465
sözlüğün yeni kurbanı, yeni sözlük celebrity'miz, gönül adamı...
şimdi, mustafa sarp'ın kariyerine bakalım: gaziosmanpaşaspor(1999-2002), mersin idmanyurdu (2002-2004), ankaraspor (2004-2006), kayseri erciyesspor (2006-2007), bursaspor (2007-2009)
böyle bir kariyere sahip olan adam 2009 yılında bülent korkmaz'ın önerisiyle galatasaray'a transfer oluyor ve ligin ilk yarısında şampiyolar ligi şampiyonluğu olan teknik direktörün beğenisi kazanıyor ve kadroda kendine yer buluyor. şimdi, temel futbol bilgisindeki eksiklikleri zaten gördük çoğumuz izlediğimiz maçlarda, bileği çok sert, top kontrolü ve attığı pasların şiddeti hiç bir zaman istenilen seviyede olmadı, bu saatten sonra olamaz da zaten. çoğumuzun onu beğenmesinin nedeni gönülden olması, forma uğruna bir yerleri yırtması ve bazen de hırsından formasını yırtması. evet, sevdirdi galatasaraylılığı ve galatasaray'a yakışan konuşmalarıyla.
fakat, herşeyden öte bu adamda barış özbek, mehmet topal, ayhan akman 3'lüsünde olmayan bir şey var: futbol zekası... o kaçırdığı için çok eleştirildiği gol pozisyonları var ya... işte bu adam o pozisyonlara oyunu iyi gördüğü için, futbol zekası elverdiği için girebiliyor. allaasen, kaçınız mehmet topal'ı oralarda gördü, ya da ayhan'ı*. tamam barış özbek de oralara giriyor da onun olayı futbol zekası değil, alamanya'da aldığı futbol eğitimidir.
neyse sözümün özü şudur ki, boşuna kızmayın bu adam, beklentilerinizi aşağıya çekerseniz, hiç bir sorun kalmaz. zaten elano'nun top kontrolü, pas yeteneği, şutları bu adamda olsa box-to-box'ın kralı olur mustafa sarp.
şimdi, mustafa sarp'ın kariyerine bakalım: gaziosmanpaşaspor(1999-2002), mersin idmanyurdu (2002-2004), ankaraspor (2004-2006), kayseri erciyesspor (2006-2007), bursaspor (2007-2009)
böyle bir kariyere sahip olan adam 2009 yılında bülent korkmaz'ın önerisiyle galatasaray'a transfer oluyor ve ligin ilk yarısında şampiyolar ligi şampiyonluğu olan teknik direktörün beğenisi kazanıyor ve kadroda kendine yer buluyor. şimdi, temel futbol bilgisindeki eksiklikleri zaten gördük çoğumuz izlediğimiz maçlarda, bileği çok sert, top kontrolü ve attığı pasların şiddeti hiç bir zaman istenilen seviyede olmadı, bu saatten sonra olamaz da zaten. çoğumuzun onu beğenmesinin nedeni gönülden olması, forma uğruna bir yerleri yırtması ve bazen de hırsından formasını yırtması. evet, sevdirdi galatasaraylılığı ve galatasaray'a yakışan konuşmalarıyla.
fakat, herşeyden öte bu adamda barış özbek, mehmet topal, ayhan akman 3'lüsünde olmayan bir şey var: futbol zekası... o kaçırdığı için çok eleştirildiği gol pozisyonları var ya... işte bu adam o pozisyonlara oyunu iyi gördüğü için, futbol zekası elverdiği için girebiliyor. allaasen, kaçınız mehmet topal'ı oralarda gördü, ya da ayhan'ı*. tamam barış özbek de oralara giriyor da onun olayı futbol zekası değil, alamanya'da aldığı futbol eğitimidir.
neyse sözümün özü şudur ki, boşuna kızmayın bu adam, beklentilerinizi aşağıya çekerseniz, hiç bir sorun kalmaz. zaten elano'nun top kontrolü, pas yeteneği, şutları bu adamda olsa box-to-box'ın kralı olur mustafa sarp.
