127
--- alıntı ---
mourinho, "çalıştırdığım takımlarda birçok kaptanım oldu ama çoğu lider değildi. eğer lider karakterli bir kaptana sahipseniz gerçek anlamda teknik direktörlük yapabilirsiniz. lider olan kaptan işinizi yapabilmeniz adına sizi çok rahatlatır" diyerek, porto takımında teknik direktör olarak çalışırken yaşadığı bir anısını anlattı...
belenenses'le yaptıkları maçın ilk yarısını 2-0 mağlup bitirdiklerinde, mourinho tüm kızgınlığıyla soyunma odasına girerken, takım kaptanı olan jorge costa, mourinho'yu durdurur ve "koç sen iki dakika dur, lütfen içeri girme" der. jose mourinho, kaptanın söylemi sonrası soyunma odasının dışında beklemeye başlar. bir süre sonra kaptan costa, soyunma odasının kapısını açarak "şimdi gir ve hocalığını yap" der... mourinho içeri girer ve konuşmasını yapar. ikinci devre sahaya çıktıklarında seyirciler bambaşka bir porto takımı seyrederler. ve sonuçta da harika bir geri dönüşle maçı 3-2 kazanırlar. takımın defansının ortasında oynayan kaptan costa 2 gol atar. işte size lider özellikli kaptan... teknik direktör mourinho'nun işini kolaylaştırıp bir anlamda onun eli, ayağı, gözü, kulağı ve yüreği olan lider bir oyuncu...
--- alıntı ---
costa'nın kariyerinde bir maçta 2 golü olmuş olsa serin hikaye aslında. bayılıyorum böyle şeylere. yahu barcelona ortalığın anasını ağlatırken de messi kaptandı, yokları oynarken de messi kaptandı. galatasaray uefa kupası alırken de bülent korkmaz kaptandı, bülent korkmaz kadro dışı kalırken de kaptandı. *
edit: derdimi biraz daha açık anlatayım. bir takımda işler iyi giderse herkes övülür. kaptanı da övülür, doktoru da övülür. işler kötü giderse de herkes eleştirilir, her yerde kusur aranır. yok kaptan bağırmadı, yok doktor iyileştiremedi vs. vs. insan psikolojisi böyledir çünkü. iyi şeyleri olduğundan daha iyi hatırlar zaman geçtikçe. yahu mourinho'nun övdüğü bu kaptan sadece bir maçta mı kaptanlık yaptı. o takım 100 tane maç kazanmıştır ve kazanıldığında her maça bir kahraman bulunur. bu demek değildir ki lider oyuncu, örnek oyuncu, kaptan önemsizdir, elbette önemlidir ama olası bir başarısızlığın nedenleri arasında kaptan, lider bilmem ne faslı çok sonra gelir. galatasaray'ın sorunu çok basit, çok basit. hiç öyle lider oyuncu, kaptan vs. olayı değil. bu takımın oyun planında, kurgusunda sorunlar var ve fatih hoca'nın da vazgeçmediği bazı inatları var; babel gibi, feghouli gibi. hepsi bu. allah aşkına beşiktaş şampiyon olurken de atiba oradaydı, olamazken de oradaydı. ne alakası var şampiyonluğun, maç kaybının kaptanla...
edit 2: teknik 5 zihinsel 18'in katkılarıyla maçı bulduk arkadaşlar. 2 golü var jorge'nin 49. ve 52. dakikalarda. https://fbref.com/...9-2003-Primeira-Liga
üsteki hatalı bilgim için özür dilerim. onun dışıdna yazdığım entyde edit 1'de vurguladığım fikrin hala arkasındayım.
mourinho, "çalıştırdığım takımlarda birçok kaptanım oldu ama çoğu lider değildi. eğer lider karakterli bir kaptana sahipseniz gerçek anlamda teknik direktörlük yapabilirsiniz. lider olan kaptan işinizi yapabilmeniz adına sizi çok rahatlatır" diyerek, porto takımında teknik direktör olarak çalışırken yaşadığı bir anısını anlattı...
belenenses'le yaptıkları maçın ilk yarısını 2-0 mağlup bitirdiklerinde, mourinho tüm kızgınlığıyla soyunma odasına girerken, takım kaptanı olan jorge costa, mourinho'yu durdurur ve "koç sen iki dakika dur, lütfen içeri girme" der. jose mourinho, kaptanın söylemi sonrası soyunma odasının dışında beklemeye başlar. bir süre sonra kaptan costa, soyunma odasının kapısını açarak "şimdi gir ve hocalığını yap" der... mourinho içeri girer ve konuşmasını yapar. ikinci devre sahaya çıktıklarında seyirciler bambaşka bir porto takımı seyrederler. ve sonuçta da harika bir geri dönüşle maçı 3-2 kazanırlar. takımın defansının ortasında oynayan kaptan costa 2 gol atar. işte size lider özellikli kaptan... teknik direktör mourinho'nun işini kolaylaştırıp bir anlamda onun eli, ayağı, gözü, kulağı ve yüreği olan lider bir oyuncu...
--- alıntı ---
costa'nın kariyerinde bir maçta 2 golü olmuş olsa serin hikaye aslında. bayılıyorum böyle şeylere. yahu barcelona ortalığın anasını ağlatırken de messi kaptandı, yokları oynarken de messi kaptandı. galatasaray uefa kupası alırken de bülent korkmaz kaptandı, bülent korkmaz kadro dışı kalırken de kaptandı. *
edit: derdimi biraz daha açık anlatayım. bir takımda işler iyi giderse herkes övülür. kaptanı da övülür, doktoru da övülür. işler kötü giderse de herkes eleştirilir, her yerde kusur aranır. yok kaptan bağırmadı, yok doktor iyileştiremedi vs. vs. insan psikolojisi böyledir çünkü. iyi şeyleri olduğundan daha iyi hatırlar zaman geçtikçe. yahu mourinho'nun övdüğü bu kaptan sadece bir maçta mı kaptanlık yaptı. o takım 100 tane maç kazanmıştır ve kazanıldığında her maça bir kahraman bulunur. bu demek değildir ki lider oyuncu, örnek oyuncu, kaptan önemsizdir, elbette önemlidir ama olası bir başarısızlığın nedenleri arasında kaptan, lider bilmem ne faslı çok sonra gelir. galatasaray'ın sorunu çok basit, çok basit. hiç öyle lider oyuncu, kaptan vs. olayı değil. bu takımın oyun planında, kurgusunda sorunlar var ve fatih hoca'nın da vazgeçmediği bazı inatları var; babel gibi, feghouli gibi. hepsi bu. allah aşkına beşiktaş şampiyon olurken de atiba oradaydı, olamazken de oradaydı. ne alakası var şampiyonluğun, maç kaybının kaptanla...
edit 2: teknik 5 zihinsel 18'in katkılarıyla maçı bulduk arkadaşlar. 2 golü var jorge'nin 49. ve 52. dakikalarda. https://fbref.com/...9-2003-Primeira-Liga
üsteki hatalı bilgim için özür dilerim. onun dışıdna yazdığım entyde edit 1'de vurguladığım fikrin hala arkasındayım.