275
liverpool'un premier lig'i ve avrupa'yı sürklase ettiği oyun anlayışı ve görüntüsünde bir ilk yarı oynadık. dikine oyun, bitmek tükenmek bilmeyen bir hücum etme arzusu ve sağ kanada uzun toplarla marsilya'yı neye uğradığını şaşırttık. böylelikle uefa grubumuzda öncesinde oynadığımız 4 maçtaki kontrollü oyun anlayışımızdan tamamen farklı ve yalnızca galibiyeti ve golü düşünen bir takım vardı. gerçekten bizleri futbola ve bam bam bam oynayan galatasaray'a doyuran bir 45 dakika oldu.
attıklarımız dışında kötü tercihler veya kötü uygulamalar nedeni ile harcadıklarımız da çok fazlaydı. soso'nun sağ kanatta buluştuğu 2 pozisyon (birinde çeviremedi, diğerinde pası yavaş kaldı), yedlin'in çizgiye inip rakibi geçtikten sonra içeriye kesmek yerine nedense dışarıya kerem'e vermesi ve diagne'nin soso'nun önüne yuvarlamadığı top ilk aklıma gelenler.
agresif tribün ve bam bam oynayan galatasaray birleştiğinde önümüzde durabilecek bir takım olmadığını tekrar gözler önüne seren bir maç oluyor.
attıklarımız dışında kötü tercihler veya kötü uygulamalar nedeni ile harcadıklarımız da çok fazlaydı. soso'nun sağ kanatta buluştuğu 2 pozisyon (birinde çeviremedi, diğerinde pası yavaş kaldı), yedlin'in çizgiye inip rakibi geçtikten sonra içeriye kesmek yerine nedense dışarıya kerem'e vermesi ve diagne'nin soso'nun önüne yuvarlamadığı top ilk aklıma gelenler.
agresif tribün ve bam bam oynayan galatasaray birleştiğinde önümüzde durabilecek bir takım olmadığını tekrar gözler önüne seren bir maç oluyor.