan da aciz. kulüpte üst düzey görevlere gelen insanların kayda değer yeteneği ve vizyonu olmadığı gibi, kulüp kurumsallıktan da oldukça uzak. göreve gelen herkes amatör branşları babasının çiftliğine çevirip kulübün hesaplarını adeta bir bakkal dükkanı yönetir gibi yönetiyor. bu durumu önleyici doğru düzgün mekanizma bile yok. e o zaman biz neyin demokrasisi ile övünüyoruz ki? türkiye'nin batıya açılan penceresi olduğunu gerine gerine iddia ettiğimiz galatasaray spor kulübünün genel kurulu ortadoğu bataklığına batmış vaziyette ve bu zihniyetten kurtulması kısa vadede çok zor.
üzgünüm ama, kulübün vizyonlu bir kişi tarafından satın alınmasını bu saçmalıklara tercih eder hale geldim. burak elmas dönemi ile birlikte, galatasaray başkanlık seçimleri için heyecan duymayı ve kulübün geleceğine dair ümit beslemeyi tamamen bıraktım. emeği geçenlere yazıklar olsun.