7407
bütün bu hengamenin arasında yine bir şekilde soluğu florya'da almış olan futbolcu. 2022 yılı başı itibarı ile içinde bulunduğumuz ortamda metin oktay bile mezarından kalkıp gelse ve imza töreni sonrası galatasaray tv'ye "bu şanlı formayı yeniden taşıyacağım için mutluyum" dese altında bir bit yeniği aranır, kendisine dolaylı ya da doğrudan sallamalar olurdu.
bizim kariyerine diz sakatlığı ve kafa kırılması ile başlayan, meşhur hamburg maçında kafası kırık olduğu için yapamadığı patlamayı 2 sene sonra ujfalusi ile yapan, astana faciası döneminde küfür kafir eşliğinde neredeyse kovulan, ancak bir şekilde son iki şampiyonluk fotoğrafına foto finişte kafasını uzatmış, hatta araya bir sezon avrupa sıkıştırmış semih'i gargara yapar çiğner bu taraftar bu ortamda. nitekim de öyle oluyor.
transferi sonrası mantıklı pek bir reaksiyon yok ortalarda. hoş mantıklı bir yaklaşım yapayım desen, nereye gittiğimiz bile belli olmadığı için onu oturtmak da kolay değil. fatih terim sonrası neredeyse florya'daki aşçıları bile görevden alan yönetimin "evlatçılık" mimli bir futbolcuyu transfer etmesinin absürdlüğü ayrı bir boyut. kaptanı arda turan olan takımın bu transferi yapmasının normalliği ayrı bir boyut. galatasaray futbol takımının küme düşmesi ihtimali her geçen gün büyürken ve takımın yaklaşık 9 mevkisine takviye beklenirken gele gele semih'in gelmesinin tedirginliği ayrı bir boyut.
yine de az biraz mantık yürütmek gerekirse kuvvetle muhtemel hem yönetim hem kendisi için win-win bir transferdir. sonuçta kaptanı arda turan olan ve kaptan olup sözleşme verilmesinin yegane sebebi fatih terim'in elini öpmesi olan bir takım artık galatasaray. hal böyleyken kime, ne zaman, ne için sözleşme verildiğini sorgulamak biraz boş kalıyor. bu nahoş detayı geçersek muhtemelen luyindama'nın kiralanması sonrası hoca defansa takviye istemiştir. bizimkiler de böyle bir oyuncu var; hem yerli, hem altyapıdan, hem de kelepir diyerek adamcağızın önüne getirmişlerdir. belki semih ve eşi malatya'da sıkılmış istanbul'u özlemiştir. ya da olası rizespor transferine içi elvermemiştir. bu sebeplerden istanbul'a bir haber salıp şansını denemiştir...
tüm bu olasılıkların uygun zaman-mekan dokusu içerisinde gerçekleşmesi sonrası oluşmuş bir transferdir muhtemelen dördüncü semih kaya dönemi. ancak öyle bir bilinmezin ve kaosun içindeyiz ki, iyi mi yaptık kötü mü sorusunun cevabını gerçek anlamda bulabilmek için emmet brown'ın makinesine binmek lazım...
bizim kariyerine diz sakatlığı ve kafa kırılması ile başlayan, meşhur hamburg maçında kafası kırık olduğu için yapamadığı patlamayı 2 sene sonra ujfalusi ile yapan, astana faciası döneminde küfür kafir eşliğinde neredeyse kovulan, ancak bir şekilde son iki şampiyonluk fotoğrafına foto finişte kafasını uzatmış, hatta araya bir sezon avrupa sıkıştırmış semih'i gargara yapar çiğner bu taraftar bu ortamda. nitekim de öyle oluyor.
transferi sonrası mantıklı pek bir reaksiyon yok ortalarda. hoş mantıklı bir yaklaşım yapayım desen, nereye gittiğimiz bile belli olmadığı için onu oturtmak da kolay değil. fatih terim sonrası neredeyse florya'daki aşçıları bile görevden alan yönetimin "evlatçılık" mimli bir futbolcuyu transfer etmesinin absürdlüğü ayrı bir boyut. kaptanı arda turan olan takımın bu transferi yapmasının normalliği ayrı bir boyut. galatasaray futbol takımının küme düşmesi ihtimali her geçen gün büyürken ve takımın yaklaşık 9 mevkisine takviye beklenirken gele gele semih'in gelmesinin tedirginliği ayrı bir boyut.
yine de az biraz mantık yürütmek gerekirse kuvvetle muhtemel hem yönetim hem kendisi için win-win bir transferdir. sonuçta kaptanı arda turan olan ve kaptan olup sözleşme verilmesinin yegane sebebi fatih terim'in elini öpmesi olan bir takım artık galatasaray. hal böyleyken kime, ne zaman, ne için sözleşme verildiğini sorgulamak biraz boş kalıyor. bu nahoş detayı geçersek muhtemelen luyindama'nın kiralanması sonrası hoca defansa takviye istemiştir. bizimkiler de böyle bir oyuncu var; hem yerli, hem altyapıdan, hem de kelepir diyerek adamcağızın önüne getirmişlerdir. belki semih ve eşi malatya'da sıkılmış istanbul'u özlemiştir. ya da olası rizespor transferine içi elvermemiştir. bu sebeplerden istanbul'a bir haber salıp şansını denemiştir...
tüm bu olasılıkların uygun zaman-mekan dokusu içerisinde gerçekleşmesi sonrası oluşmuş bir transferdir muhtemelen dördüncü semih kaya dönemi. ancak öyle bir bilinmezin ve kaosun içindeyiz ki, iyi mi yaptık kötü mü sorusunun cevabını gerçek anlamda bulabilmek için emmet brown'ın makinesine binmek lazım...