14
yıllar evvel, bir halatı birlikte çekmesine hayal gözüyle bakılan topluluktu. halk düzeyinde edinilmiş çeşitli gözlem ve söylemlere bağlı fikirlerce başarılı olamayacağı öne sürülmüş; ancak yeni dünya düzeni denilen projenin gittikçe ivmelendiğinin halk tarafından da görülebildiği şu dönemde, başlangıcının ve arkasındaki rüzgarın net biçimde ab'nin kuruluşunu andırdığı reddedilemez bir olgudur.
türkiye cumhuriyeti devleti haricinde kalan türk devletleri, 3 ekim 2009'da imzalanan nahçıvan anlaşması ile ilk defa türk dili konuşan devletler çatısı altında politik bir birlik vurgusunda bulunmuştur. geçtiğimiz yıl gerçekleşen türk keneşi toplantısında ise artık net olarak ifade edilmiş; isminin türk dili konuşan ülkeler topluluğu'ndan, türk devletleri birliği olarak değiştirilmesi gerektiği belirtilerek bu önerge oylamaya sunulmuştur. bu rüzgarın doldurduğu yelkenler arasında malumunuz spor faaliyetleri de olacaktır.
politika kısmını geçip, futbola gelecek olursak; can çekişen türk futboluna can suyu olabilecek projeler pek tabi üretilebilir.
1- türk devletleri vatandaşlarının yerli oyuncu statüsü kazanması,
2- oluşacak ilgi sonucu yayın gelirleri ve merchandising gelirlerinin arttırılması,
3- kktc(iki devletli çözüm süreci tamamlanırsa), kırgızistan, özbekistan, türkmenistan, azerbaycan, kazakistan devletlerinin yanında, belki bir ihtimal rus federe devletinin himayesinde türk özerk cumhuriyetine bağlı vatandaşların da türk statüsüne kazandırılması ile ilgili çalışmalar yapılmasının gündeme getirilmesi, (rus tarafı ne der bilemem tabi, elleri armut toplanmaz)
4- turan kupası vb. isimlerle kurulabilecek tek maç elemeli 8 takımlı milli/kulup turnuvası kurulması,
gibi gibi çoğaltılabilecek fikirlerle türk futbolunun türk dünyasında kıble olarak görülmesi sağlanabilir. ancak türk ve türk futbolu düşmanı idareciler ne zaman baskılara yüz çevirmeyecek merak ediyorum.
türkiye cumhuriyeti devleti haricinde kalan türk devletleri, 3 ekim 2009'da imzalanan nahçıvan anlaşması ile ilk defa türk dili konuşan devletler çatısı altında politik bir birlik vurgusunda bulunmuştur. geçtiğimiz yıl gerçekleşen türk keneşi toplantısında ise artık net olarak ifade edilmiş; isminin türk dili konuşan ülkeler topluluğu'ndan, türk devletleri birliği olarak değiştirilmesi gerektiği belirtilerek bu önerge oylamaya sunulmuştur. bu rüzgarın doldurduğu yelkenler arasında malumunuz spor faaliyetleri de olacaktır.
politika kısmını geçip, futbola gelecek olursak; can çekişen türk futboluna can suyu olabilecek projeler pek tabi üretilebilir.
1- türk devletleri vatandaşlarının yerli oyuncu statüsü kazanması,
2- oluşacak ilgi sonucu yayın gelirleri ve merchandising gelirlerinin arttırılması,
3- kktc(iki devletli çözüm süreci tamamlanırsa), kırgızistan, özbekistan, türkmenistan, azerbaycan, kazakistan devletlerinin yanında, belki bir ihtimal rus federe devletinin himayesinde türk özerk cumhuriyetine bağlı vatandaşların da türk statüsüne kazandırılması ile ilgili çalışmalar yapılmasının gündeme getirilmesi, (rus tarafı ne der bilemem tabi, elleri armut toplanmaz)
4- turan kupası vb. isimlerle kurulabilecek tek maç elemeli 8 takımlı milli/kulup turnuvası kurulması,
gibi gibi çoğaltılabilecek fikirlerle türk futbolunun türk dünyasında kıble olarak görülmesi sağlanabilir. ancak türk ve türk futbolu düşmanı idareciler ne zaman baskılara yüz çevirmeyecek merak ediyorum.