1950
3 günde 1 maça çıklan fikstürde covid olmuş olan futbolcu. negatife döndüğü sabah uçakla antalya'ya gidip akşamına maça çıktı. 10 gün covid ile cebelleşip sonra yoğun fikstüre girmek 7 gün içinde 4 uçak yolculuğu yapmak falan basit işler değil. yorgunluğu olabilir, covide bağlı sıkıntıları olabilir. zaten geçen hafta kadroyu sızdıran eleman da yazdı zorunlu değişiklik var kadroda diye. hafif ağrısı olduğu söylendi. ancak sözlükte yazılanlara bakıyorum çok ilginç. kaç kurtar kendini yazan var. bunu yazan adam insanlara terimsporlu diyor. ya kusura bakmayın da bu mohamedmostafasporluluğun alası be kardeşim. neye kaçacak, neye kurtaracak? biz alırken forma garantisi mi verdik? gittiği yerde forma garantisi mi verilecek?
sadece fatih terim özelinde söylemiyorum bu takımın başında yerli hoca olduğu zaman bizim taraftarın gerçekten ayarları bozuluyor. roberto mancini ceyhun gükselam'ı oynatırdı, alex tellesi kulübeye atıp sabri sarıoğlu'nu sol bek oynatırdı, armindo bruma için a takım seviyesinde değil derdi, evet bunu bir şampiyonlar ligi maçı sonrasında basın toplantısında yapıp 18 yaşında çocuğa ben nereye geldim dedirtirdi. ben bir tane taraftarın bu oyunculara çıkıp da kaç kurtar kendini dediğini hatırlamam. hocanın kararı bile belirli ölçülerde eleştirilirdi. üzerine çıkılmazdı. ancak yerli hoca gelince herkes bir 11 kuruyor, istediği oyuncuyu 11 de görmeyen kaç kurtar edebiyatına başlıyor. adamın antreman eksikliği varmış, ağrısı varmış kimsenin umurunda değil. melo stoper'de sneijder ön liberoda başladığında bile dur önce biz izleyelim dendi, 4 yenilince tepki gösterildi. yerli hoca ise kazansa bile seçimi yüzünden gömülüyor.
mohamed bize uzun yıllar hizmet edecek bir oyuncu, daha 3 gün önce de burada kalıp galatasaray'ın efsanelerinden biri olmak istiyorum diye bir ifade kullandı. bu arada opsiyon kullanılması durumundaki sözleşmesi de hazır, pazarlığa falan oturulmayacak. zorunlu opsiyonda şartlar önceden belirlenir. ben yedek kaldım diye küstüğüne ihtimal vermiyorum ama günün sonunda gerçekten yedek kaldım diye küsüyorsa gitsin bir zahmet. hoca prime burak yılmaz'ı formunun zirvesindeyken kesmişti 2 hafta ve o bile küsmek yerine daha iyi oynayan takım oyununa katkı vermeye çalışan bir burak olarak geri dönmüştü.
galatasaray'a 40 yılını vermiş 8 şampiyonluk 1 uefa kupası kazandırmış hoca bile galatasaray'dan büyük değil, olamaz da. peki mohamed mi galatasaray'dan büyük? yanlış anlaşılmasın mohamed'i severim, uzun yıllar parçalı altında da izlemek isterim ama mohamed üzerinden dönen muhabbetler çok saçma yerlere gidiyor artık.
sadece fatih terim özelinde söylemiyorum bu takımın başında yerli hoca olduğu zaman bizim taraftarın gerçekten ayarları bozuluyor. roberto mancini ceyhun gükselam'ı oynatırdı, alex tellesi kulübeye atıp sabri sarıoğlu'nu sol bek oynatırdı, armindo bruma için a takım seviyesinde değil derdi, evet bunu bir şampiyonlar ligi maçı sonrasında basın toplantısında yapıp 18 yaşında çocuğa ben nereye geldim dedirtirdi. ben bir tane taraftarın bu oyunculara çıkıp da kaç kurtar kendini dediğini hatırlamam. hocanın kararı bile belirli ölçülerde eleştirilirdi. üzerine çıkılmazdı. ancak yerli hoca gelince herkes bir 11 kuruyor, istediği oyuncuyu 11 de görmeyen kaç kurtar edebiyatına başlıyor. adamın antreman eksikliği varmış, ağrısı varmış kimsenin umurunda değil. melo stoper'de sneijder ön liberoda başladığında bile dur önce biz izleyelim dendi, 4 yenilince tepki gösterildi. yerli hoca ise kazansa bile seçimi yüzünden gömülüyor.
mohamed bize uzun yıllar hizmet edecek bir oyuncu, daha 3 gün önce de burada kalıp galatasaray'ın efsanelerinden biri olmak istiyorum diye bir ifade kullandı. bu arada opsiyon kullanılması durumundaki sözleşmesi de hazır, pazarlığa falan oturulmayacak. zorunlu opsiyonda şartlar önceden belirlenir. ben yedek kaldım diye küstüğüne ihtimal vermiyorum ama günün sonunda gerçekten yedek kaldım diye küsüyorsa gitsin bir zahmet. hoca prime burak yılmaz'ı formunun zirvesindeyken kesmişti 2 hafta ve o bile küsmek yerine daha iyi oynayan takım oyununa katkı vermeye çalışan bir burak olarak geri dönmüştü.
galatasaray'a 40 yılını vermiş 8 şampiyonluk 1 uefa kupası kazandırmış hoca bile galatasaray'dan büyük değil, olamaz da. peki mohamed mi galatasaray'dan büyük? yanlış anlaşılmasın mohamed'i severim, uzun yıllar parçalı altında da izlemek isterim ama mohamed üzerinden dönen muhabbetler çok saçma yerlere gidiyor artık.