2024
seçildiği günden bu güne kadar idari açıdan yaptıkları tam bir fiyasko olan başkanımız.
ancak fatih hoca ile yolların ayrılmasında neden suçlu ilan edildiğini anlamış değilim. şunu kesin olarak biliyorum ki burak bey, fatih hoca ile meşru bir zeminde uzlaşmadan yolları ayıramaz. bunu fatih hocanın tüm sezon boyunca verdiği demeçlerden hatta son giresun maçından sonraki görüşlerinden bile anlayabiliriz. hocamız kendisine hep müteşekkirdi, bunun aksi olduğuna inanmıyorum. ne fatih hoca göreve devam ederken yerine antrenör bakıldı ne de hocaya istediklerinin yapılmadığı bir ortam sunuldu. aslında hoca ilk defa bir başkan ile sorun yaşamadan ayrıldı..
bunun dışında fatih terim ile yolların ayrılması ise galatasaray menfaatlerinin gerekliliğinden ibarettir. galatasaray'ın zamana, sabıra ihtiyaç duyduğu ortam bu ortam değildi.. fatih terim sadece bu sezon değil son 3 sezondur takımı ileri taşıyamadı. öncelikle bunu kabullebmek herkes için en doğru olanı. fatih hoca sevgisi yüzünden bazı şeyleri görmezden gelirsek bu kulübü bizlere emanet edenlere ayıp etmiş oluruz. incinen, hatta rezil olan öncelikle galatasaray spor kulübü, fatih terim değil.
sabır için ortaya somut şeyler konulsa sonuna kadar beklenir. ayrılık bu işin ruhunda var zira spor alanında hep zirvede olamazsınız. koca koca adamlar oturup konuştular ve iş ayrılığı gerektirdi. başkana neden fatih terim'i gönderdin diyerek kızmak, ihanet ile suçlamak doğru olmaz. ne zamana kadar bekleyecektik? fatih terim'in bilgisayar oyunu değil bu..
sinirlenen arkadaşları anlamak mümkün ancak göreve fatih terim ile başlayarak yeterli şans verildiği bir gerçek. keşke sonumuz böyle olmasaydı ancak galatasaray'ın liderden 22 puan fark yemesi kabul edilir bir şey değil. fatih terim dışında kim olsa en az 3 defa hoca değiştirmiş olurduk. hem giriş hem gelişme hem de sonuç açısından hocaya asla yanlış yapılmamıştır.
kendisini eleştirmek için en son husus bu bana kalırsa. geri kalan işler için ise sabaha kadar eleştiri yapılır. artık top tamamen kendisinin elinde kaldı; saha içindeki her başarısızlıkta saldırılacak ilk isim kendisi.
ancak fatih hoca ile yolların ayrılmasında neden suçlu ilan edildiğini anlamış değilim. şunu kesin olarak biliyorum ki burak bey, fatih hoca ile meşru bir zeminde uzlaşmadan yolları ayıramaz. bunu fatih hocanın tüm sezon boyunca verdiği demeçlerden hatta son giresun maçından sonraki görüşlerinden bile anlayabiliriz. hocamız kendisine hep müteşekkirdi, bunun aksi olduğuna inanmıyorum. ne fatih hoca göreve devam ederken yerine antrenör bakıldı ne de hocaya istediklerinin yapılmadığı bir ortam sunuldu. aslında hoca ilk defa bir başkan ile sorun yaşamadan ayrıldı..
bunun dışında fatih terim ile yolların ayrılması ise galatasaray menfaatlerinin gerekliliğinden ibarettir. galatasaray'ın zamana, sabıra ihtiyaç duyduğu ortam bu ortam değildi.. fatih terim sadece bu sezon değil son 3 sezondur takımı ileri taşıyamadı. öncelikle bunu kabullebmek herkes için en doğru olanı. fatih hoca sevgisi yüzünden bazı şeyleri görmezden gelirsek bu kulübü bizlere emanet edenlere ayıp etmiş oluruz. incinen, hatta rezil olan öncelikle galatasaray spor kulübü, fatih terim değil.
sabır için ortaya somut şeyler konulsa sonuna kadar beklenir. ayrılık bu işin ruhunda var zira spor alanında hep zirvede olamazsınız. koca koca adamlar oturup konuştular ve iş ayrılığı gerektirdi. başkana neden fatih terim'i gönderdin diyerek kızmak, ihanet ile suçlamak doğru olmaz. ne zamana kadar bekleyecektik? fatih terim'in bilgisayar oyunu değil bu..
sinirlenen arkadaşları anlamak mümkün ancak göreve fatih terim ile başlayarak yeterli şans verildiği bir gerçek. keşke sonumuz böyle olmasaydı ancak galatasaray'ın liderden 22 puan fark yemesi kabul edilir bir şey değil. fatih terim dışında kim olsa en az 3 defa hoca değiştirmiş olurduk. hem giriş hem gelişme hem de sonuç açısından hocaya asla yanlış yapılmamıştır.
kendisini eleştirmek için en son husus bu bana kalırsa. geri kalan işler için ise sabaha kadar eleştiri yapılır. artık top tamamen kendisinin elinde kaldı; saha içindeki her başarısızlıkta saldırılacak ilk isim kendisi.