221
şampiyon
5 yaşında tenis izlemeye başladım iki ağabeyim sayesinde. sevmiştim bu oyunu. o zamanlar roger federer yeni yükseliyordu. hemen arkasından rafael nadal geldi rekabet etmeye. efsane olacağı belli iki tenisçi arasında gidip geliyordu grand slam şampiyonlukları. ağabeylerim arasında büyük olan ekselansları, küçük olan da rafa'yı destekliyordu. o yıllarda ben de ekselanslarını seviyor olsam da özentilik yapıyormuşum gibi geliyordu. bana da birisi gerekiyordu; tommy haas, andy roddick falan sarmıyordu. tam bu sırada yetişti nole.
sinirli, agresif, sert bir oyuncuydu. kendisini zaman zaman kontrol edemiyor, psikolojik çöküşlerle maçlardan kopabiliyordu ama çok gençti. ben de onu desteklemeye başlamıştım o şiltler kazandıkça büyüyeceğimi o zamanlar bilmiyordum. 2008'de avustralya'da ilk kez grand slam kazandığında çok mutlu olmuştum ancak 2011'den sonra nasıl bir şampiyona dönüşeceğini henüz bilmiyordum, öngöremezdim. 2011'deki çıkışından beridir en iyi, en baskın tenisi kendisi oynuyor. baseline'da kaldığında, uzun rallilere girdiğinde kendisini yenebilmek imkansıza yakın.
ve bugün roland garros 2021i kazanarak buradaki 2., toplamdaki 19. grand slam şampiyonluğunu kazandı. wimbledon ve amerika açık turnuvalarının da en büyük favorisi konumunda. bunları da başarırsa o artık tarihin tartışmasız en iyi tenisçisi olacak. kariyerini sonlandırırken 25'in üzerinde grand slam şiltini evinde sergileyebilecek durumda olacağını öngörüyorum.
ve biz tenisseverler. bugün benimle yaşıt ve benden büyük olan tenis takipçileri tenis için dünyanın en güzel 20 yılını izledi. ekselansları, rafa, nole... toplamda şimdilik 59 şampiyonluk, düzenlenemeyen wimbledon 2020 de hesaba katıldığında kemiksiz 15 yılı bu üçlü kapattı. pete sampras** ve andre agassi'ye ve yeni gelecek nesillere saygısızlık etmek istemem ancak bu kadar kaliteli bir tenis ortamı daha bulabileceğimizi sanmıyorum. şanslıydık.
5 yaşında tenis izlemeye başladım iki ağabeyim sayesinde. sevmiştim bu oyunu. o zamanlar roger federer yeni yükseliyordu. hemen arkasından rafael nadal geldi rekabet etmeye. efsane olacağı belli iki tenisçi arasında gidip geliyordu grand slam şampiyonlukları. ağabeylerim arasında büyük olan ekselansları, küçük olan da rafa'yı destekliyordu. o yıllarda ben de ekselanslarını seviyor olsam da özentilik yapıyormuşum gibi geliyordu. bana da birisi gerekiyordu; tommy haas, andy roddick falan sarmıyordu. tam bu sırada yetişti nole.
sinirli, agresif, sert bir oyuncuydu. kendisini zaman zaman kontrol edemiyor, psikolojik çöküşlerle maçlardan kopabiliyordu ama çok gençti. ben de onu desteklemeye başlamıştım o şiltler kazandıkça büyüyeceğimi o zamanlar bilmiyordum. 2008'de avustralya'da ilk kez grand slam kazandığında çok mutlu olmuştum ancak 2011'den sonra nasıl bir şampiyona dönüşeceğini henüz bilmiyordum, öngöremezdim. 2011'deki çıkışından beridir en iyi, en baskın tenisi kendisi oynuyor. baseline'da kaldığında, uzun rallilere girdiğinde kendisini yenebilmek imkansıza yakın.
ve bugün roland garros 2021i kazanarak buradaki 2., toplamdaki 19. grand slam şampiyonluğunu kazandı. wimbledon ve amerika açık turnuvalarının da en büyük favorisi konumunda. bunları da başarırsa o artık tarihin tartışmasız en iyi tenisçisi olacak. kariyerini sonlandırırken 25'in üzerinde grand slam şiltini evinde sergileyebilecek durumda olacağını öngörüyorum.
ve biz tenisseverler. bugün benimle yaşıt ve benden büyük olan tenis takipçileri tenis için dünyanın en güzel 20 yılını izledi. ekselansları, rafa, nole... toplamda şimdilik 59 şampiyonluk, düzenlenemeyen wimbledon 2020 de hesaba katıldığında kemiksiz 15 yılı bu üçlü kapattı. pete sampras** ve andre agassi'ye ve yeni gelecek nesillere saygısızlık etmek istemem ancak bu kadar kaliteli bir tenis ortamı daha bulabileceğimizi sanmıyorum. şanslıydık.