104
23 mart 2022 sabaha karşısı itibariyle hala gerçekleşmeyendir.
galatasaray sk yönetim kurulu üyesi olan ilgili şahıs arkadaşlarıyla beraber galatasaray’ın içini oymaya başladığı günden itibaren bir kez olsun bu taraftara olumlu bir kıvılcım göstermememiştir. tek bir güzel cümle kuramadı. tek bir pozitif hareketi olmadı. tek bir tuğla koymadı.
başkanının aklına girip gönderttiği hocasının arkasından çıkıp kendinden emin şekilde diyemedi “biz gönderdik” diye. diyemez de. eminim ki bugün galatasaray futbol takımının olduğu konum için kendisinde bir gram sorumluluk ve ya suçluluk hissetmiyordur.
ben 2008-09’lara kadar başkan dışında yönetici bilmezdim. çok kötü yöneticiler çok kötü başkanlar gördük o tarihlerden bu yana. bu kulübe doğru yönetici/başkanı bulmak mutlaka ki her geçen gün zorlaşıyordur bu uzun bir konudur, kulübü daha iyi bilenler için.
kendi yönetiminin başkanı, iki dönem önceki galatasaray başkanı ve ya o şu, bu;
evet en sevilmeyenler belki fatih altaylı’dır, hıncal uluç’tur, dursun özbek’tir vs vs... bu kulüpte ilgili şahıstan daha fazla sevmediğim kimse bulunmamakta.
tabii ki galatasaray’ın iyiliği ilgili şahsın var olup olmamasına bağlı değil. o kadar küçük bir esinti ki kayadan toz bile alamaz. ama galatasaray’ın içinde adının geçmesi, hayatımda en sevdiğim şeyi bu adamın temsil ediyor olması bana dokunuyor, beni üzüyor, öfkelendiriyor.
yangına su taşıyan karınca misali...
“istifa et a.ınoğlu” bkz. verecekleri şikayet edecek ilk sözlük yazarı olacağıma söz vermekle beraber;
ışıtan gün istifa!
halata asılmıyorsun anladık. çabalayanlara mani olma. yol ver, yol al.
(bkz: beşiktaş’ın çocuğu ışıtan gün)
galatasaray sk yönetim kurulu üyesi olan ilgili şahıs arkadaşlarıyla beraber galatasaray’ın içini oymaya başladığı günden itibaren bir kez olsun bu taraftara olumlu bir kıvılcım göstermememiştir. tek bir güzel cümle kuramadı. tek bir pozitif hareketi olmadı. tek bir tuğla koymadı.
başkanının aklına girip gönderttiği hocasının arkasından çıkıp kendinden emin şekilde diyemedi “biz gönderdik” diye. diyemez de. eminim ki bugün galatasaray futbol takımının olduğu konum için kendisinde bir gram sorumluluk ve ya suçluluk hissetmiyordur.
ben 2008-09’lara kadar başkan dışında yönetici bilmezdim. çok kötü yöneticiler çok kötü başkanlar gördük o tarihlerden bu yana. bu kulübe doğru yönetici/başkanı bulmak mutlaka ki her geçen gün zorlaşıyordur bu uzun bir konudur, kulübü daha iyi bilenler için.
kendi yönetiminin başkanı, iki dönem önceki galatasaray başkanı ve ya o şu, bu;
evet en sevilmeyenler belki fatih altaylı’dır, hıncal uluç’tur, dursun özbek’tir vs vs... bu kulüpte ilgili şahıstan daha fazla sevmediğim kimse bulunmamakta.
tabii ki galatasaray’ın iyiliği ilgili şahsın var olup olmamasına bağlı değil. o kadar küçük bir esinti ki kayadan toz bile alamaz. ama galatasaray’ın içinde adının geçmesi, hayatımda en sevdiğim şeyi bu adamın temsil ediyor olması bana dokunuyor, beni üzüyor, öfkelendiriyor.
yangına su taşıyan karınca misali...
“istifa et a.ınoğlu” bkz. verecekleri şikayet edecek ilk sözlük yazarı olacağıma söz vermekle beraber;
ışıtan gün istifa!
halata asılmıyorsun anladık. çabalayanlara mani olma. yol ver, yol al.
(bkz: beşiktaş’ın çocuğu ışıtan gün)