• 65
    hatıratımda çoğunlukla güzel şeylerin kaldığı, samimyetin olduğu o güzel yıllardan biridir 2001.
    aylardan mayıs, ilk baharın mis gibi güzel ve gitgide ısınan havası, yere düşen yenidünya memişlerinin yaydığı güzel tatlımsı koku..

    insanın içini tam pazar akşamı mutsuzluğu sarmaya başlayacakken akıllara sarı kırmızı aşkın maçı geliyor. şimdilerde bilinenin aksine şampiyonluk yarışında avantaj fenerbahçe'de değil galatasaray'da. her ne kadar (bkz: 6 mayıs 2001 fenerbahçe galatasaray maçı/#3336572) maçında şaibeli bir mağlubiyet alsak da lig formatı ikili averaja değil, genel avereja bakıyor. ve leblebi gibi pozisyona giren galatasaray karşısında kimse fener'e şans vermiyor. saatler 19.00'u gösteriyor ve maç başlıyor. önceki senelerin kupa canavarı, dünyanın en güçlü futbol takımı ünvanını anasının ak sütü gibi kazanmış galatasaray takımının futbolcularında bir rehavet var. okan, emre gibi isimler italya'ya sağlam gitmek için toptan öcü gibi kaçarken, taffarel, hagi, poposcu gibi isimler emekliliğine günleri sayıyor. bülent uzun denilen aşağılık bir hakem galatasaray'ı ince ince doğruyor, bir tarafından uydurduğu kartlarla galatasaray'ı sahada 10 kişi bırakıyor. teşvik aldığını dünya alem düyan ankaragücü futbolcuları maça inanılmaz bir hırsla asılıyor ve sokoru 2-0'a getriiyor. bir sene sonra inanılmaz bir sükse yapacak olan hasan farkı 1'e indirse de maç kaybediliyor ve şampiyonluk elden uçup gidiyor.

    aradan 21 yıl geçti ama ben o günleri unutmadım. elimizden şampiyonluğu çalmak için kapalı kapılar ardında dönen şike ve teşvikleri de unutmadım. parmağı olan kansızların bu dünyada ya da ötekinde cezalarını çekmelerini dilerim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın