• 42388
    galatasaray'ın "güya" başkan adayları, burak elmas ve eşref hamamcıoğlu bir ortak açıklama yapmış ve demişler ki..

    "kulübümüzde seçimlerin oyuncu ve teknik adamların kontratlarının bitmesinden sonra gerçekleşecek olması nedeniyle yaşanacak krizin önüne geçmek için, tüm başkan adayları bir ortak bildiriye imza atmalı ve 'kim kazanırsa kazansın, yola fatih terim ile devam edilecektir' demeliyiz."

    eşref hamamcıoğlu'nun böyle demesine şaşmam.. divan başkanı olduğu zaman, emrinde olduğu inan kıraç'ı mutlu etmek için galatasaray adası'nı resmen satan, o dünyanın kıskandığı ada'yı "su ada" yapıp, galatasaray kulübü üyelerine kapatan ve yaptığı işletme ile milyonlarca lira kazanan yaşamı karışık işletmecide kalması için, konunun divan'da konuşulmasını adeta yasaklayan eşref efendi'den her şey umulur. yaptığı listeye baktım. öz ağabeyi tarafından mahkemeye verilenler bile var. hem de adi suçtan..

    ama, galatasaray'ın 1994-2000 zafer yıllarında hemen her avrupa deplasmanına birlikte gittiğimiz o zaman çok genç burak elmas'ın babasının nasıl ölesiye galatasaraylı olduğunu iyi bilirim. oğlunu da öyle yetiştirmişti.

    kayınpederi faruk süren de galatasaray'ın gelmiş geçmiş en başarılı başkanlarından biridir benim için..

    onun için burak'ın bu açıklamasını aklım hayalim almadı.

    "başkanlık" galatasaray'da en kutsal makamdır. orada, hayatı ile boğuşan bir başkan var. mustafa cengiz..

    bir yandan doktorları "mutlak dinlenmen gerek. hem kafa hem fizik olarak dinlenmelisin.
    bu temponun sonu kötü olabilir" diyorlar. öte yandan mustafa, kulübü mümkün olan en az sorunla devretmek için ölesiye çalışıyor.
    resmen ve fiilen ölesiye..

    florya ve kumburgaz'ı kurtardı. banka borçlarını "ödenir" düzeylere indirdi. dahası..

    fatih terim'in emrinde sahaya "laf olsun" gibisinden çıkan futbolculara galatasaray formasının onurunu ve haysiyetini hatırlatan bir konuşma yaptı. bu konuşma, baygına atılan tokat tesiri yaptı. durmadan maç ve puan kaybeden galatasaray birden "yenilmez armada" gibi oynar oldu ve takım bir anda kendini yeniden "şampiyonluk mücadelesi" içinde buldu.

    fatih terim averaj hesabı yapabilse, beşiktaş, denizli ve malatya maçlarının üçünde de önüne altın tepsi ile konan "averaj düzeltme" imkânlarını eliyle geri çevirmese, camia bugün şampiyonluğu kutlar olacaktı.

    ama fatih terim için, daha önemli bir sorun vardı.

    "ya şampiyonluk kupası mustafa cengiz'in yeniden aday olmasına ve seçimi kazanmasına yol açarsa.." "böyle şey olur mu" demeyin. olur..
    bu dünyada kimlerin nasıl değiştiğini çok gördük..

    belhanda'nın kovulmasının takımı çökerttiğini kim yazdırdı gazetelere.. belhanda'nın gönderilmesinin açtığı uçurum(!) bugün hâlâ büyük gazetelerde haber oluyor. neden acaba?.
    oysa "dönüşün ilk kıvılcımı" idi, bu ruhsuz adamın şutlanması..

    ardından "şimşek" çaktı. "galatasaray formasının şerefi ve onuru için oynayın" diye. galatasaray'ın feci gidişini, bir anda "şampiyonluk savaşı"na çeviren, alaçatı faciasından sonra darmadağın olan ve kendine gelemeyen fatih terim değil, en kritik anda en sert müdahaleyi yapan başkan'dı. ama medya terimcileri, utanmadan, yüzleri kızarmadan "başkanın hakaretine rağmen, futbolcuları motive eden fatih terim oldu" diyebildiler.

    takım bugün şampiyonlar ligi'ne gidiyorsa, yolu açan mustafa cengiz'dir.

    bir yandan hayatı için "ölüm kalım" savaşı veren mustafa cengiz..

    işte bu başkan için, şampiyonluğu hem de tam üç defa elinin tersiyle iten fatih terim, kulübü ve istanbul'u terk edip giderken "sadece dış değil, içteki düşmanlarla da uğraştık" dedi.

    medyada adamları mesajı almışlardı. onun güya vermediği ismi açıkladılar ve "içerdeki düşman başkan mustafa cengiz. terim onu kastetti" dediler. bodrum'dan çıt çıkmadı..

    onu kastettiği açıktı zaten, eğer gerzek değilseniz.
    ey burak elmas..

    galatasaray'ın başkan'ına, kulübü temsil eden en kutsal makamda oturana "içimizdeki düşman" diyen, diyebilen, 2021 yılının tamamını başkan'a laf sokmak, aşağılamakla geçiren maaşlı bir kulüp görevlisinin göreve devam etmesi için şimdi tüm adaylar ortak imzalı bildiri yayınlayacaksınız öyle mi?.

    başkanlık makamını "içimizdeki düşman" ilan eden adamın önünde secdeye gelip "merak etme, biz sana teslim olacağız. işte imzamız" diyeceksiniz öyle mi?.

    yazıklar olsun size de, size oy vereceklere de!..
    kişisel olarak "ben fatih terim'le çalışmaya devam fikrindeyim" demek başka.. ortak imza ile, "kongre ne karar verirse versin, kimi seçerse seçsin, kulübü fatih terim'e teslim edeceğiz" demek çok başka..

    yazıklar olsun sana burak!.

    oysa ne kadar umutluydum senden!.

    hıncal uluç
App Store'dan indirin Google Play'den alın