4237
yapamayacağı işlerin peşinde koşturan isim. abdürrahim albayrak oyuncularla en iyi ilişkiler kuran yönetici olmuştu her zaman. yerlisi de ve özellikle yabancısı da kendisini çok severdi. sürekli onlarla ilgilenen karakteri galatasaray'a hep pozitif katkı sağlıyordu. ancak tecrübelendikçe işin rengi değişmeye başladı. sayın albayrak masa sevdalısı oldu. devletle galatasaray arasındaki köprü iken zamanla galatasaray'ı yalnız bırakmaya başladı, galatasaray'ın saha dışında sürekli hakkı yenir oldu.
futbol takımı ve özellik futbol takımının hocası sayın fatih terim sinir küpü iken beyaz sayfa çekmekle meşgul oldu, puanlar elimizden alınırken ses çıkaramadı. yada çıkardığı sesin peşinden güçlü bir şekilde gidemedi.
bir kere bu dünyada kimsenin sorumluluk almak gibi bir zorunluluğu yok. ben kişisel olarak nefret ediyorum mesela, sorumluluk hiç benim işim değil. aldığım kararların sonuçları beni ürkütüyor. aynısı sayın albayrak için de geçerli. galatasaray'ı inanılmaz sevdiğinden hiç bir şüphem yok, kaç kere hastanelik oldu. ancak iyi taraftar iyi yöneticilik demek değil maalesef. yönetici seçilen insanların birinci önceliği tuttukları takım olmalı. zaten hepsi koca iş adamları, işleri sallantıda olmasa gerek. belirli bir düzende işlerini yürüten insanlar ki boş zamanları var. bu boş zamanlarını da tuttukları takım için harcamak istiyor, böyle bir sorumluluk almak istiyor olabilirler. maalesef sayın albayrak ve içerisinde bulunduğu yönetim saha içinde yer alan ve saha içine kafasını yoran insanların başını eğdirdi.
umarım 2021 mayıs kendisinin yöneticilik yaptığı son ay olur ve tribünde çok sevdiği galatasaray'ını destekler kendisi. ben birilerine sürekli teşekkür eden yöneticiler değil galatasaray'ın hakkını yedirmeyecek yöneticileri o makamlarda görmek istiyorum.
futbol takımı ve özellik futbol takımının hocası sayın fatih terim sinir küpü iken beyaz sayfa çekmekle meşgul oldu, puanlar elimizden alınırken ses çıkaramadı. yada çıkardığı sesin peşinden güçlü bir şekilde gidemedi.
bir kere bu dünyada kimsenin sorumluluk almak gibi bir zorunluluğu yok. ben kişisel olarak nefret ediyorum mesela, sorumluluk hiç benim işim değil. aldığım kararların sonuçları beni ürkütüyor. aynısı sayın albayrak için de geçerli. galatasaray'ı inanılmaz sevdiğinden hiç bir şüphem yok, kaç kere hastanelik oldu. ancak iyi taraftar iyi yöneticilik demek değil maalesef. yönetici seçilen insanların birinci önceliği tuttukları takım olmalı. zaten hepsi koca iş adamları, işleri sallantıda olmasa gerek. belirli bir düzende işlerini yürüten insanlar ki boş zamanları var. bu boş zamanlarını da tuttukları takım için harcamak istiyor, böyle bir sorumluluk almak istiyor olabilirler. maalesef sayın albayrak ve içerisinde bulunduğu yönetim saha içinde yer alan ve saha içine kafasını yoran insanların başını eğdirdi.
umarım 2021 mayıs kendisinin yöneticilik yaptığı son ay olur ve tribünde çok sevdiği galatasaray'ını destekler kendisi. ben birilerine sürekli teşekkür eden yöneticiler değil galatasaray'ın hakkını yedirmeyecek yöneticileri o makamlarda görmek istiyorum.