20559
dinçer azaphan'ın (?) kanaat önderi gibi hakkında fikir beyan ettiği, kendisine göre milli değer olan eski futbolcu.
kaynak: https://twitter.com/.../1499448778427875332
--- alıntı ---
arda turan bu ülkenin millî değeridir.. o seviyeye gelecek ve sonra eleştiri yapacaksın.. hayatında halı sahadan başka futbol oynamayan adamlar atletico ve barca gibi dev kulüplerde oynamış arda’yı eleştiriyor ! bu adam 14 - 15 milyon kazandırdı giderken. ya siz ?
--- alıntı ---
ne kolay değil mi? milli değer.
okuduğumdan beridir aynı şeyi düşünüyorum ben.
"milli değer algısı bu kadar ufaldı mı ya gerçekten bu ülkede?"
o öyle bir milli değer ki, sırtında milli forma varken 3 yediğimiz bir maçta kenara alınırken yüzünde coşkulu bir sırıtma ile geldi. o ne demekti? "ya ne yaparsam yapayım, ne kadar kötü olursam olayım karar vericiler benden vazgeçemiyor işte siz istediğiniz kadar ıslıklayın çok da dalgada".
peki oraya mevzu nereden gelmişti? milli takımla ilişkisini kesmesinden.
peki oraya? fatih terim ile kavga etmesinden.
peki oraya? milli takımın avrupa şampiyonasındaki prim mevzusundan.
şaka gibi değil mi? bugün "milli değer" denilen bir futbolcu, geçmişte "lan ne primi, onurdur o milli formayı taşımak para için mi giyiyoruz bu formayı?" demek yerine teknik direktöre çok kötü giden bir turnuvada ne kendisinin ne takımın herhangi bir varlık gösterememesine rağmen "hocam primler ne oldu?" diye sormuştu.
düşünün, bugün adına "milli değer" denilen bir oyuncu sebebi ne olursa olsun ülkesini milletini temsil etmek için giydiği formada prim pazarlığı yapıyor. galiba primin değeri sayın azaphan'ın bahsettiği, başka türlü olması pek mümkün değil gibi.
şimdi dönelim bugüne.
o gün prim pazarlığı yaparak tartıştığı teknik adamın elini kameraların önünde, takımın stadında öperek "ben hatamı anladım, eşeklik ettim, düzeltelim arayı" mevzusuna getirdi. nedense o eli öpmeden önce adı anılmayan bir oyuncu için teknik adamla başkan birbirine girdi "alırdık almazdık" mevzusuna. ne yaptı etti o teknik adamın elini öpmesi sayesinde geldi yeniden formamızı giydi.
aktif futbolculuk hayatını barcelona'da kadro dışı bırakıldığı gün aslında bitirmiş birisinden bahsediyoruz. sırf gündemde kalabilmek için, sırf biraz daha para kazanabilmek için siyasi bağlantılarını kullanarak geldiği başakşehir'de o bağlantılara güvenerek sahada hakem tartaklayan, eşi evde hamile iken gittiği mekanda yine evli olan başka bir kadına sarkıntılık eden, bunun üzerine çıkan olaylar neticesinde ruhsatsız silahla hastane basan, o hastanenin içerisinde ne kendisinin ne başkasının can güvenliğini düşünmeden tetiğe basacak kadar kafası yerinde olmayan bir insanı biz futbolcu olarak sözleşme yapıp kulübümüzün kapısından geçirdik.
neden? el öptü.
şimdi gelmişler bana "milli değer" diyorlar.
aynen kardeşim, aynen. milli değer. bizim milletin son yıllarda geçirdiği dönüşüm sayesinde bizim değerlerimiz zaten arda turan seviyesine indi, bunu tartışmak yerine bu indiğimiz seviyenin dibindeki adamı milli değer olarak da görürüz, yarın öbür gün müsteşar, bakan da yaparlar, federasyon başkanı da olur. bu düzen böyle devam etsin ne isterse olur.
biz kendimizi düzelteceğimize, gerçek mili değerlerimize döneceğimize bu ve bunun tayfası tiplere "milli değer" yakıştırması yapmaya devam edelim zaten bizim değerler falan komple patates olur.
kaynak: https://twitter.com/.../1499448778427875332
--- alıntı ---
arda turan bu ülkenin millî değeridir.. o seviyeye gelecek ve sonra eleştiri yapacaksın.. hayatında halı sahadan başka futbol oynamayan adamlar atletico ve barca gibi dev kulüplerde oynamış arda’yı eleştiriyor ! bu adam 14 - 15 milyon kazandırdı giderken. ya siz ?
--- alıntı ---
ne kolay değil mi? milli değer.
okuduğumdan beridir aynı şeyi düşünüyorum ben.
"milli değer algısı bu kadar ufaldı mı ya gerçekten bu ülkede?"
o öyle bir milli değer ki, sırtında milli forma varken 3 yediğimiz bir maçta kenara alınırken yüzünde coşkulu bir sırıtma ile geldi. o ne demekti? "ya ne yaparsam yapayım, ne kadar kötü olursam olayım karar vericiler benden vazgeçemiyor işte siz istediğiniz kadar ıslıklayın çok da dalgada".
peki oraya mevzu nereden gelmişti? milli takımla ilişkisini kesmesinden.
peki oraya? fatih terim ile kavga etmesinden.
peki oraya? milli takımın avrupa şampiyonasındaki prim mevzusundan.
şaka gibi değil mi? bugün "milli değer" denilen bir futbolcu, geçmişte "lan ne primi, onurdur o milli formayı taşımak para için mi giyiyoruz bu formayı?" demek yerine teknik direktöre çok kötü giden bir turnuvada ne kendisinin ne takımın herhangi bir varlık gösterememesine rağmen "hocam primler ne oldu?" diye sormuştu.
düşünün, bugün adına "milli değer" denilen bir oyuncu sebebi ne olursa olsun ülkesini milletini temsil etmek için giydiği formada prim pazarlığı yapıyor. galiba primin değeri sayın azaphan'ın bahsettiği, başka türlü olması pek mümkün değil gibi.
şimdi dönelim bugüne.
o gün prim pazarlığı yaparak tartıştığı teknik adamın elini kameraların önünde, takımın stadında öperek "ben hatamı anladım, eşeklik ettim, düzeltelim arayı" mevzusuna getirdi. nedense o eli öpmeden önce adı anılmayan bir oyuncu için teknik adamla başkan birbirine girdi "alırdık almazdık" mevzusuna. ne yaptı etti o teknik adamın elini öpmesi sayesinde geldi yeniden formamızı giydi.
aktif futbolculuk hayatını barcelona'da kadro dışı bırakıldığı gün aslında bitirmiş birisinden bahsediyoruz. sırf gündemde kalabilmek için, sırf biraz daha para kazanabilmek için siyasi bağlantılarını kullanarak geldiği başakşehir'de o bağlantılara güvenerek sahada hakem tartaklayan, eşi evde hamile iken gittiği mekanda yine evli olan başka bir kadına sarkıntılık eden, bunun üzerine çıkan olaylar neticesinde ruhsatsız silahla hastane basan, o hastanenin içerisinde ne kendisinin ne başkasının can güvenliğini düşünmeden tetiğe basacak kadar kafası yerinde olmayan bir insanı biz futbolcu olarak sözleşme yapıp kulübümüzün kapısından geçirdik.
neden? el öptü.
şimdi gelmişler bana "milli değer" diyorlar.
aynen kardeşim, aynen. milli değer. bizim milletin son yıllarda geçirdiği dönüşüm sayesinde bizim değerlerimiz zaten arda turan seviyesine indi, bunu tartışmak yerine bu indiğimiz seviyenin dibindeki adamı milli değer olarak da görürüz, yarın öbür gün müsteşar, bakan da yaparlar, federasyon başkanı da olur. bu düzen böyle devam etsin ne isterse olur.
biz kendimizi düzelteceğimize, gerçek mili değerlerimize döneceğimize bu ve bunun tayfası tiplere "milli değer" yakıştırması yapmaya devam edelim zaten bizim değerler falan komple patates olur.