8
24 subat 2010 efes pilsen - maccabi electra musabakasindan galip ayrilirken, mactan cok aklimda kalan olusumdur.
genel olarak eurolig maclarina gitmeye calisirim. kalitesi yuksek maclar izlersiniz, rahat bir sekilde. ancak, sanirim kendime itiraf edemedigim baska bir sey daha var beni bu maclara surukleyen, o da taraftarlarin bilinci.
dusunun ki 10 bin seyirci dun o salonu doldurdu. ve gelenlerin neredeyse hepsi, basketboldan anlayan insanlardi. efes pilsen savunma yaparken inanilmaz bir ugultu yarattilar, efesliler serbest atis atarken cit cikmadi salondan, hucumlarimizda da olabildigine desteklediler. ve bunu cok net bir sekilde gordum ki, ozellikle pota altindaki, kasun-kaya ikilisinin yaptigi sert savunmayi o tribunler yaratti. her topa atlayan bir kasun vardi sahada, ve bunu gorup de ona yuzde yuz destek veren bir tribun vardi. oyun durdugunuda bayraklarla, flamalarla sarkilar soyleyerek, maci bir etkinlige, bir solene cevirdiler. bir kisiden bile tek bir kufur ya da hakaret duyulmadi, elestirenler, bagirip cagiranlar oldu tabi ki sporun ruhuna uygun olarak, ancak kimseden tek bir hakaret gelmedi. insanlar, aileleri ile harika bir carsamba eglencesine katilmislardi, mutlu sonla bitmesi de cabasi oldu.
bunlari yazmamin asil sebebi, galatasarayimizin basketbol maclarina gelen taraftarinin bilincsizligidir. parkede yapilan sporun ne oldugu hakkinda gram bilgisi olmayan insanlar, mekani futbol tribunune cevirip, takima destek olmaktan uzak bir performans sergilemektedir. maca reaksyon gostermeyen, basketbol macinda oldugunu unutup yonetim-futbolcu-taraftar, sampiyonsun galatasaray tezuhurati yapan bir basketbol taraftar toplulugumuz var ne yazik ki. bu anlattiklarin 3 buyuklerin 3unde de goruluyor kardesim diyebilirsiniz, ancak beni diger 2 takim ilgilendirmiyor, ben galatasarayliyim, ve daha bilincli basketbol taraftarlarimizin olmasi, hele ki dun gece efes tribunlerini gordukten sonra, en buyuk dilegimdir.
edit:imla
genel olarak eurolig maclarina gitmeye calisirim. kalitesi yuksek maclar izlersiniz, rahat bir sekilde. ancak, sanirim kendime itiraf edemedigim baska bir sey daha var beni bu maclara surukleyen, o da taraftarlarin bilinci.
dusunun ki 10 bin seyirci dun o salonu doldurdu. ve gelenlerin neredeyse hepsi, basketboldan anlayan insanlardi. efes pilsen savunma yaparken inanilmaz bir ugultu yarattilar, efesliler serbest atis atarken cit cikmadi salondan, hucumlarimizda da olabildigine desteklediler. ve bunu cok net bir sekilde gordum ki, ozellikle pota altindaki, kasun-kaya ikilisinin yaptigi sert savunmayi o tribunler yaratti. her topa atlayan bir kasun vardi sahada, ve bunu gorup de ona yuzde yuz destek veren bir tribun vardi. oyun durdugunuda bayraklarla, flamalarla sarkilar soyleyerek, maci bir etkinlige, bir solene cevirdiler. bir kisiden bile tek bir kufur ya da hakaret duyulmadi, elestirenler, bagirip cagiranlar oldu tabi ki sporun ruhuna uygun olarak, ancak kimseden tek bir hakaret gelmedi. insanlar, aileleri ile harika bir carsamba eglencesine katilmislardi, mutlu sonla bitmesi de cabasi oldu.
bunlari yazmamin asil sebebi, galatasarayimizin basketbol maclarina gelen taraftarinin bilincsizligidir. parkede yapilan sporun ne oldugu hakkinda gram bilgisi olmayan insanlar, mekani futbol tribunune cevirip, takima destek olmaktan uzak bir performans sergilemektedir. maca reaksyon gostermeyen, basketbol macinda oldugunu unutup yonetim-futbolcu-taraftar, sampiyonsun galatasaray tezuhurati yapan bir basketbol taraftar toplulugumuz var ne yazik ki. bu anlattiklarin 3 buyuklerin 3unde de goruluyor kardesim diyebilirsiniz, ancak beni diger 2 takim ilgilendirmiyor, ben galatasarayliyim, ve daha bilincli basketbol taraftarlarimizin olmasi, hele ki dun gece efes tribunlerini gordukten sonra, en buyuk dilegimdir.
edit:imla