14510
yazmayı çok sevdiğim bir yer. süper yazar arkadaşlar da var. ama 2013'ten beri sözlüğün genel terim nefreti değişmedi. online ya da offline içinde bir grup galatasaraylı barındıran platformlar arasında fatih terim'in en sevilmediği yer kesinlikle burası. ben şahsen bir galatasaraylının fatih terim'i sevmemesini izah edemiyorum. eleştirmek okey ama nefret eden insan dolu ismi galatasaray olan sözlükte. bir yazar arkadaşımız terim sevicilerle ülkenin durumunu falan bağdaştırmış moderasyonu giydirdiği bir entryde. (zaten terim düşmanları biat kültürü, tek adam vs kelimeler kullanmadan pek eleştiri yapabilmekte muktedir değiller). neyse adamın entryleri sadece terim üzerine. 3 yılda hiçbir sevinç anımızda burada olmamış. fatih terim başlığında olamayan entryleri de mesela kerem'e gidiyor terim tarafından bitirilen adam yazıyor. ya şimdi uzun uzun uğraşıp açıklasan ne değişecek ki? başka entrysi yok zaten adamın.
biz averajla şampiyonluk kaybettık. 4. dönemde iki şampiyonluk da aldık. öyle bahsediliyor ki hoca sıçıp batırdı afedersiniz. yav alternatif gerçeklik yaratılıyor. 2 senedir sırf karşı bir güç diye cengiz'e inanılmaz misyonlar yüklendi. adam hastalanınca bu gazın da etkisiyle iyice şaşırdı. biatçı olmayın diyen adamın hoca başkanlık makamına biat etmeli entrysini okudu gözler.
arkadaşlar öyle boşa uğraşıyorsunuz ki. soyut iki kavramı doğru dürüst nedenselleştirmeyi bile beceremeden itibar suikasti yapmayın. savunan zaten fatih terim olduğu için savunuyor. başka hoca olsa böyle yapmazdınız diye über tespitlere gerek yok. evet yapmazdık. sen kupa sayısı olarak 3. büyüktün, geldi seni tartışmasız 1. büyük yaptı. sana avrupa diye bir rüya kurdurdu, sonra onu gerçek yaptı.
2013 mahfetti bizi. 4. dönemin ilk iki şampiyonluğu biraz toplar demiştim ama burayı toplayamadı. ama bu terim'i sevmeme olayı kesinlikle sportif değil. hatta çoğu zaman terim ile alakalı bile değil. 99-2010 arası karikatürleşmiş bir "ekşici" tiplemesi vardı. ha, o tiplemeye benzer bir tiplemeyi bu 2013'teki kırılma yarattı. bir stereotip oluştu. bu tip hocayı sevmez, mancini'ye bayılır. hamza'nın hoca olmadığını düşünür, riekerink'i hüzünlü gözlerle anar. futbolcu dediğin iskandinav olur der favori topçusu da banko sneijder'dir. 2013'ten sonra selçuk-burak ve yerli tayfayı da sevmezdi mesela. takımdan beklentisi her sene şampiyon olmasıdır. avrupa'da o sene underdog olup iş yapan her takımı görüp "bak abi böyle oluyomuş demeyi de çok sever"
bayaaa bi genelledim. farkındayım. ama bunlardan bazılarındaki korelasyonu illa yakalayanınız olmuştur. galatasaray sözlük yazarlarının terim sevmeyen ihtiraslı kısmı benim için öyle. cumhuriyetin ilk dönemi romanlarının alafranga tipleri gibi: avrupai modern biricik takımlarına adanalıyı yakıştıramayanlar.
biz averajla şampiyonluk kaybettık. 4. dönemde iki şampiyonluk da aldık. öyle bahsediliyor ki hoca sıçıp batırdı afedersiniz. yav alternatif gerçeklik yaratılıyor. 2 senedir sırf karşı bir güç diye cengiz'e inanılmaz misyonlar yüklendi. adam hastalanınca bu gazın da etkisiyle iyice şaşırdı. biatçı olmayın diyen adamın hoca başkanlık makamına biat etmeli entrysini okudu gözler.
arkadaşlar öyle boşa uğraşıyorsunuz ki. soyut iki kavramı doğru dürüst nedenselleştirmeyi bile beceremeden itibar suikasti yapmayın. savunan zaten fatih terim olduğu için savunuyor. başka hoca olsa böyle yapmazdınız diye über tespitlere gerek yok. evet yapmazdık. sen kupa sayısı olarak 3. büyüktün, geldi seni tartışmasız 1. büyük yaptı. sana avrupa diye bir rüya kurdurdu, sonra onu gerçek yaptı.
2013 mahfetti bizi. 4. dönemin ilk iki şampiyonluğu biraz toplar demiştim ama burayı toplayamadı. ama bu terim'i sevmeme olayı kesinlikle sportif değil. hatta çoğu zaman terim ile alakalı bile değil. 99-2010 arası karikatürleşmiş bir "ekşici" tiplemesi vardı. ha, o tiplemeye benzer bir tiplemeyi bu 2013'teki kırılma yarattı. bir stereotip oluştu. bu tip hocayı sevmez, mancini'ye bayılır. hamza'nın hoca olmadığını düşünür, riekerink'i hüzünlü gözlerle anar. futbolcu dediğin iskandinav olur der favori topçusu da banko sneijder'dir. 2013'ten sonra selçuk-burak ve yerli tayfayı da sevmezdi mesela. takımdan beklentisi her sene şampiyon olmasıdır. avrupa'da o sene underdog olup iş yapan her takımı görüp "bak abi böyle oluyomuş demeyi de çok sever"
bayaaa bi genelledim. farkındayım. ama bunlardan bazılarındaki korelasyonu illa yakalayanınız olmuştur. galatasaray sözlük yazarlarının terim sevmeyen ihtiraslı kısmı benim için öyle. cumhuriyetin ilk dönemi romanlarının alafranga tipleri gibi: avrupai modern biricik takımlarına adanalıyı yakıştıramayanlar.