9
bir grup ergen demenin hem ıskalayacağı hem de hafife alacağı bir grup. galatasaray'ın içine dikilmeye çalışılan bir nifak tohumu demek daha doğru.
kaldı ki net olarak taleplerinin ne olduğu da belli değil. belki fatih hocanın gönderilmesinin intikamı denebilir. onun da belirgin bir karşılığı yok. yönetimin bir şekilde devrilmesi, bir adayın tıpkı 2021 yazında burak elmas'ın yaptığı gibi "biz fatih hoca'mızı tekrardan göreve getireceğiz" diyerek seçime girmesi ve kazanması gibi bir senaryonun peşindeler muhtemelen.
ama tam olarak hedef o mu, o da belli değil. twitter'da her yere istifa yazmakla galatasaray gibi bir yapıda kimsenin istifa etmeyeceğini bilemeyecek kadar realiteden uzaklar. hele hele %99'u anonim isimlerden oluşan hesaplarla, fiziki olarak elle tutulur gözle görülür bir sahiplenicisi olmadıkça bu işlerin olmayacağını bilmeleri gerekiyor.
kaldı ki 8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçı sonrası "ua neden fatih terim istifa demedi" diye hesap soran bir kalabalık vardı, o maç sonundan videoların altında. ua örneği vermemin nedeni de maç sonu kale arkasında yapılan "söylesene hocam takım niye oynamıyor" tezahüratı üzerinden eleştirilmesiydi. 10 ocak 2022 fatih terim'in galatasaray'dan ayrılması sonrasındaysa bu defa burak elmas yönetimini hedefe koyan bir sosyal medya akımı başladı.
oysa iki olayın arasında yazı ile iki gün var. biraz kurcalansa o akşam hocayı topa tutan, istifa demedi diye ultraslan'a laf atanlarla 10'u akşamından beri yaygara koparan ve bugün terim özel hareket diye karşımıza çıkan güruhun içinde % kaç eşleşme sağlanır acaba?
"hocanın gönderiliş şekli tarzı" gibi bahanelerin arkasına saklamanın da alemi yok bu tarz hareketleri. domenec torrent ile hocadan habersiz şekilde konuşulduğu ve yönetimin planları olduğu ışıtan gün'ün youtube'da, giresun maçından 4-5 gün önce gerine gerine anlattığı bir olaydı. giresun maçı öncesi hoca da kendi ağzıyla söyledi bu olaylardan yeni haberi olduğunu. ona rağmen iki günde yaşanan değişim gerçekten akıl alır gibi değil...
ha neydi, ışıtan gün'e o youtube yayınından sonra bir tepki başlamıştı. belki ya da bir yere kadar onun devamı denebilir. ama florya'nın kapısında kadınlı erkekli "burak elmas ananın amı" diye tempo tutmalar, tek kabahati takımın yeni hocası olmak adama daha türkiye'ye gelmeden küfürler tehditler yağdırmalar falan çok uç ve tehlikeli şeyler. doğrusunu yanlışını geçtim artık.
ete kemiğe bürünmez, muhalif bir adayın erken seçim kampanyasına falan dönüşüp kabul edilebilir bir hale gelmezse bu işlerin sonu ne yazık ki acı tecrübelerle bitecek. çünkü bugün 10 yıl öncenin tweetlerini arayıp çıkarmakla başlayan süreç yarın başka özel bilgilerin ifşasıyla devam edebilir. bir sonraki adımda bir nevi cadı avına bile dönebilir. kulüpten tamamen bağımsız 30-40 kişinin tesislerin kapısında başkana sövebilmesiyle başlayan sürecin ucu artık açıktır.
kaldı ki 2021 seçimleri, hem sosyal medyanın hayatımızdaki yeri hem de pandemi sebebiyle galatasaray tarihinin en rezil seçimlerinden biri olmuştur. clubhouse odalarında, telegram gruplarında pek çok mahrem konu ve özel bilgi ulu orta saçılmıştır sadece seçim kulisi uğruna. öylesine bel altı bir ortamdan sadece 6 ay sonra bunların yaşanması da çok sürpriz değil artık.
ek olarak burak elmas'ın başkanlık uğruna camia içinde hatta dışında taviz vermediği, pazarlık etmediği, elini verip kolunu kaptırmadığı kimse kalmamış gibi görünüyor. seçim öncesi yapılan işbirliğinin semerttiği "sosyal medya" şimdi başkanın kuyusunu kazmaktan ötesini yapıyor.
o da apayrı bir beceriksizlik hikayesi...
kaldı ki net olarak taleplerinin ne olduğu da belli değil. belki fatih hocanın gönderilmesinin intikamı denebilir. onun da belirgin bir karşılığı yok. yönetimin bir şekilde devrilmesi, bir adayın tıpkı 2021 yazında burak elmas'ın yaptığı gibi "biz fatih hoca'mızı tekrardan göreve getireceğiz" diyerek seçime girmesi ve kazanması gibi bir senaryonun peşindeler muhtemelen.
ama tam olarak hedef o mu, o da belli değil. twitter'da her yere istifa yazmakla galatasaray gibi bir yapıda kimsenin istifa etmeyeceğini bilemeyecek kadar realiteden uzaklar. hele hele %99'u anonim isimlerden oluşan hesaplarla, fiziki olarak elle tutulur gözle görülür bir sahiplenicisi olmadıkça bu işlerin olmayacağını bilmeleri gerekiyor.
kaldı ki 8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçı sonrası "ua neden fatih terim istifa demedi" diye hesap soran bir kalabalık vardı, o maç sonundan videoların altında. ua örneği vermemin nedeni de maç sonu kale arkasında yapılan "söylesene hocam takım niye oynamıyor" tezahüratı üzerinden eleştirilmesiydi. 10 ocak 2022 fatih terim'in galatasaray'dan ayrılması sonrasındaysa bu defa burak elmas yönetimini hedefe koyan bir sosyal medya akımı başladı.
oysa iki olayın arasında yazı ile iki gün var. biraz kurcalansa o akşam hocayı topa tutan, istifa demedi diye ultraslan'a laf atanlarla 10'u akşamından beri yaygara koparan ve bugün terim özel hareket diye karşımıza çıkan güruhun içinde % kaç eşleşme sağlanır acaba?
"hocanın gönderiliş şekli tarzı" gibi bahanelerin arkasına saklamanın da alemi yok bu tarz hareketleri. domenec torrent ile hocadan habersiz şekilde konuşulduğu ve yönetimin planları olduğu ışıtan gün'ün youtube'da, giresun maçından 4-5 gün önce gerine gerine anlattığı bir olaydı. giresun maçı öncesi hoca da kendi ağzıyla söyledi bu olaylardan yeni haberi olduğunu. ona rağmen iki günde yaşanan değişim gerçekten akıl alır gibi değil...
ha neydi, ışıtan gün'e o youtube yayınından sonra bir tepki başlamıştı. belki ya da bir yere kadar onun devamı denebilir. ama florya'nın kapısında kadınlı erkekli "burak elmas ananın amı" diye tempo tutmalar, tek kabahati takımın yeni hocası olmak adama daha türkiye'ye gelmeden küfürler tehditler yağdırmalar falan çok uç ve tehlikeli şeyler. doğrusunu yanlışını geçtim artık.
ete kemiğe bürünmez, muhalif bir adayın erken seçim kampanyasına falan dönüşüp kabul edilebilir bir hale gelmezse bu işlerin sonu ne yazık ki acı tecrübelerle bitecek. çünkü bugün 10 yıl öncenin tweetlerini arayıp çıkarmakla başlayan süreç yarın başka özel bilgilerin ifşasıyla devam edebilir. bir sonraki adımda bir nevi cadı avına bile dönebilir. kulüpten tamamen bağımsız 30-40 kişinin tesislerin kapısında başkana sövebilmesiyle başlayan sürecin ucu artık açıktır.
kaldı ki 2021 seçimleri, hem sosyal medyanın hayatımızdaki yeri hem de pandemi sebebiyle galatasaray tarihinin en rezil seçimlerinden biri olmuştur. clubhouse odalarında, telegram gruplarında pek çok mahrem konu ve özel bilgi ulu orta saçılmıştır sadece seçim kulisi uğruna. öylesine bel altı bir ortamdan sadece 6 ay sonra bunların yaşanması da çok sürpriz değil artık.
ek olarak burak elmas'ın başkanlık uğruna camia içinde hatta dışında taviz vermediği, pazarlık etmediği, elini verip kolunu kaptırmadığı kimse kalmamış gibi görünüyor. seçim öncesi yapılan işbirliğinin semerttiği "sosyal medya" şimdi başkanın kuyusunu kazmaktan ötesini yapıyor.
o da apayrı bir beceriksizlik hikayesi...