14902
yazmaktan çok, çok okuduğum yer oldu sözlük. çok severek isteyerek katılmıştım.
son zamanlarda, ki bu son zamanlar bir kaç seneye tekabül ediyor, tadı kalmadı galatasaray'ın, oynadığı oyunun ve sonuç olarak sözlüğün de. aslında memleket buhranlar içinde, e türkiye'dir galatasaray, galatasaray da buhranlarda bence.
baya bir zamandır seviye atlayacağını tekrar 2000-2001 sezonuna benzer bir futbol oynayacağını umut ettim takımın ki aslında elmander'li, melo'lu, engin baytar'lı, ujfalusi'li takım buna çok yaklaştı ama çabuk dağıldı. devamı gelmedi bir türlü. bir kaç sezondur oynanan oyun ya da oynanamayan oyun, her maçta ayrı bir oyuncu asmaca, bir çok taraftarın istemediği takıma gelen abiler, her düzeyde beylik laflar, ve çoğu zaman haddini, seviyesini bilerek ve rakibi ciddiye alarak hazırlanmayan takım, oyuncular sıkıyor ve bayıyor bir yaştan sonra. hele hele bazı maç sonlarında eh işte bile denmez futbola övgüler, zaten rezil olan hakemlerin ardına sığınmalar tadını kaçırdı futbolun.
futbolun lokomotifi, avrupaya açılan penceresi, devrimcisi galatasaray ise her seviye yöneticisi ve oyuncusuyla bu fikre sahip çıkmalı. devrim yaparken mevcut düzenin adalet dağıtıcılarını da dağıtmazsan değişimi zor görürsün bu hayatta. rüzgarlar, hava şartları bile bahane oldu bir ara kötü futbola. çok uzaklaştı galatasaray bu fikirden.
e bu memlekette bir dolu dert tasa içinde iken insan, ve kendi gücü yetmediği için bir çok zaman, gönül verdiği takımdan bir isyan, bir mücadele, bir haykırış bekliyor her maç. olmayınca da iyice darlanıyor insan.
daha fazla can sıkmamak için de artık veda vakti geliyor benim için. en iyisi takip etmemek, okumamak, bilmemek, izlememek.
yine mutlaka uğrayıp okuyacağım sizleri ama hesabı kapatınca aidiyet duygusu da biraz törpülenir ve uzak durmama yardımcı olur. sizlerle olmak güzeldi.
kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın.
son zamanlarda, ki bu son zamanlar bir kaç seneye tekabül ediyor, tadı kalmadı galatasaray'ın, oynadığı oyunun ve sonuç olarak sözlüğün de. aslında memleket buhranlar içinde, e türkiye'dir galatasaray, galatasaray da buhranlarda bence.
baya bir zamandır seviye atlayacağını tekrar 2000-2001 sezonuna benzer bir futbol oynayacağını umut ettim takımın ki aslında elmander'li, melo'lu, engin baytar'lı, ujfalusi'li takım buna çok yaklaştı ama çabuk dağıldı. devamı gelmedi bir türlü. bir kaç sezondur oynanan oyun ya da oynanamayan oyun, her maçta ayrı bir oyuncu asmaca, bir çok taraftarın istemediği takıma gelen abiler, her düzeyde beylik laflar, ve çoğu zaman haddini, seviyesini bilerek ve rakibi ciddiye alarak hazırlanmayan takım, oyuncular sıkıyor ve bayıyor bir yaştan sonra. hele hele bazı maç sonlarında eh işte bile denmez futbola övgüler, zaten rezil olan hakemlerin ardına sığınmalar tadını kaçırdı futbolun.
futbolun lokomotifi, avrupaya açılan penceresi, devrimcisi galatasaray ise her seviye yöneticisi ve oyuncusuyla bu fikre sahip çıkmalı. devrim yaparken mevcut düzenin adalet dağıtıcılarını da dağıtmazsan değişimi zor görürsün bu hayatta. rüzgarlar, hava şartları bile bahane oldu bir ara kötü futbola. çok uzaklaştı galatasaray bu fikirden.
e bu memlekette bir dolu dert tasa içinde iken insan, ve kendi gücü yetmediği için bir çok zaman, gönül verdiği takımdan bir isyan, bir mücadele, bir haykırış bekliyor her maç. olmayınca da iyice darlanıyor insan.
daha fazla can sıkmamak için de artık veda vakti geliyor benim için. en iyisi takip etmemek, okumamak, bilmemek, izlememek.
yine mutlaka uğrayıp okuyacağım sizleri ama hesabı kapatınca aidiyet duygusu da biraz törpülenir ve uzak durmama yardımcı olur. sizlerle olmak güzeldi.
kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın.