4251
hakkında türlü eleştirilerin yapılabileceği fakat iyi niyetinden zerre şüphe duyulmaması gereken ikinci başkanımızdır. aslında çok daha uzun sebeplerle yazabilirim, ne eleştiriler de yaptık hakkında ama camiaya ihanet filan bu işler öyle kolay ağza alınmamalı. o lafları söyleyenlerin ne katkısı olmuş kulübe, lafla peynir gemisi ne kadar yürümüş ona bakmak lazım. olay seçim değil, olay kişiler de değil. her yönetici suçlu, her başkan suçlu, hep daha iyisi söylene söylene daha kötüsüne gidiliyor. burada daha başka sistemsel bir sıkıntının olduğunu göremiyor muyuz cidden? bunun tespitini yapmazsak nasıl çözeriz bu sorunları? salt kişisel, çıkarsal kelime savaşlarıyla kulüp nereye gider, taraftarın camianın bölünmesi kimin işine gelir, sonuçları nereye varır bence herkesin ama herkesin düşünmesinde fayda var. ama kim ciddiye alır ki bunları, tartışmaya devam:(