2731
yoğun iş ve okul temposuyla geçen günlerin ardından aynı ayda ikinci kez yorgun ve hasta düşülmüş, televizyon karşısında dinlenilmektedir. peder ile aramızda geçen bir diyaloğa, anne isyankar bir şekilde nokta koyar ve "oha harbiden manyak mıyım ben lan?" sorusunu kendime sormama sebep olur.
moist: baba bu aksam mac yoktu dimi?
baba: yok, yarin honduras maci var.
m: nerdeymis o mac? kalkıp taaa honduras'a gitmeseler bari.
b: yok yok, istanbul'da heralde.
m: iyi iyi, arda sabri falan yorulmasın şimdi uzun yol gidip. canları çıktı adamların.
anne: oğlum manyak mısın sen? arda'yı sabri'yi düşündüğünün yarısı kadar kendini düşünsen zırt pırt hasta olmassın böyle.
moist: baba bu aksam mac yoktu dimi?
baba: yok, yarin honduras maci var.
m: nerdeymis o mac? kalkıp taaa honduras'a gitmeseler bari.
b: yok yok, istanbul'da heralde.
m: iyi iyi, arda sabri falan yorulmasın şimdi uzun yol gidip. canları çıktı adamların.
anne: oğlum manyak mısın sen? arda'yı sabri'yi düşündüğünün yarısı kadar kendini düşünsen zırt pırt hasta olmassın böyle.