222
bu satırlarda beşiktaş'la ilgili çok az yazımı okumuşsunuzdur. beşiktaş benim için, manisaspor'dan, kasımpaşa'dan farklı bir takım değildir. yani benim için beşiktaş, yok hükmündedir. maçını seyretmem, çoğu futbolcusunu tanımam bile. beşiktaş şampiyon olsa, 10. olsa fark etmez. daha açık konuşayım, beşiktaş şampiyon olacağına fener olsun isterim. nefret de bir duygudur, en azından fenerbahçe'den nefret ediyorum. beşiktaş'tan nefret bile etmiyorum. belki bu son yazım olur, beşiktaş diye yazarken bile midem bulanıyor.
mithatpaşa stadı, beşiktaş'da değilde haliç'te yapılsaydı. bugün beşiktaş diye bilinen takım yerine alibeyköy adalet olacaktı. arabacılar, maç zamanı dükkanlarını kapatıp, 200 metre yürüme mesafesindeki stadyuma gidebiliyorlardı. gide gele işte şu 15.000 çapulcuyu toplayabildiler. şehir dışında, ülke dışında taraftarı yok. 3 büyük diye yutturmuşlar bir zamanlar, 2 tane beleş şampiyonluğu yazdılar da 2 yıldız taktılar formalarına. trabzonspor, beşiktaş'tan çok daha büyük takımdır bana göre.
neyse bana ne, ben beşiktaş'la gerçekten ilgilenmiyordum. ilgilenmeyeceğim de. son oynanan maçın aynısını kadıköy'de oynasaydık, bu gün bütün türkiye hala bu maçı konuşuyor olacaktı. barış özbek'i atmayan, içeri giren topu vermeyen, keita'nın dirseğini görmeyen hakemi yaşatmazlardı. zaten maçın hakemi de görürdü.beşiktaş'lı futbolcular maçı, germeden, hakemi zorlamadan, taraftarı kışkırtmadan bitirdiler. bu anlamda teşekkür etmek lazım.
işte sayfayı şimdi çeviriyoruz, çapulculara doğru. dünya'nın en iğrenç seyircisi her halde bunlar. 2 ay önce iki kupa almış takımlarını, 2 ay sonra dövmeye kalkıyorlar. gürültü kirliliği yaparak tezahürat yaptıklarını sanıyorlar. sorsalar hiç bir futbolcu, taraftarın sesini duymak istemez. bu taraftarla bu takım yine iyi puan almış tabelaya bakarsak. akılları sıra her maç sosyal mesaj veriyorlarmış. benim bunlardan alacağım en ufak bir ders olamaz.
biz onların efsane ismine baba hakkı demişiz. kçmse tanımaz, ama her hangi bir galatasaray'lıya sorsan, beşiktaş deyince baba hakkı der, metin, ali, feyyaz der, hadi ibrahim üzülmez der, ben de ibrahim toraman derim. ama beşiktaş taraftarı son maç en büyük çirkefliğini yapmıştır. arda turan ısınırken, onlara hiç bir şey yapmamışken küfür etmiştir. galatasaray'ın kurucusuna, ali sami yen'e küfür etmiştir. yani hepimizin anasına avradına sövmüş, raconu bozmuştur. bundan sonra demektir ki beşiktaş'a tarafsız gözle bakmayacağız, kimle oynarlarsa oynasınlar oynadıkları takımdan taraf olacağız.
ve işte şu tarihe geçecek duruşuyla, arda turan milyonlarca galatasaray'lı adına en güzel cevabı vermiştir. galatasaray'lı duruşu işte tam budur.
sizi gidi arabacılar sizi, kıl payı alibeyköyspor olacakmışınız ama, işte zamanın bir akıllısı, sarayın tam karşısına stadı yapmış ta siz futbol maçı seyreder olmuşsunuz. 1 km yukarıdaki ali sami yen stadı daha önce yapılmış olsaydı, acaba hangi arabalarınızla maça gidecektiniz?
mithatpaşa stadı, beşiktaş'da değilde haliç'te yapılsaydı. bugün beşiktaş diye bilinen takım yerine alibeyköy adalet olacaktı. arabacılar, maç zamanı dükkanlarını kapatıp, 200 metre yürüme mesafesindeki stadyuma gidebiliyorlardı. gide gele işte şu 15.000 çapulcuyu toplayabildiler. şehir dışında, ülke dışında taraftarı yok. 3 büyük diye yutturmuşlar bir zamanlar, 2 tane beleş şampiyonluğu yazdılar da 2 yıldız taktılar formalarına. trabzonspor, beşiktaş'tan çok daha büyük takımdır bana göre.
neyse bana ne, ben beşiktaş'la gerçekten ilgilenmiyordum. ilgilenmeyeceğim de. son oynanan maçın aynısını kadıköy'de oynasaydık, bu gün bütün türkiye hala bu maçı konuşuyor olacaktı. barış özbek'i atmayan, içeri giren topu vermeyen, keita'nın dirseğini görmeyen hakemi yaşatmazlardı. zaten maçın hakemi de görürdü.beşiktaş'lı futbolcular maçı, germeden, hakemi zorlamadan, taraftarı kışkırtmadan bitirdiler. bu anlamda teşekkür etmek lazım.
işte sayfayı şimdi çeviriyoruz, çapulculara doğru. dünya'nın en iğrenç seyircisi her halde bunlar. 2 ay önce iki kupa almış takımlarını, 2 ay sonra dövmeye kalkıyorlar. gürültü kirliliği yaparak tezahürat yaptıklarını sanıyorlar. sorsalar hiç bir futbolcu, taraftarın sesini duymak istemez. bu taraftarla bu takım yine iyi puan almış tabelaya bakarsak. akılları sıra her maç sosyal mesaj veriyorlarmış. benim bunlardan alacağım en ufak bir ders olamaz.
biz onların efsane ismine baba hakkı demişiz. kçmse tanımaz, ama her hangi bir galatasaray'lıya sorsan, beşiktaş deyince baba hakkı der, metin, ali, feyyaz der, hadi ibrahim üzülmez der, ben de ibrahim toraman derim. ama beşiktaş taraftarı son maç en büyük çirkefliğini yapmıştır. arda turan ısınırken, onlara hiç bir şey yapmamışken küfür etmiştir. galatasaray'ın kurucusuna, ali sami yen'e küfür etmiştir. yani hepimizin anasına avradına sövmüş, raconu bozmuştur. bundan sonra demektir ki beşiktaş'a tarafsız gözle bakmayacağız, kimle oynarlarsa oynasınlar oynadıkları takımdan taraf olacağız.
ve işte şu tarihe geçecek duruşuyla, arda turan milyonlarca galatasaray'lı adına en güzel cevabı vermiştir. galatasaray'lı duruşu işte tam budur.
sizi gidi arabacılar sizi, kıl payı alibeyköyspor olacakmışınız ama, işte zamanın bir akıllısı, sarayın tam karşısına stadı yapmış ta siz futbol maçı seyreder olmuşsunuz. 1 km yukarıdaki ali sami yen stadı daha önce yapılmış olsaydı, acaba hangi arabalarınızla maça gidecektiniz?