171
ne yazık kigalatasaray gibi büyük bir kulüp için yeterli olmayan ekiptir. ve bu konuda en büyük sorumluluk fatih terim'de, sonra da yönetimdedir.
bir kulüp düşünün, elinde insan kaynağının değeri 100 milyon euro. emanet edilen insanlar selçuk ınan ve necati ateş. sırada bekleyen arda turan. yanlış anlaşılmasın burada isimleri kötülemiyorum. sadece sorguluyorum. bu insanların vasfı nedir ki bizim kulübemizdeler. gerçekten, bu ülkede ayda 7000-8000 tl'ye çalışacak mühendis işe alınma sürecinde daha detaylı değerlendiriliyor.
bu yazıyı aslında francesco farioli özelinde yazacaktım. ama konu farioli'den çok farklı. galatasaray gibi bir kulübün daha çağdaş bir futbol aklına ihtiyacı var. takımda mesela c lisans altında teknik personel olmamalı. galatasaray gibi 40 milletten adamın görev aldığı futbol takımında en az bir yabancı dil bilmeyen teknik personel olmamalı. bu personel modern futbola ilgili olmalı, okumalı, araştırmalı, izlemeli. size kendi uzmanlığı ile ilgili yeniliklerle gelmeli gerekirse. koca kulübün teknik ekibinin tek vasfı hocanın yanında durup onun her söylediğini onaylamak. en azından böyle görünüyor.
teknik ekipteki bir diğer eksik de hesap vermek. modern futbol marjinal kazanımların peşinde. böyle futbol ortamında bir takım duran toptan iki gol atabiliyorsa bu takımda duran toplarla ilgili sorumlu kimse hesap vermeli. böyle birisi yoksa tepedeki insan hesap vermeli. 7000 liraya işe alınan mühendisin her kararının hesabı sorulurken 100 milyon euroluk takımdaki sorumlulara hesap sorulmaması çok ilginç.
özetle bize gereken farioli değil. kendi çalışma alanında uzmanlaşmış farioliler. teknik ekibin her branşında kalifiye elemanlar. ille de selçuk istiyorsanız selçuk futbolu bırakınca gider kursunu alır, kendisini geliştirir, kulübe yakışır cv'ye sahip olur, gelir kulübede oturur. mühendisinden, akademik personelinden, bilimum çalışanından bu kalifikasyonu isteyen kulüp yöneticilerinin teknik ekipte bu sorgulamayı apmaması da ayrı bir ikiyüzlülüktür.
not: ben de fatih hoca'yı severim. kariyeri ve karizması ile kulübe de yakıştığını düşünürüm. ama kendisine hatırlatmakta fayda var. kendisi kulübedekilerin yanında alim sayılır. piontek tedrisatından geçmiş, pro lisansı olan, bir zamanlar futbola dair modern teknikleri izleyen, uygulayan, yabancı dil öğrenmeye çabalamış vb.
bir kulüp düşünün, elinde insan kaynağının değeri 100 milyon euro. emanet edilen insanlar selçuk ınan ve necati ateş. sırada bekleyen arda turan. yanlış anlaşılmasın burada isimleri kötülemiyorum. sadece sorguluyorum. bu insanların vasfı nedir ki bizim kulübemizdeler. gerçekten, bu ülkede ayda 7000-8000 tl'ye çalışacak mühendis işe alınma sürecinde daha detaylı değerlendiriliyor.
bu yazıyı aslında francesco farioli özelinde yazacaktım. ama konu farioli'den çok farklı. galatasaray gibi bir kulübün daha çağdaş bir futbol aklına ihtiyacı var. takımda mesela c lisans altında teknik personel olmamalı. galatasaray gibi 40 milletten adamın görev aldığı futbol takımında en az bir yabancı dil bilmeyen teknik personel olmamalı. bu personel modern futbola ilgili olmalı, okumalı, araştırmalı, izlemeli. size kendi uzmanlığı ile ilgili yeniliklerle gelmeli gerekirse. koca kulübün teknik ekibinin tek vasfı hocanın yanında durup onun her söylediğini onaylamak. en azından böyle görünüyor.
teknik ekipteki bir diğer eksik de hesap vermek. modern futbol marjinal kazanımların peşinde. böyle futbol ortamında bir takım duran toptan iki gol atabiliyorsa bu takımda duran toplarla ilgili sorumlu kimse hesap vermeli. böyle birisi yoksa tepedeki insan hesap vermeli. 7000 liraya işe alınan mühendisin her kararının hesabı sorulurken 100 milyon euroluk takımdaki sorumlulara hesap sorulmaması çok ilginç.
özetle bize gereken farioli değil. kendi çalışma alanında uzmanlaşmış farioliler. teknik ekibin her branşında kalifiye elemanlar. ille de selçuk istiyorsanız selçuk futbolu bırakınca gider kursunu alır, kendisini geliştirir, kulübe yakışır cv'ye sahip olur, gelir kulübede oturur. mühendisinden, akademik personelinden, bilimum çalışanından bu kalifikasyonu isteyen kulüp yöneticilerinin teknik ekipte bu sorgulamayı apmaması da ayrı bir ikiyüzlülüktür.
not: ben de fatih hoca'yı severim. kariyeri ve karizması ile kulübe de yakıştığını düşünürüm. ama kendisine hatırlatmakta fayda var. kendisi kulübedekilerin yanında alim sayılır. piontek tedrisatından geçmiş, pro lisansı olan, bir zamanlar futbola dair modern teknikleri izleyen, uygulayan, yabancı dil öğrenmeye çabalamış vb.