13
hemen üst entry'de yazılmış zaten ama bir de pekiştirmek için ben yazayım, futbol özelinde tarkan ile "bir oluruz yolunda" bu işin zirvesidir. şarkının orjinali de müthiştir (ki o şarkının içinde bulunduğu karma albümü zaten bence en efsane türk albümlerden biridir, belki de birincisidir neyse konumuz o değil :) ). bu müthişliğin bu derece benimsemesinin bir nedeni de takımın o turnuvada başarılı olması, tüm türkiye'nin bu başarıyı benimsemesi, her yerde bu şarkının çalınması ve dillere pelesenk olmasıdır. bu sebeple hala biz, "eskilere dönmek istediğimizde ya da geçmiş zamanı yad etmek istediğimizde" keşke 2002ye dönsek de tarkan kolsuz tshirtüyle uzun saçlarıyla arkasında tüm milli takım taksim meydanı'nda o sahneye "arar buluruz izini" diyerek giriş yapsa diyoruz.
aynı durum basketbol için de geçerli. ülkemizde düzenlenen eurobasket 2001 için athena 12 dev adam'ı besteledi. tüm statlarda, her yerde o çalındı. takım da finale kadar yükselince marş da efsane statüsüne geldi. kabul, haydarpaşa garı'nda çekilen, tüm takımın ve hatta koçların oynadığı reklam filmi de çok sevildi. işte bunların hepsi benimsemede belirli oldu.
o günden sonra ceza, ayşe hatun önal vb basketbol için; gülben ergen, hülya avşar, rafet el roman futbol için marş kisvesi altında ne korkunç şeyler yaptılar ama önüne geçemediler. bu saatten sonra da biraz zor gözüküyor zaten.
nasıl ki bizim için derbi öncesi takımlar sahaya çıkarken, sıcak bir mayıs akşamı saat 19:00'da hep bir ağızdan gümbür gümbür re re re ra ra ra demek apayrı bir duyguysa, diğer kulüpler için de aynı oranda kendilerini gaza getiren mihenk taşı niteliğinde marşları var ise bizim milli futbol ve basketbol takımlarımızın marşları da bunlardır. yeni gelecekler yanına yalnızca ek olabilirler.
aynı durum basketbol için de geçerli. ülkemizde düzenlenen eurobasket 2001 için athena 12 dev adam'ı besteledi. tüm statlarda, her yerde o çalındı. takım da finale kadar yükselince marş da efsane statüsüne geldi. kabul, haydarpaşa garı'nda çekilen, tüm takımın ve hatta koçların oynadığı reklam filmi de çok sevildi. işte bunların hepsi benimsemede belirli oldu.
o günden sonra ceza, ayşe hatun önal vb basketbol için; gülben ergen, hülya avşar, rafet el roman futbol için marş kisvesi altında ne korkunç şeyler yaptılar ama önüne geçemediler. bu saatten sonra da biraz zor gözüküyor zaten.
nasıl ki bizim için derbi öncesi takımlar sahaya çıkarken, sıcak bir mayıs akşamı saat 19:00'da hep bir ağızdan gümbür gümbür re re re ra ra ra demek apayrı bir duyguysa, diğer kulüpler için de aynı oranda kendilerini gaza getiren mihenk taşı niteliğinde marşları var ise bizim milli futbol ve basketbol takımlarımızın marşları da bunlardır. yeni gelecekler yanına yalnızca ek olabilirler.