6061
ilk kez babamla gittiğim 98-99 sezonunun açılış maçı altay maçında kendisini izledim canlı canlı. maçın ilk dakikalarında topu aldı, biraz sürdü, kaleye baktı, 30 metreden bi koydu, golü kimse anlamadı ilk. ağlarda görünce tribünler coşabildi anca.. çünkü hagi budur. yapılmayanı yapar. o mesafelerden daha önce de şut deneyenler olmuştu ama vurulan top genelde otobana giderdi. hagi ise bunu değiştirme eğilimindeydi. başarısızlıklara kılıf bulan türk futbol seyircisine başarının ne olduğunu tattıracaktır ama o sıra kimse anlayamacaktır haginin bu misyonunu. geçenlerde bir video izledim, hayatında ilk defa çikolatanın tadına bakacaktı afrikalı, yüz ifadesini unutamıyorum tattıktan sonra. bizler de öyleydik. başarı diye 2-0’lık yenilgilerle avunan taraftar ve medyaya, asıl başarının ne olduğunu göstermiştir. ben gencecik bir ergenken 2000’de alınan uefa kupasına doğru düzgün sevinememiştim bile o yüzden. daha önce sevinmemiştim ki? böyle bi başarıyı tatmamıştım. nerden bileyim? şimdi alsak mesela, neler yapacağımı bilirim ama o dönem bilmiyordum, kimse bilmiyordu…
geldiği günden bıraktığı güne kadar hep ön planda oldu. bir gün bile “ya bu hafta hagi etkisizdi” dedirtmedi kimseye. hırsından formasını parçaladı, kendisini parçaladı, hakemi parçaladı, gitti rakibi parçaladı ama kendisi için asla kötü oynadı dedirtmedi. buna alışık değil bu ülke. “ adam yiyor ama çalışıyor” diyenlerin ülkesi burası… birazcık iş yapana her yolu mubah görenlerin ülkesi. çünkü çalışmamışız, başarılı olamamışız, kendimizi ezmişiz ve ezdirmişiz. her alanda böyle, halen böyle.
işte hagi bu durumu değiştirmeye gelmiş. 96 yazında geldi, 25 seneden fazla süre geçmiş geleli, var mı başarılarının yanına yaklaşan? o dönem iddia ediyorum dünyanın en iyi takımıydık ama o takımda hagi eksik olsun, bologna maçını bile zor geçerdik. çünkü liderlik başka bi şeydir. hagi sadece 10 numaralı formayı taşıyan bir oyuncu değildi. sahada teknik direktördü. yine hiç unutmuyorum, içerdeki leeds maçında emre belozoglu topu alıp hagi’ye aktarmaya çalışırken, hagi eliyle kaleyi gösterip kaleye vur dedi resmen, emre de kaleye vurdu, son anda çeldi kaleci topu. ben bu kadar topa hakim, topu bilen çok az gördüm, türkiyede zaten yok da, dünyada da sayısı çok az.
adam geldiğinde vanspor’a 2 tane attı, giderken de trabzona 2 tane yağladı. ya olum jubile maçın lan, takıl işte sağ açıkta, 70’li dakikalarda da oyundan aldır kendini alkışlarla, ama yok, gidecek yağlayacak, gollerden birini de 25 metreden yağlayacak. çünkü hagi budur. en son maçı bile olsa, kendini parçalayacak.. o kadar özlüyorum ki kendisini… halen açıp açıp izlerim videolarını…
iyi ki geldin bu topraklara, iyi ki seni izleme şansına nail oldum. babam kadar seviyorum seni, gel yine teknik adam ol bize, istersen amatöre düşür, ağzımı açarsam şerefsizim. çünkü bize o başarının tadını tattırdın. her sene düzenlenen şampiyonlar ligi kupasını kazanan takımların nasıl hislere sahip olduğunu bilebiliyorum sayende. sen olmasan nerden bileceğim? değil taraftara, evime gelip “ hırsızsın, hırsız” diye bağırsa ağzımı açmam. kendimi suçlarım kesin. çünkü haginib hiç boşa bağırdığını görmedim. öyle bi adam…
ayrıca hırsızsınız diye bağırmasında 100% haklı, adamın telefonunda maradonanın numarası var aq ):
çok büyük adamsın hagi. seni seviyorum. kelimelerle anlatılmayacak kadar seviyorum. terim ve hagi o yüzden dokunulmazdır benim için. kim laf söylese şeklim şemalim değişir, agresifleşirim. aslolan galatasaraydır lafına o yüzden inanmam. sanimiyetsiz gelir bana. bugün galatasaray birazcık saygı görüyorsa bu adamlar sayesindedir. biraz kıymet bilin, değer gösterin… daha da fazla uzatmayacağım, baya yazdım yav.
söz konusu altay maçındaki füzesini 37. saniyede görebilirsiniz;
https://youtu.be/mXly16N_4iM
vay aq attığı gole bak ):
geldiği günden bıraktığı güne kadar hep ön planda oldu. bir gün bile “ya bu hafta hagi etkisizdi” dedirtmedi kimseye. hırsından formasını parçaladı, kendisini parçaladı, hakemi parçaladı, gitti rakibi parçaladı ama kendisi için asla kötü oynadı dedirtmedi. buna alışık değil bu ülke. “ adam yiyor ama çalışıyor” diyenlerin ülkesi burası… birazcık iş yapana her yolu mubah görenlerin ülkesi. çünkü çalışmamışız, başarılı olamamışız, kendimizi ezmişiz ve ezdirmişiz. her alanda böyle, halen böyle.
işte hagi bu durumu değiştirmeye gelmiş. 96 yazında geldi, 25 seneden fazla süre geçmiş geleli, var mı başarılarının yanına yaklaşan? o dönem iddia ediyorum dünyanın en iyi takımıydık ama o takımda hagi eksik olsun, bologna maçını bile zor geçerdik. çünkü liderlik başka bi şeydir. hagi sadece 10 numaralı formayı taşıyan bir oyuncu değildi. sahada teknik direktördü. yine hiç unutmuyorum, içerdeki leeds maçında emre belozoglu topu alıp hagi’ye aktarmaya çalışırken, hagi eliyle kaleyi gösterip kaleye vur dedi resmen, emre de kaleye vurdu, son anda çeldi kaleci topu. ben bu kadar topa hakim, topu bilen çok az gördüm, türkiyede zaten yok da, dünyada da sayısı çok az.
adam geldiğinde vanspor’a 2 tane attı, giderken de trabzona 2 tane yağladı. ya olum jubile maçın lan, takıl işte sağ açıkta, 70’li dakikalarda da oyundan aldır kendini alkışlarla, ama yok, gidecek yağlayacak, gollerden birini de 25 metreden yağlayacak. çünkü hagi budur. en son maçı bile olsa, kendini parçalayacak.. o kadar özlüyorum ki kendisini… halen açıp açıp izlerim videolarını…
iyi ki geldin bu topraklara, iyi ki seni izleme şansına nail oldum. babam kadar seviyorum seni, gel yine teknik adam ol bize, istersen amatöre düşür, ağzımı açarsam şerefsizim. çünkü bize o başarının tadını tattırdın. her sene düzenlenen şampiyonlar ligi kupasını kazanan takımların nasıl hislere sahip olduğunu bilebiliyorum sayende. sen olmasan nerden bileceğim? değil taraftara, evime gelip “ hırsızsın, hırsız” diye bağırsa ağzımı açmam. kendimi suçlarım kesin. çünkü haginib hiç boşa bağırdığını görmedim. öyle bi adam…
ayrıca hırsızsınız diye bağırmasında 100% haklı, adamın telefonunda maradonanın numarası var aq ):
çok büyük adamsın hagi. seni seviyorum. kelimelerle anlatılmayacak kadar seviyorum. terim ve hagi o yüzden dokunulmazdır benim için. kim laf söylese şeklim şemalim değişir, agresifleşirim. aslolan galatasaraydır lafına o yüzden inanmam. sanimiyetsiz gelir bana. bugün galatasaray birazcık saygı görüyorsa bu adamlar sayesindedir. biraz kıymet bilin, değer gösterin… daha da fazla uzatmayacağım, baya yazdım yav.
söz konusu altay maçındaki füzesini 37. saniyede görebilirsiniz;
https://youtu.be/mXly16N_4iM
vay aq attığı gole bak ):