mbaye diagne

bu sezonun 2. yarısında wba'da ortalamanın üstü sayılabilecek bi' performans ortaya koydu. burada premier lig'in zorluk seviyesini ayrıca belirtmeme gerek yok. umut bağlanan ve çok yüksek bonservis bedeli ödenen o kadar çok oyuncu, özellikle de santrfor burada acayip sırıttı, 3-5 maç sonra olmayacakları çok bariz ortaya çıktı. fakat diagne burada tutunabileceğini gösterdi. herhalde 10'a yakın maçını 90 dakika izlemişimdir. zaten big sam gelmeden önce biliç döneminde kadrosu da epey zayıftı okay, diagne, maitland-niles ve birkaç oyuncunun daha transferiyle biraz kıpırdanmaya başladı wba , diagne bu tam oturmamış ve her şeye rağmen premier lig ayarında zayıf kadroya rağmen premier lig'de var olabileceğini belli etti.premier lig'deki takımlar kupalar vs derken aşağı yukarı 50'ye yakın maç yapıyor. zaman zaman maç temposu o kadar artıyor ki oyuncuların neredeyse insanüstü bi' performans sergilemesi gerekiyor. bu aralarda da sakatlıklar, cezalı oyuncuların sayısı artıyor haliyle. diagne burada orta ayar sayılabilecek takımlarda ana rotasyonda rahatlıkla görev alabilir. yani, buradaki takımlar çok fazla maceraya girmeden ödediği paranın karşılığını alacağını gördü diagne'den. bence bu çok önemli çünkü mesela adamlar 17 milyon euro ödeyip ne verebileceği belli olmayan oyuncular yerine denenmiş ve ne vereceği aşağı yukarı belli bi' oyuncuya yatırım yapması daha olası geliyor bana.

tabii ki buradan transferine ilişkin detayları bilmem mümkün değil; oyuncunun maddi beklentisi, bizdeki kontratından daha azına premier lig'de oynamayı isteyip istemeyeceği vs gibi konular da önemli ancak herhangi bi' yönetim-menajer başarısı olmadan da oyuncunun 6 milyon eurodan aşağı olmamak kaydıyla güle oynaya satılabiliyor olması lazım.